HARBİYE-HÜSEYİN MÜMTAZ

HARBİYE - i

HARBİYE

HÜSEYİN MÜMTAZ

                Başlığın; “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz” mi yoksa “Yaşa, Var Ol Harbiye” mi olması gerektiğine bir türlü karar veremedim.

                İki gün önceki “30 AĞUSTOS” yazımda tesadüfen ”HARBİYE”yi ve Alay sancaklarını anlatmıştım.

                Benim zamanımda kartvizitte “MSÜ” yazmıyordu; başımızda da müdürler değil “komutanlar” vardı.

Askeri Liseler bile vardı.

Ben Kuleli’den değil, Erzincan Askeri Lisesinden mezun olmuştum. “Askeri Lise Müdürü” değil, “Komutanı” denirdi.

190 yıllık bu Harbiye’den 57 yıl önce mezun oldum.

Üç Harb Okulu’ndan, bu sene üç genç kızın birinci olarak mezun olması ise büyük ve mutlu bir tesadüftür.

Sonuçta Asteğmenler kılıç çekmişler ve bin yıllık o kılıcın hakkını vermişlerdir.

“Mustafa Kemal’in Askerleriyiz” demişlerdir.

Ya kimin askeri olacaklardı?

Lâfı fazla uzatmayacak, hangi mısraını seçmeye bir türlü karar veremediğim HARBİYE MARŞI’nın bütünü ile bitireceğim.

“Yıldırımlar yaratan bir ırkın ahfadıyız,

Tufanları gösteren, tarihlerin yâdıyız,

Kanla, irfanla kurduk biz bu Cumhuriyeti,

Cehennemler kudursa, ölmez nigâhbanıyız.

Yaşa varol Harbiye, yıkılmaz satvetinle

Göklerden gelen bir ses sana ne diyor, dinle:

Türk vatanı üstünde sönmez güneşsin sen,

Kartal yuvalarında, hürdür millet seninle.

Yüz senedir Harbiye bu orduya şan verir,

Çıkardığı dehalar semalara yükselir,

Baştan başa tarihtir mektebin her zerresi,

Sarsılmayan azminle çelik kalalar erir.

Şahikalar üstünde meydan okur bu erler,

Yaklaşacak düşmana mezar olur bu yerler,

Bağlayamaz bir kuvvet bu kasırga milleti,

Tarihlere sorun ki bize “Ölmez Türk” derler”.

“Kanla irfanla kurduk biz bu Cumhuriyeti” ve “Tarihlere sorun ki bize ‘Ölmez Türk’ derler”in altını da ayrıca çizeceğim.

“YAŞA, VAR OL HARBİYE !”


Yazıları posta kutunda oku


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir