ABD’de Başkanlık yarışından çekilen Biden, sözde Ermeni tehcirini soykırım olarak tanıyan ikinci ABD Başkanı’dır. 1981 yılında dönemin Başkan’ı Ronald Reagan Holokost’la ilgili bildirisinde “Ermeni Soykırımı“ndan söz etmiş, ancak diğer Başkanlar bu terimi kullanmaktan kaçınmıştır. Biden’ın selefi Donald Trump bunun yerine “20. yüzyılın en kötü kitlesel zulümlerinden biri“ olarak nitelendirmiştir. Biden adaylıktan çekilince, yardımcısı Kamala Harris Başkan adayı olmuştur. Harris, tıpkı Biden gibi sözde Ermeni soykırımının tanımasını isteyen bir siyasetçidir. Eğer seçilirse, 24 Nisan 2025 tarihinde ABD Başkanı olarak sözde soykırımı tanıyacaktır.
Uluslararası hukuk açısından “tehciri” “soykırım” olarak açıklarsa, ABD ile olan ilişkilerimiz gerginleşecektir. Kamala Devi Harris, Erivan’da Ermeni soykırım anıtını 25 Ekim 2023 tarihinde ziyaret eden ilk ABD Başkan Yardımcısı’dır.
Kamala Devi Harris, ABD tarihinde Başkan Yardımcılığı yapmış ilk Afroamerikalı kökenli i kadındır. 2017-2021 yılları arasında Kaliforniya Birleşik Devletler Senatörü olarak görev yapmıştır. 20 Ekim 1964 Kaliforniya doğumludur. Kardeşi Maya Harris’in ebeveynleri,Donald J. Harris ve Shyamala Gopalan’dır.
H
arris, 23 Ağustos 2024 tarihinde ABD Başkan adaylığını açıklamıştır. ABD Başkanı Joe Biden’a teşekkür eden Harris, 19 yaşında Hindistan’dan ABD’ye gelen annesi Shyamala Harris‘ten ilham aldığını söylemiştir.
Kendisini ve kardeşini büyüten annesinin zorluklarla mücadele ettiğini açıklayan Harris, bu durumun politik bakış açısının oluşmasında rol oynadığına açıklamıştır. Cumhuriyetçi rakibi Donald Trump’ı eleştiren Harris, Trump için “Pek çok açıdan ciddiyetsiz bir adam. Ancak, Donald Trump’ı yeniden Beyaz Saray’a oturtmanın sonuçları son derece ciddi olur” uyarısında bulunmuştur. Kamala Devi Harris, Amerikan tarihinde Başkan Yardımcılığı yapmış ilk Afroamerikalı kökenli kadındır. Ebeveynleri,Donald J. Harris ve Shyamala Gopalan’dır. 24 NİSAN 2024 tarihinde Başkan Joe Biden‘ın Ermeni tehcirini soykırım olarak açıklaması önemlidir.
23 Ağustos’ta ABD Başkan adaylığını açıklamış, eşi Douglass Emhoff ve Joe Biden’a teşekkür eden Harris, 19 yaşında Hindistan’dan ABD’ye gelen annesi Shyamala Harris‘ten ilham aldığını söylemiştir. Babasıyla boşanmalarının ardından kendisini ve kardeşini büyüten annesinin zorluklarla mücadele ettiğini açıklayan Harris, bu durumun politik bakış açısının oluşmasında rol oynadığını özellikle belirtmiştir. Cumhuriyetçi rakibi Trump için “Pek çok açıdan ciddiyetsiz bir adam. Ancak, Donald Trump’ı yeniden Beyaz Saray’a oturtmanın sonuçları son derece ciddi olur” uyarısında bulunmuş,“Sahip olacağı gücü düşünün. Özellikle de ABD Yüksek Mahkemesi’nin cezai kovuşturmadan muaf olacağına hükmetmesinden sonra” demiştir.
Türk kamuoyu Harris’i yakından tanımamaktadır. Biden-Harris yönetiminin 2021’de sözde Ermeni Soykırımı’nı tanıması sembolik bir jest değildir. ABD’deki en büyük Ermeni Amerikan nüfusuna ev sahipliği yapan Kaliforniya’yı temsil eden Harris, senatör olarak görev yaptığı sürede Amerika Ermeni Ulusal Komitesi’nden (ANCA) “A” notu almıştır. 1981’de dönemin Başkanı Ronald Reagan Holokost hakkındaki bildirisinde Ermeni soykırımından bahsetmiştir. Fakat, diğer Başkanlar bu terimi kullanmaktan kaçınmıştır. Biden’ın önceki selefi Donald Trump, katliamları soykırım olarak görmediğini açıklamıştır. Trump bunu “20. yüzyılın en kötü kitlesel vahşetlerinden biri“ olarak nitelendirmiştir.
1981 yılında dönemin Başkanı Ronald Reagan Ermeni soykırımına atıfta bulunmuş, ancak diğer Başkanlar, bu terimi kullanmaktan kaçınmıştır. Trump bunun yerine olayı 20. Yüzyılın en kötü kitlesel zulümlerinden biri” olarak nitelendirmiştir.
ABD Başkanlık seçimlerinde Türkiye’nin tavrı belli olmalıdır. Bu tavır, Harris’ten değil, Trump’dan yana olmalıdır. Tehciri, soykırım yapan bir ülke olarak açıklayan Harris üzerinde seçimler öncesinde gerekli girişimler yapılmalı, soykırım yapmakla Türkiye’yi suçlayan Harris’e uluslararası mahkeme kararının olmadığı hatırlatılmalıdır. Gazetelere ilan vererek bu iş olmaz. “US House of Representatives” (https://contactrepresentatives.org) temsilcilerine Dışişleri Bakanlığı tarafından hazırlanacak kısa fakat öz bir metin Türk vatandaşları tarafından gönderilmelidir. Eğer Harris Başkan seçilirse, Türk Amerikan ilişkileri sözde Ermeni soykırımı sebebiyle sıkıntılı bir duruma dönüşecektir.
20. yüzyılda sadece bir soykırım yaşanmıştır: Yahudi soykırımı, yani Holokost. Devlete başkaldıran Ermeniler ise tehcir edilmiştir. Bu bir soykırım değildir. SBF’den arkadaşım olan sayın Uluç Gürkan, Malta Yargılamaları başlıklı çalışmasında bazı Osmanlı mebuslarının “Ermenilere yönelik toplum katliamlar” yapmak suçlamasıyla tutuklanıp Malta’ya gönderilmeleri olayını ele almakta ve bu kişilerin yargılanması için gösterilen çabalara rağmen, yeteri delil olmadığı için mahkemeye çıkarılamadıklarına değinmektedir.
“1915 olaylarını soykırım olarak nitelendiren ulusal ve uluslararası bir mahkeme kararı bulunmuyor. Tam aksine, soykırım iddialarını çürüten bir uluslararası mahkeme kararı vardır. Birinci Dünya Savaşı sonu itibariyle, 144 Osmanlı görevlisi İngilizlerce ‘Ermenilere yönelik toplum katliamlar’ yapmak suçlamasıyla tutuklanmış ve Malta’da Britanya’nın en yüksek hukuki otoritesi olan Londra’daki İngiliz Kraliyet Başsavcılığı’nca bir soruşturma yürütülmüştür. İngiliz hükümetinin Malta’daki Türk tutukluları yargılamak ve mahkum ettirebilmek için verdiği tüm uğraşlara rağmen, İngiliz Kraliyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma ‘bir İngiliz mahkemesi önünde bu tür suçlamaların kanıtlanması mümkün değildir’ gerekçesiyle hiçbir suçlama yapılmadan sonuçlanmıştır. Ermeni soykırımı iddialarını hukuki ve tarihi açıdan tamamıyla çürüten bulguları ile Malta yargılamaları tarihimizde çok önemli bir yer tutmaktadır.”