SİYASAL İKTİDAR TARAFINDAN TÜRK MİLLETİNE VE DEVLETİNE DAYATILAN LAİKLİK KARŞITI SUNNİ- ALEVİ SENTEZİNE “YENİ SİYASAL İSLAMCILIK“ TUZAĞINA HAYIR. Sefa Yürükel
Sunni lerde yapılanan “siyasal islamcılık (sünnicilik) ” gibi Alevilikte de yapılanan siyasal Alevicilik ( ikiside siyasal islamcılıktır) Türklüğe ve TC’ne karşı aynı tehlikeyi içinde barındırmaktadır.
1600 yıldır Arapların islam vs gibi sülale içi fikir, mezhep, çıkar, düşünce , inanç, uygulama, şekil ve fikir kavgalarını, 100 yıllık modern TC’ne taşıyan bu iki anlayışta, ilke olarak Türk Milleti ve Türkiye Cumhuriye’tinin düşmanıdır.
Aynı şey inançları sömürerek hegemonya altına almak isteyen ve kendini devlet kurumları olarak lanse eden inanç üzerinden insanları baskı altına alıp kontrol eden Diyanet İşleri Başkanlığı ve Kültür Bakanlığı altında kurulan TC. Kültür ve Turizm Bakanlığı Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığının da yaptığını görüyoruz. Bu iki kurumunda TC karşıtı faliyetlerde bulunduğu ve laiklik karşıtı olduğu alenen ortadadır. Bu durum son olarak ta ayan beyan Hacı Bektaşi Veli kutlama adı altında lanse edilmiştir.
Devletin olabakları kullanılarak palazlanan ve özünde yaptıkları faliyetlerlede milleti din adı altında Türk kimliğinden koparmak için çalışan bu iki yozlaştırma kurumununda lağvedilmesi, laik bir devletin yapması ve modern TC’nin ayakta kalması için gerekli olan olmazsa olmazıdır.
Bilindiği gibi her bir devletin inanç sistemleri üzerindeki hegemonyası tarihte zulme, ayrımcılığa, otlakçılığa, yozlaşmaya yol açmıştır.
Bundan dolayı, tarihi tecrübelere dayanarakta TC’de devlette mezhepler üzerindeki hegemonyasını terk etmeli, bürokrasi de ve millet içinde gerçek laik bir devlet uygulamasını gerçekleştirmelidir.
Bu yapılmaz ise laik olan TC Anayasası çiğnenmiş olur ve TC bir üniter: laik, hukuk ve sosyal devleti değil iki inançtan kuvvet odaklarının toplumu yönettiği bir teokratik sisteme dönüşür.
Bu yüzden TC’de; Anayasa ve 6 okta belirtilen TC kuruluş felsefesi acilen uygulanarak bir an önce bu Sunni-Alevi sentezinden ( yeni
İslamcılık) vazgeçilmesi lazımdır.
Aksi taktirde iktidar ve onu yöneten güç odaklarının planlandığı çok açık olan ve belirlenen devlet hegemonyalı sünni-alevi sentezinin egemenliği TC Anayasasının boynunu aşacak bir gelişmeyi ve tehditi Türkiye’ye yaşatabilir. Buda laik olan, hukukun üstünlüğünü kabul eden ve sosyal bir devlet olan ve Türk kimlikli TC’nin sonu demektir.
Kısaca, Türkiye ya Sünnicilik- Alevicilik sentezinden ( yeni
İslamcılık) kurtulup , modern laik bir devlet gibi yoluna devam edecektir yada Sunni- Alevi sentezli teokratik ( yeni
İslamcı) bir çamurun içinde debelenip tarihin tozlu raflarında yerini alacaktır.
Bu anlamda ya TC devleti ve milleti Atatürk’ün tarif ettiği bir biçim ve içerikte laikliği günlük hayatın içinde yaşatacak ve uygulayacak yada Sunnicilik- Alevicilik adı altında islamcı bir teokratik yapı içinde günlük hayatı yaşayıp ve bir birini sosyal olarak denetleyip insanları baskı altına alacaktır.
Demedi demeyin!
Sefa Yürükel