“BALIK HAFIZALI OLDUĞUMUZ İÇİN ACELE UNUTUYORUZ…”
UNUTMAMALI
2011 yılında, yani 15 Temmuz darbe girişimine daha 5 yıl varken, Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner ve tüm kuvvet komutanları, Yüksek Askeri Şura toplantısı öncesi zamanın başbakanı Erdoğan ile saatler süren bir toplantı yapmış ve toplantı sonrası Işık Koşaner ve tüm kuvvet komutanları topluca istifa etmişlerdi…
Bu istifaların nedeni kamuoyuna açıklanmamıştı….
Darbe girişiminden sonra meclis darbeyi araştırma komisyonunda bilgisine başvurulan Koşaner, 5 yıl sonra istifanın nedenini şöyle anlatacaktı…
“Büyük bir general, subay, astsubay kitlesi yok yere hapisteydi.
Mahkeme görevini yapmıyordu.
Savcı ve hakimlerin tutumları aleni olarak hukuka aykırıydı.
Rastgele toplu tutuklamalarla, silahlı kuvvetlere bir mesaj veriliyordu.
Kamuoyu nezdinde aşağılamak ve kadrolarımızı boşaltmak, kendi kadrolarına yer açmaktı.
Biz asker olarak emir verdiğimizde askerimiz koşarak ölüme gidiyor.
Biz onun hakkını korumak zorundayız, ölümüne korumak zorundayız.
YAŞ kararlarında bunların hepsini bana attıracaklardı.
Bu mümkün değildi.
Yaptığım zaman bu suça ortak olacaktım…..
O dönemde örgütün öğrenci evlerinden söz ediliyordu.
Buradaki insanların öncelikle askeri okullara sokulmaya çalışıldığı söyleniyordu.
Örgütün birçok ülkede okulları vardı.
Bir okul olarak telakki edildiği için araştırma söz konusu olmuyordu.
Güçlü mali kaynakları olduğu biliniyor.
Örgüt kendine yandaş bir nesil yetiştirmeye çalışıyor ve bu da hiç gözlerden kaçan bir olay değildi.
Asker olarak bizim de dikkatimizi çekiyordu.
Bu olayların nihai bir amacının olduğundan bir şüphemiz yoktu.”
İstifaların ardından 2 gün sonra da YAŞ toplandı…
AKP iktidarında uzunca bir süredir YAŞ toplantılarında irticai faaliyetlerden dolayı hiçbir asker ordudan uzaklaştırılmıyordu…
Halbuki hükümete defalarca sunulan listeler vardı…
Bu listelerde yer alan isimler, ordudan uzaklaştırmak bir yana terfi ettirildi…
Bu olaydan 5 yıl sonra hain darbe girişiminde bulunan subayların neredeyse hepsi, ordunun YAŞ öncesi hükümete bildirdiği bu listelerde yer alan isimlerdi.
Bugün geldiğimiz noktada, olayın bu boyutu bir tabu gibi gizlenmekte ve göz ardı edilmektedir.
8-9.000 kişi yargılanmıştır, hala yargılamalar devam etmektedir ama 15 Temmuz’un siyasi kanadından tek kişi ceza almamıştır.