Adli sistem hakkında sohbet ediyoruz.
Ayrıntı vermem mümkün değil.
Ancak, vurgulamak istediğim, en aşağıda yer alan mahkemeler, istinaf mahkemeleri, Yargıtay, Danıştay, Sayışta, Anayasa Mahkemelerinde benzer özellikteki mahkemeler arasında her zaman siyaseten özel olarak kurgulanmış bir ya da birkaç mahkemenin hazır tutulduğunu ve hangi davaların hangi mahkemelerde görüleceğine karar veren başsavcıların da özellikle belirlendiğini bilmeniz gerekir.
Hükumetin önem verdiği davalar ise yanlışlıkla kurgulanmamış mahkemelere düşmüşse bu durumda göstere göstere heyeti duruşmadan önce değiştirdiklerini de zaten basından izliyorsunuz.
Açıkçası adalet çevrelerinde yoğun şekilde rüşvet konuşmaları var.
Yoğun müdahale, baskı, mobbing yapılıyor.
Kritik dosyaları muhalif üyeler izindeyken geçiriyorlar.
HSYK başta olmak üzere her şey planlı, kurgulu.
Sürekli olarak yeniden yapılanma, yeni düzenleme diyerek yüksek yargıda yeni mahkemeler kuruluyor, yaşlı ve cumhuriyetçi üyeler Uyuşmazlık Mahkemelerine gönderiliyor.
AKP il ve ilçe teşkilatlarında aktif avukatlar çok hızlı bir şekilde hakim ve savcı yapılıyor.
Bunlar mesleki formasyonları son derece zayıf olduğundan, hukuka uygun, değil siyasete uygun kararları PERVASIZCA alıyorlar.
İstinaf ve Yargıtay ise bunların bokunu temizlemekten yorgun.
Siyaseten seçilmiş hukukçular, normal bölge bekleme süreleri tamamlanmadan hızlıcı terfi ettiriliyor.
Son yıllarda hakimler ve savcıların bir şekilde toplu görüntü verdiği meclislerde eski ve yeni kuşak arasındaki fark inanılmaz.
Açıkçası içeriden anlatanlar, hiç de umut verici şeyler söylemiyorlar.
Yarın, bir gün bir şekilde rejimin restorasyonu gündeme gelirse, yalnızca yasaları,kurumları yeniden düzenlemek yetmeyecek, 22 yıldır bütün devlet kurumlarında siyaseten yerleştirilmiş kadroların da tenkisatı gerecek.
Bu nasıl olacak, bilmiyorum.
Bir yanıt yazın