TC SADECE KENDİ VATANDAŞLARINI ŞEHİT KABUL EDER VE ONLAR İÇİN YAS TUTAR. ÇÜNKÜ TC BİR MİLLİ DEVLETTİR ÜMMET DEVLETİ DEĞİLDİR. KİMSE LAİK BİR MİLLİ DEVLETTE BAŞKALARI İÇİN RESMİ BİR KARAR ALARAK GIYABINDA NAMAZ KILDIRAMAZ VE YAS TUTAMAZ. Sefa Yürükel
Bilindiği gibi bir kaç aydır başka ülkelerin ve örgütlerin yöneticileri hakkında TC’ni yöneten kesim haddini aşarak ve yasadışı yas ilanları yayınlamakta ve ölenleri şehit olarak kabul etmekte ve gıyaplarında Türkiye’deki camilerde namaz kıldırmaktadır.
Bu durum islamcı ideolojiye sahip iktidarın sorumsuzca, ilkesizce ve kanunsuzca aldığı bir karar ve uygulamadır. Ve bu yanlış tutum Türkiye’nin nereye savrulduğununda bir kanıtıdır.
Hakkında öldükleri zaman TC’de resmi yas tutulan Fahd, Haniye, Reisi vs gibi Türkiye Cumhuriyeti’nin ilke ve devrimlerinin hem ideolojik, hem siyasi hemde törelerine karşı olan, Ermeni, Ege, Yunanistan, PKK ve Kıbrıs konularında TC ne karşı tavır alanlardan olan bu yabancı devlet ve örgüt yöneticileri için TC’de resmi yas ilan etmek ve bayrakları yarıya indirmek , TC kuruluş
İlkelerine karşı kasıtlı ve düşmanca bir davranıştır.
Konjektürü ve konumunu kullanarak hangi makam ve mertebede olursa olsun kimse Türkiye Cumhuriyeti ile böyle aşağılayıcı bir şekilde oynayamaz ve bu şekilde karar alıp davranması kabul edilemez.
Temel ilke olarak, bir milli devlet olarak TC devletinde TC sadece kendi vatandaşları için tutacaksa yas tutar.
Çünkü milli devletlerde ilke budur.
Bugünkü mevcut yönetim ise TC’nin bir milli devlet olduğunu bilerek unutmuştur.
RTE ve avanesi ve türleri TC’de ki konumlarını kötüye kullanarak ümmet devletinin yöneticileri gibi hareket ederek Anayasal suç işlemektedir.
Uluslararası siyasetle bu tip yas tutmayı bir birine karıştırmadan herkesin hızla kendine çeki düzen vermesi en doğru olanıdır.
Ayrıca hangi konu olursa olsun özellikle uluslararası alanda kıraldan çok kıralcı olmak milli menfaatletimize kısa ve uzun vadede hayır getirmeyeceğide açıktır.
Komşularla ilgili ilişkilerde, TC Atatürk’ten bize talimat olan “yurtta sulh cihanda sulh” siyasetini de her anlamda oluşturulacak stratejilerde doğru kullanmak lazımdır.
Günümüzdeki krizler döneminde özellikle bölge ülkelerinin iç işlerine karışmadan milli , olgun ve bölgeci bir davranışla uluslararası politikayı geliştirmek, yürütmek ve desteklemek lazımdır.
Saygın bir milli devlette, ümitçilik yaparak
birilerinin arkasından sürüklenerek dış politika yapılmaz.
Bunu belirtirken bu yukarıdaki uyarılar; ABD, İngiltere ve İsrail tarafından ve Neoconcular tarafından yapılan emperyalist amaçlı siyasi suikastler ve Gazze’de yapılan açık soykırımı onaylamak anlamına gelmez. Bunlarla mücadele etmek dünyada insanım diyen her kişinin ve milli devletim diyen her devletin görevidir.
Tabiki bölgede son aylarda artan siyasi suikastlerin ve Gazze’de ki soykırımın sorumlularının uluslarası düzeyde hukuki olarak cezalandırılması gerekir.
Bunun için TC’de uluslararası yükümlülüklerini BM üyesi bir milli devlet olarak yerine getirmelidir. Ve öncelikle bu konuda bir samimiyet göstergesi olarak İsrail ‘e istihbarat sağlayan Kürecik Radarını ve İsrail’i soykırımda desteklemek için ABD tarafından kullanılan İncirlik üstünü kapatması gerekir.
Ama bunu yaparken, soykırım ve siyasi suikastler konusunda sorumluluk düzeyinde olanlar hukuki, ilkeli ve TC yetkilisi olarak hareket etmeli, ümmet kafası ile hareket etmemeli ve milli davranması gerekir .
Bugünkü siyasi iktidar başka ülke ve örgüt yöneticileri için hukuksuzca ve sorumsuzca aldıkları yas kararları ile aldığı kararlar, TC ilke ve Anayasasını rafa kaldırmak ve ümmet kafasıyla hareket etmek demektir.
Bugün dünyada, hatta Arap dünyasında bile bu tip konularda daha dikkatli davranılırken TC nin sorumluları olarak bu tür yanlış adımlar atmamak gerekir.
Ve başka ülkelerin ve örgütlerin yöneticilerini baş tacı ve ölümlerini şehitlik olarak telaffuz etmemek gerekir.
Ve bu tip kişiler için yas vs gibi kararlardan uzak durmak gerekir.
Çünkü bu TC’nin işi değildir.Türk Milleti olayları seyretmemeli ve bu konuda kesin tavrını koymalıdır.
Sefa Yürükel