Havalimanları yolcu rekorları kırıyor. Turist çok, ancak oteller ve restoranlar boş. Sektör temsilcileri şöyle yakınıyor:
“ Nerede bu turistler?”
2024 turizm sezonu, çelişkili verilerle dolu bir dönem olarak kayıtlara geçiyor. Otelciler arasında farklı sesler yükseliyor: Bazıları otellerin boş olduğunu savunurken, diğerleri tam kapasite çalıştıklarını belirtiyor. Antalya ve İstanbul gibi yolcu garantili havalimanları ise her ay yeni bir yolcu rekoru kırıyor. Bu durum, otel dernekleri ve federasyonları tarafından dile getirilen ‘Nerede bu turistler?’ sorusunu akıllara getiriyor.
Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği(ETİK) Başkanı, Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkan yardımcısı Mehmet İşler turizmde boşluğun nedeninin büyük ölçüde kayıt dışı konutlar, ikinci evler ve rezidanslar da konaklamalar olduğunu savundu. İşler, her sektörün denetlenmesini istediklerini, yasası çıkan ama denetlenmeyen konutların Türk Turizmine darbe vurduğunu, devletin çok ihtiyacı olduğu bir dönemde büyük vergi kaybına uğradığını bildirdi. İşler, ayrıca hızlı sezonda kaçak içki olayının hortladığını, haksız rekabet yaşatan, insan sağlığını tehdit eden ve ülke imajını zedeleyerek gelecek yılların turist tercihlerini olumsuz etkileyen bu konunun da sıkı denetimlerle önlenmesini istedi.
Mehmet İşler’in yakındığı konular şöyle:
“Türk turizmi bu yıl belki 60 milyon turist hedefini yakalayabilir. Fakat bu 60 milyon turist ülke ekonomisine ve biz otelcilere ne kadar katma değer sağlar soru işaretidir. Şu anda maalesef otellerimiz boş. Ama turist var görünüyor. Oteller boşken, bu misafirler kapılardan girdi ise neredeler, nereye gidiyorlar, nerede konaklıyorlar. Bizim burada en büyük sıkıntımız ikinci konut veya rezidans adı altında geçen yerlerin hem asayiş hem de vergi zaafı açısından kontrol edilmemesi. Sezonun bütün olumsuzluklarına rağmen bu konuyla ilgili olarak hem Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan hem İç İşleri Bakanlığı’ndan sıkı denetim istiyoruz. Var olan denetimlerin artmasını istiyoruz. Bu tür ticari eylemler haksız rekabet yaratmadan bir an önce kontrol altına alınsın. Sapla saman, haklıyla haksız karışmasın. Gerçek turizmcilerle, dürüst, devletine milletine vergi ödeyenlerle, buradan kendilerine rant, çıkar ve haksız kazanç sağlayanların ayrıştırılmasını istiyoruz. Bunun için çıkarılmış yasanın sahada uygulanmasını, denetimlerle adaletin sağlanmasını istiyoruz. Yasayı çıkartmak önemliydi, ama yasayı uygulamak çok daha önemli. Devletin yasayı uygulama ve kontrol gücünü göstererek buraların denetlenmesini istiyoruz. Turizmciler olarak turizm tesislerinin denetlenmesini istiyoruz. Denetimlerde önceliğin rezidanslar ve kaçak içkiye verilmesini istiyoruz. Şu anda yüksek sezondayız. Bir çok yerde çıkar ve rant gruplarının merdiven altı kaçak içki ürettiğini duyuyoruz, biliyoruz. Kaçak içki hem haksız rekabet yaratıyor, hem insan sağlığını tehdit ediyor, hem de ülke imajını bozarak gelecek yılların turist sayısını olumsuz etkiliyor. Bu konularda denetlenmeye karşı olmak bir yana, biz denetlenmek istiyoruz. Tabii herkesin denetlenmesini istiyoruz. Bize her türlü denetim yapılsın ama bizimle beraber tüm sektörler ve özellikle kayıt dışı olan herkes denetlensin istiyoruz. Devlet böylece vergi kaybına uğramasın, şu zamanda çok ihtiyaç duyulan vergi gelirleri artsın. Vergi, vergi verenden daha çok vergi alınarak toplanamaz. Kayıt dışı olanlar kayıt içine alınırsa vergi gelirleri artar. Vergi verene daha çok yüklenilirse bir gün onlarda batar ya da kayıt dışına kaçarlar. Devlet “Dimyata Pirince Giderken Evdeki Bulgurdan da” olabilir. Hak ve adaleti sağlamak için kayıt dışına el atılmalıdır. Her sektöre el atılmalı, vergi verenler ile vermesi gerekenler arasında adalet sağlanmalıdır. Bu, sektörün sorunlarını büyük ölçüde azaltacak, turizmde hem turist sayısı, hem döviz girdisi hem de vergi geliri olarak yeni rekorlara imza atılacaktır.”
“Turizmciler olarak turizm tesislerinin denetlenmesini istiyoruz. Denetimlerde önceliğin rezidanslar ve kaçak içkiye verilmesini istiyoruz. Şu anda yüksek sezondayız. Bir çok yerde çıkar ve rant gruplarının merdiven altı kaçak içki ürettiğini duyuyoruz, biliyoruz. Kaçak içki hem haksız rekabet yaratıyor, hem insan sağlığını tehdit ediyor, hem de ülke imajını bozarak gelecek yılların turist sayısını olumsuz etkiliyor. Bu konularda denetlenmeye karşı olmak bir yana, biz denetlenmek istiyoruz. Tabii herkesin denetlenmesini istiyoruz. Bize her türlü denetim yapılsın ama bizimle beraber tüm sektörler ve özellikle kayıt dışı olan herkes denetlensin istiyoruz. Devlet böylece vergi kaybına uğramasın, şu zamanda çok ihtiyaç duyulan vergi gelirleri artsın. Vergi, vergi verenden daha çok vergi alınarak toplanamaz. Kayıt dışı olanlar kayıt içine alınırsa vergi gelirleri artar. Vergi verene daha çok yüklenilirse bir gün onlarda batar ya da kayıt dışına kaçarlar. Devlet “Dimyata Pirince Giderken Evdeki Bulgurdan da” olabilir. Hak ve adaleti sağlamak için kayıt dışına el atılmalıdır. Her sektöre el atılmalı, vergi verenler ile vermesi gerekenler arasında adalet sağlanmalıdır. Bu, sektörün sorunlarını büyük ölçüde azaltacak, turizmde hem turist sayısı, hem döviz girdisi hem de vergi geliri olarak yeni rekorlara imza atılacaktır.”