“Adaleti savma sistemi”

Silginiz kaleminizden önce tükeniyorsa, hatalarınızı yeniden gözden geçirmenize gerek duyulmayan bir oramdayız. Her ülkenin gerçekleştiremeyeceğini bile bile demokratik haklar hakkında söylemlerde bulunmasının tarihi çok eskidir. Ülke idaresi olarak yaptığımız demokrasimizi güçlendirmek ve adaleti eşit dağıtmak yalanını her seçimde oy kullanarak bu yalanı mecburen kabul eden halk topluluklarının da tarihi eskidir. Demokrasi araç değil amaçtır yalanında bir gelişme bu zamana kadar özellikle gelişmekte olan ülkelerde yaşanamadı.

Adalet Bakanı’na Hakimler Savcılar Kurulu’nun bağlı olduğu, hakim ve savcı atama değiştirme yetkisi bulunan bir ülkede iktidarın Sinan Ateş davasını adil sonuçlandıracağını düşüneniz çıkar mı?

Bir ülkede yılda köpeklerin öldürdüğü kadın sayısı  sıfır adet iken,eşi tarafından öldürülen kadın katlinin 365 adet olduğu bir ülkedeyiz.Yurtdışından iktidarın aleyhine şahadet edecek suçlunnu yurda getirilme işleminin geciktirildiği bir ülkede adaletten bahsedilir mi? Demokratik hukuk sistemi varmış gibi yapan ülkelerde; yandaş medya, yandaş rektör, yandaş m.vekili, hakim, savcı, mubaşir vb “Bizdensin ha!” sloganıyla görev yapmaya yönelimlidir. Adaleti daha net dağıtmaya çalışan ülkelerde haksızlığa maruz kalanın avukat seçme hakkı diye bir durum var. Bir davada senin şahsi avukatın yoksa, devletin sana avukat tayin etmektedir. İktidarın kendine karşı açılan davada sana tayin edeceği avukatın tarafsız olduğunu düşüneniz çıkar mı? Davacı avukat, hakim karşısına çıkarılmadan dinlenmeden dışarda bekleyen avukata,

“Biz karar aldık beklemenize gerek yok” dendiği bir adli sistem uygulanmakta. Eskiden bir avukat levhası gördün kapı zilini çaldın karşına çıkan kadın veya erkek avukatın tarafsız olduğundan bugüne kadar şüphe duyulmamıştır.

Birilerinin ülkeyi ayrımcılağa götürme peşinde olduğu kesin. İş tarafgirliğe arkadaş tavsiyesine göre avukat seçimine gitmekte. Avukatlar mahkemelere serbest bir giyim seçerek girebilecekleri kararı çıktı. Kapı zilini çaldın kadın avukat türbanlı, erkek avukat sakallı olarak masasında oturuyor. Kişinin kendi avukatını seçme hak ve hukuku avukatın kafasına taktığı turbana, çenesinin altında tuttuğu sakala göre tayin etmesi pompalanmakta.

Sistemin en göze çarpan bozukluğu; kariyer dışı KKTC Türkiye Büyükelçiliğine atanan zatın KKTC 50. Yıl kutlamalarında kendi tebaası olan Türk Heyet’ini karşılamama densizliği ile Trabzonspor başkanı iken maç sonu maçın hakemlerini “ Ben gelinceye kadar hekemleri salmayın odalarında alıkoyun” emri veren, 4,5 saat alıkoyulan hakemlerden birinin dava açması soncu mahkemece para cezasına mahkum olan sabıkalı zatın TFF başkanlığına seçilmesi.  İnsan malzemesi bozukluğunun yarattığı çözüm üretemediğimiz hep aynı konuları tartışmayı nasıl başarıyoruz?

Hukuka ve demokrasiye duyduğumuz kuşkunun bizi nasıl zavallılaştırdığını görmemizi önleyen siyasi körlüğün kaynaığnı bulmalıyız.

Erdil Ünsal

Silginiz kaleminizden önce tükeniyorsa, hatalarınızı yeniden gözden geçirmenize gerek duyulmayan bir oramdayız. Her ülkenin gerçekleştiremeyeceğini bile bile demokratik haklar hakkında söylemlerde bulunmasının tarihi çok eskidir. Ülke idaresi olarak yaptığımız demokrasimizi güçlendirmek ve adaleti eşit dağıtmak yalanını her seçimde oy kullanarak bu yalanı mecburen kabul eden halk topluluklarının da tarihi eskidir. Demokrasi araç değil amaçtır yalanında bir gelişme bu zamana kadar özellikle gelişmekte olan ülkelerde yaşanamadı. - erdil unsal

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir