Dünyanın turizm kentlerinde yerel halkın talep ve beklentilerini dikkate alarak, turizmin daha iyi gelişmesini sağlayacak çalışmalar yapılıyor. Daha doğrusu dünya turizmi yeni arayışlar içinde.
Seyahat endüstrisinde “yerel gelişmeler” turizmin kodlarını yeniden şekillendiriyor.
Turizmde dünyanın öne çıkan ülke ve kentlerinde yerli turist ve yerel halk eksenli beklenti ve talepler, son dönemde uluslararası turizmin buna göre hareket etmesini sağlıyor.
Sürdürülebilir bir turizm için turist kaynaklı çevre kirliliğini önlemek adına yapılan çalışmalardan deniz kıyılarına serbest erişim olanağına kavuşmak isteyen yerli turist oluşumlarına kadar öne çıkan gelişmeler var.
Küresel turizmde koronavirüs pandemisiyle birlikte ortaya çıkan yeni ihtiyaç ve çeşitlilik arayışı; bir yandan uluslararası seyahatte, diğer yandan ise turizmin öne çıktığı şehirlerde yeni gelişmelere kapı araladı.
Pandeminin 2022 sonuna kadar devam eden endişesi ardından son iki yıldır turizm hareketi baskılandığı yerden katlanarak artışa geçti. Bu yüksek talep, turizm kentleri pek çok getiri sağladığı gibi olumsuzlukları da beraberinde getirebiliyor.
Bunun yanı sıra artık turistlerin daha duyarlı bir turizm çerçevesinde hareket ettikleri ve çevre politikalarının, kaynak yönetiminin öne çıktığı ülke ve tesislere göre seçim yaptığı da araştırmaların önemli sonuçlarından.
Türkiye’de özellikle yerli halkın deniz kıyılarına erişimini kolaylaştırmak ve engelleri kaldırmak için bu yaz “Denizler Halkındır” projesi başlatıldı.Ancak, bunun uygulanması öyle kolay değil. Atılan adım doğru ama denizler yine otel ve sitelerin işgalinde.
Türkiye’nin tüm sahil şeridinde bir tarama yapılarak, tüm işgaller kaldırılıyor ve alanlar halkın kullanımına kazandırılıyor. Bu kapsamda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı öncülüğünde yürütülen çalışmalar için daha önce eski bakan Mehmet Özhaseki ve İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Türkiye’nin denize kıyısı olan 28 şehrin valisiyle bir toplantı gerçekleştirdi. Projenin hedefi, sahilleri kaçak yapılardan arındırarak; turistik hareketliliğin yasal çizgide devam etmesini sağlamak olarak açıklandı.
Bakanlık tarafından çevre ve deniz kirliliği şikayetlerinin görsellerle de desteklenebilmesi için hizmete alınan 0532 01 01 181 numaralı WhatsApp ihbar hattı ile vatandaşlar; konum bilgisi, fotoğraf ve video paylaşarak bildirimde bulunabiliyor. Yanı sıra ALO 181 Çağrı Merkezi üzerinden de ihbar alınıyor.
Danimarka’nın başkenti Kopenhag, turizmin neden olduğu çevre kirliliğiyle mücadele için yeni bir proje başlatıyor. Kopenhag Turizm Ofisi, kenti ziyaret eden turistlere, çevre dostu aktivitelere katılmaları karşılığında ücretsiz yemek ve aktivite ödülleri verileceğini duyurdu.
Adı “CopenPay” olan uygulama 15 Temmuz’da başlayacak. Danimarka hükümetinin verilerine göre yaklaşık 6 milyon nüfuslu ülkede geçen yıl 12 milyondan fazla gece konaklaması kaydedildi. Dünya Turizmi Yeni Arayışta
Komşu Yunanistan’da Paros Adası’nda yerel halk tarafından başlatılan ve daha sonra bütün ülkeye yayılan “havlu” hareketi kapsamında 5 gün içinde 350 bin Euro ceza kesti. Yunan hükümeti deniz kenarına serbest ve engelsiz erişim talep eden protestolar başlatılmasının ardından önlemler aldı.
Turistik merkezlerde halk tarafından yapılan “1.000’den fazla şikayeti” inceleyen Ekonomi Bakanlığı, yetkililerin üç “ruhsatsız” plajı mühürlediğini açıkladı. Halk, “MyCoast” adlı uygulama ve tapu dairelerini arayarak yasadışı plaj işgallerini bildirebiliyor.