Yıllardan beri, ta ki 2013 den bu tarafa Suriye ile papaz olduk. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ‘’…ama inşallah biz en kısa zamanda Şam’a gidecek, Selahattin Eyyübi ‘nin kabri başında Fatiha okuyacak, Emevi camiinde namazımızı da kılacağız! Kendi halkını katleden Esed’in Suriye’nin geleceğinde yeri yoktur, olamaz!’’demişti.
O günden beri Emevi camisi kapalı heralde bir türlü gidip namazını eda edemediler! Aksine milyonlarca Suriye’li ülkemizde bırakın camiyi, istediği yere gider oldu!
Bu günlerde ise yeniden bir hareket başladı ki; ‘KARDEŞİM ESAD’ denilmeye başlandı! Geç kalınmış bir yaklaşım. Dileriz geçmişten ders alınır, bir anlaşma sağlanır da ülkemiz mülteci istilasından kurtulur!
Adeta; ipini koparan kevgire çevirdikleri sınırdan ülkemize geçerek ‘SIĞINMACI’ oldular.
Yani; Suriye’de iç savaş var, ölüm tehlikesindeyiz, normale gelene veya başka ülkeye gidene kadar size sığınıyorum dediler.
Doğal olarak bu gibi durumlarda ülkeler insanların sığınmasına izin verir belirli süre için. Bizimkisinin ne süresi doldu, ne sayısı bilindi, ne de geri gönderildi.
Üstelik birkaç kez ESAD, geri gelmeleri, cezai müeyyide uygulamayacaklarını açıkladığı halde gitmediler!
Ne mi yaptılar?.. İki kişiydik üç olduk, dört olduk, beş olduk diye gece mesaisi yapmaktan geri durmadılar!
Hepiniz görmüşsünüzdür çarşıda pazarda; anne 25 yaşlarında var yok, bir kucakta, bir çocuk arabasında, ikisi de yanında yürüyerek arzı endam ediyorlar! Daha sonraki yıllarda sayı ne olur bilinmez!
Bunlar için sağlık hizmetleri, eğitim hizmetleri, ikametleri, beslenmesi ülkemizin başına kalmıştır. Halen de devam etmektedir. Bir kişinin (RTE) iki dudağı arasında olan, hesapsız kitapsız ve demografik yapıyı yerle bir eden, ülkemizin geleceği için bir dinamit olan bu olayı halen elimizde tutuyoruz!
Diğer kaçakları da sayarsak, 0rtadoğu’nun kaçaklarının merkezi olduk!
İşsizlik, kira artışları, sağlıkta sorunlar, ekonomik darboğaz bunların yüzünden olmuştur, olmaya da devam etmektedir.
Kayseri’deki küçük bir kıza sarkıntılık yapan Suriye’li genç, bir çok masum kişinin başının dolaşmasına neden olmuştur. Bunun için ‘Münferit olay’ demek, gerilmiş toplumun hissiyatını dikkate almamak demektir.
Ne kardeşiz, ne istiyoruz, ne de Ensar’ız!.. Bir an önce herkes geldiği yere gitmeli, gitmeyen olursa gönderilmelidir. Üstelik ‘Vatandaşlık’ verilenler bile iptal edilmelidir.
Bu ülke bu ağır yükü kaldıramaz, kendi toprağımızda ileride biz azınlıkta kalacağız böyle giderse!
GO HOME ((Evine git)
KARDEŞİM ESAD(!)
