TÜRKİYE’YE ABD VE İSRAİL’İN BOP KAPSAMINDA YÜKLEDİĞİ MÜLTECİLER VE KAÇAK GÖÇMENLER SORUNUN ÇÖZÜMÜ, IRKÇILIĞA KADAR VARAN ARAP TÜRK DÜŞMANLIĞI İLE OLMAZ
SORUNA ÇÖZÜM SURİYE İLE EL SIKIŞIP AKILLI BİR DÖNÜŞ PLANI ÇERÇEVESİNDE YAPILMALIDIR.
ABD ve İsrail’in BOP kapsamında, ülkelerin bölgedeki sınırlarını değiştirmek, demografisini değiştirmek , hedef seçilen ülkelerin sosyal, ekonomik, kültürel, siyasi demografik yapısını değiştirmek için belli bir strateji ile yapıldığı ve bu yüzdende bölgede hedef seçilen Türk Milletinin ve vatanının başına bilinçli olarak sardığı Suriye, Afganistan, Irak, Somali vs gibi ülkelerden bilerek organize bir biçimde yönlendirilen yoğun mülteci ve kaçak göçmen akını, sadece Türkiye değil dünyada hiç bir meşru orta veya büyük ölçekteki ülkenin tek başına kaldırabileceği bir konu değildir.
Bu gelinen durumun sorumlusu Türkiye’de ki bağımlı iktidarla birlikte BOP’un sahibi olanlar olan ABD-İsrail’in, kendi çıkarları için bölge ve dünyadaki yeni savaş şekli ve savaş stratejisi olarak adlandırdıkları yoğun mülteci ve göçmen akınını, bilerek Türkiye’ye yönlendirmiştir. Bu durumun ortaya çıkması ve sebepleri o günün açık istihbarat kaynaklarından da ayan beyan görülmektedir.
Bu durum Türkiye’de meşru ve anlaşılabilir bir büyük huzursuzluk ve değişik toplumsal katmanlarda kültürel, ekonomik, sosyal ve siyasi depresyon yaratmıştır.
Bu anlaşılabilir bir durumdur.
Ama bu durumun sorumlusu olan mevcut Türkiye’deki iktidar ve ABD-İsrail konusu, kamuoyunda bilinçli ve analizci bir biçimde dillendirmemektedir. Neredeyse gizlenmektedir.
2011 yılında komşunun ocağına ABD -İsrail planı çerçevesinde ateş düşüren iktidar ve ateşin esas sahibi ABD ve İsrail , mülteci ve kaçak göçmenler konusunda esas sorumlular olarak konuyla ilgilenenler ve işi Arap düşmanlığına kadar götürenler tarafından es geçilmekte ve dillendirilmemektedir.
Fakat konuyu hadi bunlar dillendirmiyor diyelim ama konu aklı başında analizciler diye bilinenler tarafındanda dillendirilmemektedir.
Herkes bu konuda üç maymunu oynamaktadır.
Bu Türk Milletinin tarihsel, insani ve kültürel birikimleri ve geleceği açısından sağlıklı bir düşünce ve sorumlu bir tavır değildir.
Evet milyonlarca mülteci ve kaçak göçmen sorunu büyük bir sorundur ve akıllıca çözülmelidir.
Bunun için çözüm bellidir.
Türkiye’nin yapması gereken ve hiç beklemeden icraata koyacağı öncelikle şudur; Suriye Devleti ile el sıkışmak ve geçmişte var olan anlaşmaları (Adana mutabakatı gibi örneğin) bir an önce uygulamak, ABD ve İsrail’in PKK ve HTŞ’ye işgal ettirdiği Kuzey ve Kuzey Doğu Suriye bölgelerini ve İDLİP’i Türkiye ve Suriye ortak askeri operasyonları ile temizleyip ve işgalden kurtarıp, Suriye Devletininin egemenliğini bölgede tekrar kontrolü ve yönetimini sağlamak ve Suriye’den belli şekilde ABD tarafından bombalandığı için bölgelerinden kaçan/ getirilen Suriye vatandaşlarının tekrar işgalden kurtarılacak olan bölgelere yani evlerine onurlu ve güvenilir dönüşlerini sağlamak olmalıdır.
Yoksa iki gündür Kayseri, Konya, İstanbul, Antep, Antalya gibi şehirlerde ki kontrolden çıkan olayları, Türkiye’de ki kendi elemanları vasıtasıylan, kamuoyunda Arap-Türk düşmanlığını körükleyen bir biçimde, konuyu ve sorunları ırkçı temellere oturtarak kaşıyacak olan CİA ve Mossad gibi istihbarat örgütlerinin amaçlarına ulaşmaları sağlanır.
Bu konuda dikkatli olunmalıdır.
Konu ciddidir ve acilen iyi bir plan çerçevesinde kesinlikle çözülmesi gerekmektedir.
Sorunu çözmede Türklerin tarihine yakışır bir biçimde her vatandaşın doğru, insani ve akıllı davranması gerekmektedir. Ve bu durum özellikle bu konunun hassaslığı açısından çok gereklidir.
Konuya bu açılardan bakılması ve akıllı çözüm bulunması Türkiye’ yi bugün yönetenlerin ve vatandaşın elindedir.
Vatandaşlar konuyu ve sorunun çözümünü ırkçı temellere oturtan ve işi çığrından çıkaran her tavır ve hareketten, düşünceden, yönlendirmeden kaçınmalıdır. Buna karşı tavır almalıdır.
Çünkü Türkiye’de yer alan mülteciler ve kaçak göçmenler konusunda ABD ve İsrail’in istediği BOP stratejisine uygun bir biçimde davranmak dünde bugünde hiç bir Türk’e ve bölge insanına yakışmaz.
Bu konuda çözüm bellidir. Yapılacak olan herkesin; vatandaş, Siyasi Parti, STK, kuruluş, kurum olarak bu konuda gayret etmesi gerekmektedir ve Türkiye’yi yönetenlerin acilen yapması gereken de hiçbir söze gerek kalmadan bellidir.
Onun için bu konu üzerinde artık lafı uzatmaya hiç gerek yoktur. Ve konu çözüm için sadece Türkiye’nin Suriye ile yapılan anlaşmalara uygun icraat yaparak çözüme kavuşturmasından geçmektedir.
Sefa Yürükel
Bir yanıt yazın