Birkaç gündür, İran’da yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili ne düşüneceğime, ne yazacağıma karar veremiyorum.
Boykot çağrısı yapan dostlarımızın söylediklerine hak veriyorum.
Öte yandan Kendisinin Türk olduğunu, Türklüğüyle gurur duyduğunu söyleyen adayın desteklenmesiyle ilgili dostlarımızın sözlerine de hak veriyorum.
Bu gün kararımı verdim.
Bu seçimleri BOYKOT ETMEK doğru değil.
Seçimlere katılmak, molla rejiminin meşruluk kazanmasına bir şekilde hizmet edecektir.
Ama Türk adayın seçimleri kazanması ise, İran’da 40 milyon Türk’ün yaşadığını bütün dünyaya duyuracak, İran’da Türk olmak, gurur duyulacak, övülecek bir kimlik haline gelecektir.
Ne yazık ki, Bu gün İran’da Fars şehirlerinde yaşayan soydaşlarımızın büyük kısmı, çocuklarının okulda, iş hayatında Türk oldukları belli olmasın diye, evde Farsça konuşmakta, çocuklarının aksanları bozulur diye, Türkçe öğrenmelerini engellemektedirler.
Ama Türk olduğunu açıkça söyleyen, bununla gurur duyan birisinin, İran’da Cumhurbaşkanı olması, bu olumsuz duruma büyük darbe vuracaktır.
“İran’da Cumhurbaşkanlarının hiçbir fonksiyonu yok, her şeyi Hamaney ve ekibi yapıyor”, diyorlar, bir çok dostum.
Doğrudur. Bu duruma itiraz etmiyorum.
Ama Güney Azerbaycan’da yaşayan soydaşlarımızın büyük çoğunluğu, yukarıda saydığım ve başka nedenlerle, Türk kimliklerini gizlemekte, her gün biraz daha asimile olmaktadır.
O nedenle, Cumhurbaşkanlığı seçimini, Türk olduğunu, Türklüğüyle gurur duyduğunu söyleyen birisinin kazanması, İran’da Türk Kimliği mücadelemiz için çok önemlidir.
Ve mutlaka Türk aday desteklenmelidir.
Cemal Mehmetoğlu -Güney Azerbaycan / Turkish forum -Abdullah Türer Yener