Bülent ESİNOĞLU
- Servet sınıfının sonsuz özgürlüğü, halklar üzerinde dayanılmaz baskı yaratıyor. Özgürlükleri, paran varsa seçme özgürlüğüne indiriliyor.
- Büyüyen servet sınıfı devlet yerine geçiyor. Halk adına servet sınıfı karar veriyor. Seçimler anlam yitiriyor.
- Servet devletleri, servet anarşisi yaratıyor.
- Halklar karşılıksız basılan paralarla, borçlandırılarak, borç-kölesine dönüştürülüyor.
- Her bir büyük servetin kendi sözleşme hukuku oluşuyor. Hukuk karmaşası insana zarar veriyor.
- Servet sınıfı düzeni, refah getirmiyor, borç getiriyor. Borçlanma düzeni karmaşa ve haksızlık spekülasyonlar getiriyor.
- Halkların yarattığı teknolojilerin mülkiyeti patronların mülkiyetine geçtiğinden, teknolojik işsizlik çıkıyor. İşsizlik hiçbir patronun sorunu olmuyor. Devlet de onların devleti olduğundan, devlet de sorunu çözmek için bir şey yapmıyor.
- Hak arama mekanizmaları ve örgütlenme yok ediliyor. Sendikalar sermayenin mafyasına dönüşüyor.
- Yaşamın maliyeti artıkça, insan ahlakı ve bağlı olduğu değerleri hiçe sayıyor. Anarşi kültürüne dönüşüyor.
10-Değerler manzumesi yerine, hayvana doğru, tersine evrim geçiren, süper ego egemen oluyor. Değerler karmaşası çıkıyor.
11-Değerler hukuku yıkılıyor, servet sınıfını karına göre yapılmış, sözleşme hukuku geçerli oluyor.
12-Servet anarşisi diyeceğimiz, bir ortam ortaya çıkıyor. İnsan yok sayılıyor.
13-Bahsettiğimiz bu ortamda, insanlık tersine bir evrim geçiriyor. Yeniden hayvan olma yolunda ilerliyor.
14-Adil ticaret, adil finans sistemleri ortadan kalkıyor. Finans bir spekülasyon sistemine dönüşüyor. Her konu spekülasyon ve hilenin konusu oluyor.
15-Müşterekler de servet sınıfının eline geçtiğinden, su toprak, deniz insan için ulaşılamayan konuma geliyor.
İnsanın yeniden insan olması için elbette insan lehine bir devrim gerekir. Devrimi yapacak insan da sermayenin mülkiyetinde olduğundan, devrim yapması bu şartlarda imkânsız görünüyor.
Devrim şimdilik görünmüyor. Bu hiç olmaz anlamında değil.
Ama kapitalizm bile kapitalizmini devam ettirecekse, bir paradigma değişimi kaçınılmaz görünüyor.
Bir dünya savaşı insandan yana bir ortam yaratacak yeni bir paradigmanın habercisi olabilir.
2 Temmuz 2024, [email protected]
Bir yanıt yazın