Araştırma anketine katılan 3 bin 147 genç ‘elhamdülillah’ Atatükçüymüş!
Bağı aşağıda olan Cumhuriyet gazetemizde 23 Haziran’da yer alan habere göre:
• Hisar Okulları İnsan ve Toplum Araştırmaları Merkezi ile Konda Araştırma işbirliği 78 ilde 930’u 15-29 yaş aralığında olmak üzere 3 bin 147 kişi katıldığı “ İkinci Yüzyılın Eşiğinde Toplumsal Değerler ve Gençlik Araştırması” yapılmış.
• Gençler kendilerini en çok “Atatürkçü” olarak tanımlıyorlarmış.
• “Milliyetçilik” ise ikinci sırada yer almış.
• “En büyük eseri Cumhuriyet”i emanet ettiği gençler ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün izinde kararlılıkla yürüyorlarmış.
• Cumhuriyetin en önemli değerleri olarak da “bağımsızlık”, “laiklik” ve “özgürlükçülük” ü görmektelermiş.
• “Bağımsızlık” hem genç kadınlar hem de genç erkekler Cumhuriyetin en önemli 2 değerinden biri olduğunu düşünüyorlarmış..
• “ Dürüstlük”, “ gelenekselcilik ”, “yerli/millilik” ve “misafirperverlik” görece önemini kaybeden değerler olarak görülüyormuş.
• Atatürk’ün izinde kararlılıkla yürüyen bu gençlerin % 56’sı imkânı olduğu takdirde yurtdışında yaşamak istiyormuş. 15-24 yaş arasında bu oran % 60’a ulaşıyormuş.
• Modern gençlerin (bu ne demekse) % 62’si, geleneksel muhafazakârların(bu ne demekse) da % 50’si bu görüşteymiş.
• Üç gençten ikisi Türkiye’de ifade özgürlüğünün olmadığını düşünüyormuş..(1 )
• Özetlemek gerekirse gençlerimiz ‘ elhamdülillah’ Atatükçüymüş! (*)
• Hiçbir sorumluluk almadan güzel yaşamak istemek,fırsat bulsalar yurtdışına kaçmayı düşünmek Atatürkçülük (Cumhuriyet Devrimleri) ile ne denli bağdaşabilir!
• Henüz 18 yaşında askeri üniformasıyla 38 delegeden biri olarak Sivas Kongresi’ne katılan Tıbbiyeli Hikmet(**) ile Mustafa Kemâl’in şu ünlü diyalogunu anımsayalım.
“Paşam! Delegesi bulunduğum Tıbbiyeliler beni buraya istiklal davamızı başarmak yolundaki çalışmaya katılmak üzere gönderdiler. Mandayı kabul edemem! Eğer kabul edecek
olanlar varsa, bunlar da her kim olursa olsun, şiddetle reddederiz! Manda düşüncesini siz kabul ederseniz sizi de reddeder; Mustafa Kemâl’i -vatan kurtarıcısı- değil,-vatan batırıcısı- olarak adlandırır ve kınarız.” sözlerinden çok etkilenen Mustafa Kemâl: “Evlat müsterih ol! Gençlikle iftihar ediyorum ve gençliğe güveniyorum. Biz azınlıkta kalsak dahi, mandayı kabul etmeyeceğiz! Parolamız tektir ve değişmez: Ya İstiklal Ya Ölüm!..” sözleri kimlerin kulağına küpe olsun!( 2 )
Ancak yeri geldiği için anımsatmakta yarar var.
• “Örgütsüz bir halka(gençliğe) güven olmaz. Örgütsüz halk(gençlik) bir yığındır. Örgütsüz bir halkın(gençliğin) kapısı açıktır. Her geleni memnun etmeye çalışır.” diyen Albert Kamü( Camus)’yü bahse konu araştırma doğrulamıyor mu?
• Türk gençleri için de Cumhuriyet Devrimlerine bağlı örgütlenmiş tek gençlik örgütü TGB/TLB’dir.( 3).( 4)
• Araştırma anketine katılan 3 bin 147 gençten kaçının söylemleri ile çelişmeyen bir örgüte üye olduğunu gel de merak etme!
(*) Gençler özgür iradeleri ile istedikleri için bu duruma düşmediklerinin de ayırtında olmak gerek.
(**) Tıbbiyeli Hikmet : Kurtuluş Savaşı sonrası eğitimini tamamlar ve yurdun birçok yerinde vazife görür. 1934 yılında da “Boran” soy ismini alır. İkinci Dünya Savaşı sürecinde yarbay rüstbesiyle Operatör Dr. Hikmet Boran’a da ikinci kez ‘Şark Hizmeti’ çıkar. Ssınırda görev yapan askerden birinin apandisiti patladığı haberini alan Hikmet arabayla sınıra hareket eder. Şiddetli kar yağışı, tipi altında askeri alarak geri dönerken araç kara saplanır ve burada 7-8 saat mahsur kalırlar. Bu sırada üşütür ve tüberküloz (verem) olur. İstanbul’a gönderilir. Yakacık Sanatoryumu’nda tedavi altına alınır. Bu tedavisi iki yıl sürer. Ancak verem illetinden kurtulamaz ve Yarbay rütbesindeyken 1945 yılında yaşamını kaybeder..( Ercan Dolapçı’nın “2. Dünya Savaşı’nın sıkıntılarını biz de çektik: Savaşmadan 22 bin şehit verdik!” yazısında alıntıdır)
(1 ) https://www.cumhuriyet.com.tr/egitim/turkiye-genelinde-yapilan-arastirmada-genclere-siyasi- kimlikleri-soruldu-2219685
( 2 ) http://www.astibder.org/tibbiyeli-hikmet/
(3 ) https://tgb.gen.tr/
(4 ) https://talebe.org/