Site icon Turkish Forum

“BRICS’in AB’ye Nazaran Farklı ve Güzel Tarafı” Nedir?

Dışişleri Bakanı sayın Hakan Fidan, Habertürk Kanalı’nda Sena Alkan moderatörlüğünde Mehmet Yeşilkaya, Abdullah Ağar ve Ferhat Ünlü’nün sorularını cevaplandırmıştır. Türkiye’nin BRICS’e üye olup olmayacağıyla ilgili olarak, İlişkimiz var, görüşmelerimizi, müzakerelerimizi yapıyoruz BRICS üyesi ülkelerle” değerlendirmesinde bulunmuştur.  Bu açıklamada bir sorun yoktur. BRICS üyesi ülkelerle işbirliğinin geliştirilmesinde  yarar vardır. Fakat, “BRICS’in AB’ye nazaran farklı ve güzel tarafı bütün medeniyetleri, ırkları bünyesinde barındırıyor olması. Biraz daha kurumsal hale dönüşebilirse ciddi fayda üretirtespiti  doğru değildir. Catherine Boyle,  “Fragile Five: The New Focus Of Currency Wars”CNBC, 25 Ekim 2013.

BRICS, ekonomik işbirliğine” yönelik bir kuruluştur. “These are now the 5 most fragile countries exposed to higher interest rates, according to S&P,”  CNBC, 6 Kasım 2017.  Oysa Avrupa Birliği ekonomik entegrasyona” yöneliktir. Avrupa Birliği’nde ulusal yetkilerinizin önemli bir kısmını AB kurumlarına  devretmeniz söz konusudur. AB kurumlarının alacağı kararlara iştirak edersiniz ama çıkan kararlar aleyhinize bile olsa onları uygulamak durumundasınız. Çünkü, egemenlik yetkilerinizin bir kısmını AB kurumlarına devretmiş oluyorsunuz. S. Rıdvan Karluk, Uluslararası Kuruluşlar, Beta, İstanbul, 2014, s.44-50.

Avrupa Birliği’ne giden yolda ilk adım Schuman Bildirisi (9 Mayıs 1950) olmuştur.  1951’de   Avrupa Kömür Çelik Topluluğu (AKÇT), ardından 1957’de  Avrupa Atom Enerjisi Topluluğu (AAET) kurulmuştur. Bu iki örgütün özelliği  suprarasyonalist (uluslarüstü)  olmasıdır. S. Rıdvan Karluk, Avrupa Birliği Türkiye İlişkileri,  Beta,  İstanbul, 2013, s.609.

Avrupa Birliği, görev ve yetkileri anlaşmalarla belirlenen 7 ana kurumdan oluşmaktadır. Bunlar; Avrupa Parlamentosu, Avrupa Birliği Zirvesi (Summit), Konsey (Bakanlar Konseyi), Avrupa Komisyonu, Avrupa Birliği Adalet Divanı, Avrupa Sayıştayı ve Avrupa Merkez Bankası’dır. Bu kurumların özelliği, tamamının uluslarüstü  olmasıdır.

1961 yılında AKÇT, AAET, AET, (karar mekanizmaları da dahil olmak üzere)  birleştirilerek  “Avrupa Ekonomik Topluluğu” (AET) adını almış, 1987’de Tek Avrupa Senedi kabul edilmiş, hemen ardından da parasal birlik yolunda ECU ile önemli bir adım atılmıştır. ECU daha sonra   EURO olarak değiştirilmiştir.

Temelleri 1951 yılında atılan Avrupa Birliği fikrinin ilk aşamasının amacı, Avrupa’da  güvenlik ve sosyal ilerlemeyi sağlayan ekonomik ve politik  birliktir.   Ortak politik ve ekonomik girişimleri güvence altına almak için   ulusal egemenlik haklarının kısmen devri  ise  Tek Senet ile gerçekleşmiştir. Maastricht Anlaşması’ndan sonra  1999 Amsterdam Anlaşması, 2003 Nice Anlaşması imzalanmış, 2005 yılında da  Avrupa Parlamentosu tarafından Avrupa Anayasası kabul edilmiştir. Bugün kendi içinde tartışmalı olsada,    Avrupa Birleşik Devleti’ne doğru giden bu entegrasyon “Tek Avrupa“, “Tek Anayasa“, “Tek Avrupa Vatandaşlığı”  kavramları ile özdeşleşmiş olarak dünyada eşi olmayan bir model olarak gerçekleşmiştir.


Türkiye‘nin, BrezilyaRusyaHindistanÇin ve Güney Afrika‘nın oluşturduğu BRICS ülkeleri ile ilişkileri, AB ile olan ilişkilere benzemez. Bu ilişkiler işbirliğine yönelik olup,  burada egemenlik devri söz konusu değildir.  BRICS ülkeleri hızlı bir gelişim içinde olmaları nedeniyle dünyanın yakından  izlediğiğ ülkelerden oluşmaktadır. Bu bakımdan “BRICS üyesi ülkelerle ilişkilerimizi iyi tutmaya çalışıyoruz. Dış ticaret hacminin en yüksek olduğu iki ülke Çin ve Rusya BRICS üyesi. Ülkemizin dış politika rotasını daha sağlıklı yürütebilmek için bu çerçevede bakmak lazım.” saptaması doğrudur.

Fakat, AB ile ilişkilerimiz ile BRICS ülkeleri ile ilişkilerimizi karşılaştırmak doğru değildir. Çünkü iki uluslararası  örgüt birbirinden farklıdır. AB’de egemenlik haklarının bir kısmının devri söz konusudur ama BRICS’te böyle bir durum yoktur.  

Geçmiştedönemin Başbakan Yardımcısı  Mehmet Şimşek 2017 yılında  BRICS ülkelerinin vereceği projelerden ve fonlardan yararlanmak amacıyla Türkiye’nin ciddiyetle tam üye olma gerekliliğini gözden geçirdiğini dile getirmiştir. (Mehmet Şimşek, “Türkiye, BRICS’in Kurduğu Yatırım Bankasına Üye Olabilir”, Sputnik Türkiye, 27 Nisan 2017)

Bir yandan BRICS ülkelerinin ekonomik olarak yükselişinin yeni uluslararası finansal kuruluşların ortaya çıkmasına yol açması, bir yandan da Türkiye’nin Batı ülkeleriyle ilişkilerinde yeni bir alan açmak adına ekonomik ve siyasi alternatiflerini çeşitlendirme isteği, Türkiye’nin BRICS ülkeleriyle yakınlaşmasına yol açmıştır

Dışişleri Bakanı sayın Hakan Fidan, Habertürk Kanalı’nda Sena Alkan moderatörlüğünde Mehmet Yeşilkaya, Abdullah Ağar ve Ferhat Ünlü'nün sorularını cevaplandırmıştır. Türkiye'nin BRICS'e üye olup olmayacağıyla ilgili olarak, "İlişkimiz var, görüşmelerimizi, müzakerelerimizi yapıyoruz BRICS üyesi ülkelerle" değerlendirmesinde bulunmuştur.  Bu açıklamada bir sorun yoktur. BRICS üyesi ülkelerle işbirliğinin geliştirilmesinde  yarar vardır. Fakat, “BRICS'in AB'ye nazaran farklı ve güzel tarafı bütün medeniyetleri, ırkları bünyesinde barındırıyor olması. Biraz daha kurumsal hale dönüşebilirse ciddi fayda üretir” tespiti  doğru değildir. Catherine Boyle,  "Fragile Five: The New Focus Of Currency Wars", CNBC, 25 Ekim 2013. - image 20

BRICS ülkeleri, kendi içlerinde birbirleriyle olan siyasi ve ekonomik sorunları bulunmasına rağmen, son yıllarda yükselen bir odak olarak görülmektedir. 2018 yılında  Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın  Johannesburg’daki  BRICS zirvesine katılması, Türkiye’nin yeni dönemdeki arayışları açısından önemli bir gelişmedir. “These are now the 5 most fragile countries exposed to higher interest rates, according to S&P,”  CNBC, 6 Kasım 2017. 

2006’da oluşturulan BRIC (Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin), 2010 yılında Güney Afrika’nın başvurusunu kabul ederek BRICS adını almıştır. BRICS, Avrupa Birliği’nin alternatifi değildir. Bu iki kuruluş ile olan ilişkileri ayrı ayrı değerlendirmek gerekir. Bu nedenle BRICS ile ilişkilerimiz hiçbir zaman AB ile olan ilişkilerimize alternatif değildir. Söz konusu iki uluslararası kuruluş ile ilgili açıklama yapılırken bu hususa dikkat etmekte yarar vardır.  “BRICS’in AB’ye nazaran farklı ve güzel tarafı bütün medeniyetleri, ırkları bünyesinde barındırıyor olması” önemlidir ama BRICS, hiçbir zaman AB üyeliğimize alternatif   değildir.

Mustafa Kemal Atatürk’ün 1923 yılında  bir Fransız gazetecisine verdiği demeç bu bakımdan önemlidir:“…Memleketler muhteliftir, fakat medeniyet birdir ve bir milletin terakkisi için de bu yegane medeniyete iştirak etmesi lâzımdır. Osmanlı İmparatorluğu’nun sükûtu, garbe karşı elde ettiği muzafferiyetlerden çok mağrur olarak, kendisini Avrupa milletlerine bağlayan rabıtaları kestiği gün başlamıştır. Bu bir hata idi. Bunu tekrar etmeyeceğiz….Memleketimizi asrileştirmek istiyoruz. Bütün mesaimiz Türkiye’de asri, binaenaleyh garbi bir hükümet meydana getirmektir. Medeniyete girmek arzu edipte, garbe teveccüh etmemiş millet hangisidir?… Türklerin asırlardan beri takip ettiği hareket, devamlı bir istikamet muhafaza etti.”

Bu kapsamda büyük Önder Atatürk, çok doğru bir tespitte bulunmuştur: “Biz daima şarktan garba doğru yürüdük.”

                                          ***

Geçen hafta basında  “ADD ESKİŞEHİR ŞUBESİ’NDEN BAKAN TEKİN HAKKINDA SUÇ DUYURUSU haberi yer alınca, Prof. Dr. Yusuf Tekin’in,   sayın  Prof. Dr. Nabi Avcı’nın Bakanlığı döneminde  Bakanlık Müsteşarı olarak  görev yaptığını  hatırladım. Bir dönem DPT’da  (Devlet Planlama Teşkilatı’nda İSEDAK Koordinasyon Başkanı) görev yaprağımız  kıymetli dostum sayın Yaşar Yakış’ın  vefatını büyük üzüntü ile karşıladım. Merhuma Allah’tan rahmet, kederli ailesine ve yakınlarına başsağlığı dilerim.

Exit mobile version