ENTROPİ İLE YAŞAM ARASINDAKİ İLİŞKİ ŞÖYLE.
Yaşam başka düzensizlikleri harcayarak kendi iç düzensizliğini korumaya çabalayan sistemlere denir.
Öldüğümüzde sistem artık çalışma, ve dokularımız, beden, sistem, hücre içi faaliyetlerimiz durur, ve entropiye teslim olur.
Artık beyni, organları, dokuları düzensiz olarak tutabilecek pompa durmuştur.
Ve hepsi de yavaş yavaş dağılmaya başlar.
Yaşama konu olan organik yapı ve bileşikler artık organik değil inorganik olur.
Çürüme, ve diğer spontan kimyasal reaksiyonlar ile bir zamanlar bizim bilincimizi, ruh algımızı yaratan organlar tıpkı çaya atılan bir şeker gibi cesedimizin bulunduğu yerdeki ortama dağılır,
Yaşam pompası yerine göre önemli bir düzensizlik kaynağı olan güneşten gelen ışınımlar ile fotonsentez yapar.
Bu enerji değişimi sistemi hücrenin bütünlüğünün, üremesinin, faaliyetlerinin korunmasına harcanır.
Özetle hücre ya da organizma düzensizliğini dışarıdan aldığı düzensizliği harcayarak sürdürür.
Eğer bir gün bütün maddesel varlıkların, partiküllerin bozunarak evrenin durağan bir enerji çorbasına dönüşürse,
artık zamandan, ve yaşamdan bahsetmek anlamını yitirecektir.
Çünkü artık evrende herşey homojenize olmuştur, mutlak bir düzen oluşmuştur, düzensizlik tükenmiştir
Yazıları posta kutunda oku