İlk darbe 1950’de yapıldı

KURTULUŞ SAVAŞINI UTKU İLE BİTİREN TÜRK ORDUSUNA İLK DARBE 6 HAZİRAN 1950 TARİHİNDE YAPILMIŞTI!

Gazi M. Kemal Atatürk iki şeyin milli olmasının önemini şöyle izah eder: - menderes celal bayar

Gazi M. Kemal Atatürk iki şeyin milli olmasının önemini şöyle izah eder:

·  Memleketimizi, toplumumuzu gerçek hedefe, mutluluğa eriştirmek için iki orduya gerek vardır: Biri vatanın yaşamını kurtaran asker ordusu, diğeri milletin geleceğini yoğuran (öğretmen) kültür ordusu.

· Bu iki ordunun her ikisi de değerlidir, yücedir, verimlidir, saygıdeğerdir.

· Fakat bu iki ordudan hangisi daha değerlidir, hangisi diğerine üstün tutulur? Şüphesiz böyle bir tercih yapılamaz; bu iki ordunun ikisi de çok önemlidir.

· Bir millet kültür ordusuna(eğitimci) sahip olmadıkça, savaş meydanlarında ne kadar parlak zaferler elde ederse etsin o zaferlerin sürekli sonuçlar vermesi, ancak kültür ordusunun(öğretmen) varlığına bağlıdır. Bu ikinci ordu olmadan, birinci ordunun verimli sonuçlan kaybolur. (1 )

EĞİTİM ORDUSUNA İLK DARBE NE ZAMAN OLDU?

· Amerikan demokrasinin( * ) Türkiye’de 1946’da hakim olmasından sonra siyasiler bu iki ulusalcı orduyu hep hedef almış ve fırsat bulunca da darbe yapmıştır.

· Kısa sürede köylere aydınlık taşıyacak eğitim ordusuna nefer yetiştiren köy enstitülerine ilk yıkıcı darbe .açılmasından 6 yıl sonra, 26 Mayıs 1946 seçimleri ardından tecelli eden Meclis’in yürütme organı (hükümet ) eliyle gerçekleştirildiği malum.

· Önce köy enstitülerine öğretmen yetiştiren Yüksek Köy Enstitüsü kapatılır.

· Lise çıktılılarının bele yedek subay olduğu süreçte üç yıl okumuş bu öğretmenlerin tamamı derhal askere alınır ve hepsi çavuş yapılır. Sonrasında yaşanan büyük trajedi malum.

· İsmail Hakkı Tonguç 70 yıl önce,1954 yılında “ Amerika bu demokrasiyi yayıyor işte. Biz demokrasinin kolayını seçtik, çok şeyler göreceğiz daha…” demişti.

 · Milletin 70 yıldır gördüklerini önceden kestiren Tonguç, bilici mi yoksa bilimi rehber edinmiş namuslu bir Türk aydını mı idi?

ASKER ORDUSUNA İLKE DARBE NE ZAMAN OLDU?

·     14 Mayıs 1950 tarihinde yapılan seçim ile DP (Demokrat Parti) iktidara gelir. İsmet İnönü’nün yerine Celal Bayar cumhurbaşkanı olunca DP Genel Başkanlığı’ndan istifa eder. Başbakan olan Adnan Menderes bu koltuğa da oturur.

·     Kemalist devrimler ve onun kurumları hedef alınmadan, ABD’nin isteği olan Kore’ye Türk askerinin gönderilmesinin zorluğunun Bayar-Menderes ikilisi ayırtındadır.

·     Bu hedeflerin başında Kemalist komutanların yönetimindeki milli ordu gelmektedir.

·     “Kemalist subaylar darbe yapmaya hazırlanıyor “ türevinde ihbar, söylenti ve dedikoduya dayanan bir kara propaganda başlatılır.

·     Cumhurbaşkanı Bayar’ı ziyaret eden Genelkurmay Başkanı Orgeneral Nafiz Gürman ordunun seçim sonuçlarına saygılı olduğuna dair güvence verir.

·     Anılan ziyaret sonrasında yalan ve dedikodular azalacağına daha da artar. Söylentiye göre bir albay Menderes’le özel olarak görüşmüş, üst rütbeli subayların darbe yapacağını ihbar etmişti, vs…

ORDUYA DARBEYİ DP YAPIYOR!

· Menderes, Bayar’a danışarak kendisini (sözde) korumak için 6 Haziran 1950 tarihinde Türk ordusunda şimdiye kadar görülmemiş bir çapta ve sadece yüksek kademe olmak üzere büyük tesviyeyi gerçekleştirir.

· Genelkurmay Başkanı Orgeneral Abdurrahman Nafiz Gürman,

· Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Zeki Doğan,

· Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Mehmet Ali Ülgen,

· Jandarma Genel Komutanı Korgeneral Nuri Berköz,

· Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral İzzet Aksalur,

· 1. Ordu Komutanı Orgeneral Asım Tınaztepe,

·  2. Ordu Komutanı Orgeneral Muzeffer Tuğsavul,

·  3. Ordu Komutanı Orgeneral Mahmut Berköz  olmak üzere  yüksek komuta kademesinin neredeyse tamamı olmak üzere 15 general ve 150 albay bir gecede emekliye sevk edilir.

· Bunların arasında Yüksek Askeri Şura üyeleri Orgeneral Kazım Orbay ve Orgeneral Salih Omurtak gibi Atatürk’ün silah arkadaşları, Kurtuluş Savaşı’nın efsane komutanları da bulunmaktadır!

Gazi M. Kemal Atatürk iki şeyin milli olmasının önemini şöyle izah eder: - agacin kurdu menderes inonu darbe

MENDERES’İN ASKERLERİ(AĞACIN KURDU İÇİNDEDİR!)

· Bu arındırmada emekli subaylar Kurmay Albay Seyfi Kurtbek ve Korgeneral Fahri Belen Menderes’e akıl hocalalarıdır.

· 1942 yılında İsmet Paşa’ya karşı yapılması planlanan faşist bir darbe girişiminde de Seyfi Kurtbek adı geçmektedir!

· Bu iki zat 14 Mayıs seçimleri öncesinde ordudan ayrılarak DP’den aday yapılır. Önce milletvekili, daha sonra da Kurtbek Ulaştırma Bakanı, Belen ise Bayındırlık Bakanı yapılır.

İKİNCİ NİZAM-I CEDİD’İ BAŞARAMADILAR

· Milli Orduyu baştan aşağı değiştirmeyi düşünün, Türkiye’yi “askeri vesayet rejimi”nden kurtaracak “orduda reform” planı denen, Menderes’in çok güveniyordu Seyfi Kurtbek, 9 Ağustos 1950’de Milli Savunma Bakanlığına getirilir.

· Bayar’ın da desteğini alan Menderes, Kurtbek’in “reform” projesine, 3. Selim’den esinlenerek “İkinci Nizam-ı Cedid” adını veriyordu!

· Menderes, DP grubunda yaptığı konuşmada, “Bizim çalışmalarımız demokrasiyi perçinlemek içindir” diye konuştu.

· İsmet Paşa, “ Hiç kimse kendine göre bir ordu yapamaz” diye sert bir çıkış yapar.

· Sonunda hükümet, “orduda reform” projesinden vazgeçmek zorunda kaldı.

· “İkinci Nizam-ı Cedid” fantazisi de rafa kaldırıldı.

Gazi M. Kemal Atatürk iki şeyin milli olmasının önemini şöyle izah eder: - on yilin mucadelesi menderes darbe

MENDERES’E YAKIN GAZETECİLERDEN TEKİN ERLER BU KONUDA NELER YAZMIŞ?

Menderes’e çok yakın gazetecilerden, Türk sağının antikomünist yazarlarından Tekin Erler’in 1963 yılında çıkan  “10 Yılın Mücadelesi” adlı kitabında şöyle yazar:  “5 Haziran günü bir albay, alelacele Menderes’i ziyarete geldi. 8-9 Haziran gecesinde kendisine karşı bir darbe yapılacağını bildirdi…. Menderes, Bayar’a danışarak kendisini korumak üzere….6 Haziran günü Türk ordusunda şimdiye kadar görülmemiş bir çapta ve sadece yüksek kademe olmak üzere büyük değişiklikler yapıldı. Değişiklikler ani olarak ve adeta bir darbe şeklinde vukua gelmişti.” (2 )

(*)Demokrasinin iki çeşidi vardır.

Biri zor ve gerçek olanı, öbürü de kolayı, oyun olanı… 

Topraksızı topraklandırmadan, işçinin durumunu sağlama bağlamadan, halkı esaslı bir eğitimden geçirmeden olmaz birincisi, köklü değişiklikler ister. Bu zor demokrasidir ama gerçek demokrasidir. İkincisi kâğıt ve sandık demokrasisidir. Okuma yazma bilsin bilmesin; toprağı, işi olsun olmasın, demagojiyle serseme çevrilen halk, bir sandığa elindeki kâğıdı atar. Böylece kendi kendini yönetmiş sayılır. Bu oyundur, kolaydır. Amerika bu demokrasiyi yayıyor işte. Biz demokrasinin kolayını seçtik, çok şeyler göreceğiz daha…”(1954) Daha geniş bilgi için  İSMAİL HAKKI TONGUÇ BELGELİĞİ VAKFI  bağına bakılması önerilir(3 )

(1) https://atam.gov.tr/milli-egitim/

( 2)https://www.aydinlik.com.tr/koseyazisi/orduya-karsi-ilk-tertip-ne-zaman-yapildi-tamami-6435

(3 )http://www.tongucvakfi.org.tr/koumly-enstituumlleri.html


Yazıları posta kutunda oku


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir