ABD Mahkemesinin Kararı: COVID-19 Aşıları Geleneksel Bir Aşı Değil

ABD Dokuzuncu Bölge Temyiz Mahkemesi Kararı (07.06.2024): COVID-19 Aşıları Geleneksel Bir Aşı Değil, Daha Ziyade Tıbbi Tedaviye Benzerdir

Adli Bilimler Dergisinde Yayımlanmak Üzere Kabul Edilmiştir

Olayın Özeti

Kaliforniya Bölge Mahkemesi önüne gelen bir uyuşmazlıkta davacılar kendilerini istihdam eden yönetimin kendilerinden COVID-19 aşısı olmalarını istediğini, aksi halde işlerini kaybedeceklerini bildirmeleri sebebiyle dolaylı biçimde aşı zorunluluğu yönündeki istihdam politikasının tıbbi tedaviyi ret hakkını ihlal ettiğini ileri sürmüştür. Bölge mahkemesi ise Yüksek Mahkeme’nin çiçek aşısı konusundaki geçmiş içtihadına (Jacobson v. Massachusetts (197 US 11 (1905)) (1) dayanarak zorunlu aşıların kabul edilebilir olduğu sonucuna vararak davayı reddetmiştir. Bölge mahkemesi kararına karşı 14.09.2023’te temyiz başvurusunda bulunulmuş ve Dokuzuncu Bölge Temyiz Mahkemesi davacının iddialarını makul bularak davanın reddi yönündeki kararı iptal ederek dosyayı iade etmiştir. (2) 

Bununla birlikte Temyiz Mahkemesi davanın esası hakkında nihai bir karar vermekten kaçınarak bu aşamada davanın reddini yanlış bulduğunu, verdiği kararın ön karar niteliği taşıdığını belirterek davanın esastan sürdürülmesi gerektiği sonucuna varmıştır. Temyiz Mahkemesi bu aşamada sadece Jacobson v. Massachusetts kararının bu davada uygulanmasının yanlış olduğu kanaatine varmıştır. 

Çiçek aşısının zorunlu tutulması konusunda Yüksek Mahkeme’nin 1905 yılında verdiği Jacobson v. Massachusetts kararında Yüksek Mahkeme aşıyı reddeden bir kişinin bu isteğine saygı gösterme halinde yasama organının kamu sağlığı ve kamu güvenliğini sağlayamayacağını, çiçek hastalığının salgına dönüştüğü dikkate alındığında aşı reddine saygının azınlığın çoğunluğa hükmetmesi anlamına geleceğini belirtirken aşılamanın bir kişinin ölümüne yol açacağı veya sağlığını ciddi şekilde bozacağı bir durum bulunmuyorsa tehlikeye düştüğü kabul edilen kamu sağlığının korunması için başvurulan aşı zorunluluğunun temel hakları ihlal etmediği sonucuna varmıştır. 

COVID-19 aşısıyla ilgili olarak görülen davada davacıların COVID-19 aşısının çiçek aşısından farklılığına dikkat çekmesine karşın Kaliforniya Bölge Mahkemesi Jacobson kararının uygulanması için bir aşının hastalığı önlemeye yönelik özel bir amacı bulunmasının gerekmediği sonucuna varmıştır. Buna karşılık Dokuzuncu Bölge Temyiz Mahkemesi Jacobson v. Massachusetts kararının bu davada yanlış uygulandığı görüşünü açıklamıştır. Buna dayanak olarak davacıların aşının yayılmayı etkili şekilde önlemediği sadece aşı yapılan kişi için semptomları hafiflettiği, bu nedenle bunun “geleneksel” bir aşı olmadığı, tıbbi bir tedaviye benzer olduğu iddiasını göstermiştir. 

Temyiz Mahkemesi’nin kararına göre davalı temsilcileri sadece COVID-19 aşılarının güvenli ve etkili olduğunu belirten bir CDC (ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri) yayınına dayanmaktadır. Ancak kararda aşının ne için “güvenli ve etkili” olduğu sorgulanırken LAUSD’nin (Los Angeles Birleşik Okul Bölgesi) COVID-19’un yayılımını önlemek için olduğunu ima etse de bunu ispat etmek için adli olarak dikkate değer olgular sunmadığı belirtilmektedir. Temyiz Mahkemesi davanın devam etmesi halinde davacının iddialarının haklı çıkıp çıkmayacağı konusunda peşin hükme varılmadığını belirtmektedir.

Yorum

Kamu sağlığının korunması için bulaşıcı hastalıkların salgına dönüşmesi durumunda hastalığın yayılmasını önleyebilecek aşıların zorunlu tutulmasını çiçek hastalığı vakası bakımından değerlendirerek hukuka uygun bulan Jacobson v. Massachusetts kararının bu olayda tartışılması, söz konusu emsal kararın halen önemli, güncel olduğunu göstermiştir. 

Salgın hastalıkların yayılımının önlenmesi ve kamu sağlığının tehlikeye düşmesi halinde korunabilmesi için birey özgürlüklerinin kısıtlanmasını gerektiren zorunlu aşı düzenlemelerinin ve buna dayanan uygulamaların peşin olarak Anayasaya, temel hak ve özgürlüklere aykırı sayılamayacağı hem Bölge Mahkemesi hem de Temyiz Mahkemesi tarafından kabul edilmiştir. 

Diğer yandan davalı temsilcilerinin zorunlu aşı politikasını geri çekmeleri her iki mahkemeye göre de davayı anlamsız hale getirmemiştir, çünkü her zaman bu politikanın yeniden yürürlüğe koyulması mümkündür. 

Temyiz Mahkemesinin Bölge Mahkemesinin kararını iptal yönünde karar vermeye sevk eden iki husus vardır. Öncelikle adil yargılanma hakkının tanınabilmesi için çelişme ilkesinin uygulanması, davacının iddialarının tartışılabilmesi ve çürütülemediği takdirde kabul edilmesi gereklidir. Temyiz Mahkemesi bu hususa davalıların davacının iddialarını çürütecek bir olgu sunmadığını, bu nedenle davanın reddi yerine davanın devam etmesi gerektiğini belirterek dikkat çekmektedir. 

Öte yandan bölge mahkemesi tarafından Jacobson v. Massachusetts kararının bu davada yanlış uygulandığı kanaatine varılmasının temelinde davacının iddialarının makul bulunması yatmaktadır, bu iddialara göre çiçek aşısı hastalığın yayılımını önleme gücüne sahip olurken COVID-19 aşıları (mRNA ayrımı yapılmaksızın) geleneksel aşıdan beklenen hastalığın yayılımını önleme gücüne sahip değildir veya aşı yapılan kişide bağışıklık meydana getirmemektedir, sadece hastalığın semptomlarını hafifletmektedir. 

Davacılar iddialarına dayanak olarak CDC’nin (ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri) Eylül 2021’de aşı tanımını değiştirerek bağışıklık unsurunu tanımdan çıkardığını belirtmiştir. 

Gerçekten COVID-19 aşılarının hastalığın yayılmasını önleme konusunda etkili olup olmadığı konusunda yeterli düzeyde ve nitelikte araştırmanın yapılıp yapılmadığı önemli bir husustur, çünkü kişileri başkalarının, toplumun sağlığı için bir tıbbi müdahaleye tabi tutabilmek için aşının gerekli ve uygun bir araç olması gereklidir. 

Eğer iddia edildiği gibi aşı sadece aşı olan kişideki hastalık semptomlarını hafifletiyorsa ve diğer kişilerdeki hastalık semptomlarına bir etkisi olmuyorsa kişinin kendi menfaati için onu tıbbi müdahaleye zorlamak ancak ayırt etme gücünün bulunmaması halinde meşru sayılabilir. 

Ancak eğer bu aşıların hastalığın önlenmesinde yeterince etkili olmamasına karşın başkalarının hastalığının hafif seyretmesine olumlu katkısı bulunuyorsa aşı bir tedavi yöntemi olarak nitelendirilse dahi bu konuda zorunluluk öngören yasal düzenlemeler kamu sağlığının korunması açısından gerekli ve ölçülü sayılabilir. 

Bu nedenle COVID-19 aşılarının koruyuculuğu veya kişilerdeki semptomları hafifletme konusundaki etkileri ile ilgili olarak daha kapsamlı araştırmaların yapılmasına ihtiyaç bulunmaktadır.

Resmi Karar Özetinden Çeviri

Mahkeme heyeti davacıların Los Angeles Birleşik Okul Bölgesi’nin (LAUSD) sözlü tartışmadan 12 gün sonrasına kadar çalışanlarından COVID-19 aşısını olmaları, aksi halde işlerini kaybetmeleri yönündeki COVID-19 aşı politikasının tıbbi tedaviyi reddetmeye ilişkin temel haklarına dokunduğu iddiasıyla açtıkları davayı reddeden bölge mahkemesi kararını iptal etti. 

Mahkeme heyeti, uyuşmazlık bakımından gönüllü olarak durdurma istisnasının bulunduğuna karar vermiştir. LAUSD’nin aşı politikalarını geri çekme ve sonra yeniden getirme yönündeki tutumu bu davayı canlı kılmak için yeterli olmuştur. Dava dosyasındaki kayıtlar, LAUSD’nin aşı politikasını sürdürme ya da önceden hazırlanmış iptal seçeneğiyle devam etme konusunda verecekleri karardan önce bu davada sözlü tartışmanın nasıl ilerleyeceğini görmeyi bekledikleri konusundaki güçlü çıkarımı desteklemiştir. LAUSD aşı zorunluluğunu yüklemeye yeniden karar verme seçeneğini açıkça saklı tutmuştur. Dolayısıyla LAUSD benzer bir politikayı yeniden uygulayacakları konusunda makul bir olasılık bulunmadığına ilişkin ağır ispat yükünü yerine getirmemiştir. 

Davayı esastan inceleyen heyet bölge mahkemesinin Yüksek Mahkeme’nin politikanın rasyonel temel değerlendirmesinden geçtiği sonucuna vardığı Jacobson v. Massachusetts (197 US 11 (1905)) kararını yanlış uyguladığına karar vermiştir. Jacobson kararı zorunlu aşıların çiçek hastalığının yayılmasını önlemesi konusunda rasyonel olduğuna dayanmıştır. Buna karşılık burada davacılar aşının yayılmayı etkili şekilde önlemediğini sadece aşı yapılan kişi için semptomları hafiflettiğini, bu nedenle bunun “geleneksel” bir aşı olmadığını, tıbbi bir tedaviye benzer olduğunu ileri sürmektedir. Davacıların iddiaları bu aşamada doğru kabul edildiğinde davacılar COVID-19 aşısının COVID-19’un yayılımını etkili biçimde önlemediğini makul biçimde ileri sürmektedir. Bu nedenle Jacobson kararı uygulanamaz. 

Aynı görüşte olan Hâkim R. Nelson bu temyiz mahkemesinin baktığı Kohn v. State Bar of California (87 F.4th 1021 (9th Cir, 2023) (en banc)) davasının bölge mahkemesinin LAUSD’nin egemen dokunulmazlık yetkisine sahip olduğu yönündeki kararının gözden geçirilmesi gerekip gerekmediğini gündeme getirdiğine işaret etmek için ayrık oy (ek gerekçe) yazmıştır. 

Aynı görüşte olan Hâkim Collins bölge mahkemesinin göz ardı ettiği önemli bir hususa işaret etmek için ayrık oy (ek gerekçe) yazmıştır. Yüksek Mahkeme’nin daha yeni görüşüne göre tedavi edilen kişinin kendi sağlık yararı için zorunlu tedavi – başkalarının sağlık yararı için zorunlu tedavinin aksine- tıbbi tedaviyi reddetme temel hakkını kapsar. Davacıların bu davadaki iddiaları bu temel hakka dayanmak için yeterlidir. Davalılar aşı zorunluluğunun “istihdam koşulu” olarak yüklendiğine işaret etmektedir ancak bu bölge mahkemesinin rasyonel temelli inceleme uygulamasını haklı çıkarmak için yeterli olmamaktadır. Karşıoy yazan Hâkim Hawkins gerekçesinde bu mahkeme için hüküm verilebilecek bir politika kalmadığı için bu mahkemenin erken pandemi politikalarının iptaline itiraz davalarında istikrarlı biçimde yaptığı gibi bu davanın konusunun tartışılabilir olmadığı sonucuna varması ve bölge mahkemesinin kararını davayı usulden reddetmesi talimatıyla iptal etmesi gerektiğini belirtmiştir.

  1. Supreme Court of United States. 197 U.S. 11 (1905) Jacobson v. Massachusetts No. 70. Argued December 6, 1904. Decided February 20, 1905. https://tile.loc.gov/storage-services/service/ll/usrep/usrep197/usrep197011/usrep197011.pdf Erişim Tarihi: 09.06.2024.
  2. Unıted States Court of Appeals for the Ninth Circuit. Health Freedom Defense Fund, Inc., a Wyoming Not-forProfit Corporation; Jeffrey Fuentes; Sandra Garcia; Hovhannes Saponghian; Norma Brambila; California Educators for Medical Freedom v. Alberto Carvalho, in his official capacity as Superintendent of the Los Angeles United School District; Ileana Davalos, in her official capacity as Chief Human Resources Officer for the Los Angeles School District; George Mckenna; Monica Garcia; Scott Schmerelson; Nick Melvoin; Jackie Goldberg; Kelly Gonez; Tanya Ortiz Franklin, in their official capacities as members of the Los Angeles Unified School District governing board (in short: Health Freedom Defense Fund, Inc. v. Carvalho) No. 22-55908. Argued and Submitted September 14, 2023. Filed June 7, 2024. https://cdn.ca9.uscourts.gov/datastore/opinions/2024/06/07/22-55908.pdf Erişim Tarihi: 09.06.2024. 

* Resmi Karar Özetinden Çeviri Yapan ve Yorumlayan:Doç.Dr.Özge HANCI

Doç. Dr. Özge Hancı Girne Üniversitesi
ozge.hanci@kyrenia.edu.tr

ABD Dokuzuncu Bölge Temyiz Mahkemesi Kararı (07.06.2024): COVID-19 Aşıları Geleneksel Bir Aşı Değil, Daha Ziyade Tıbbi Tedaviye Benzerdir - asi siringa maske igne corona

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir