Değerli Dostlarımız,
Son yapılan yerel seçimlerden CHP’nin birinci parti olarak çıkması üzerine önemli oy kaybı yaşayan AKP, 22 yıldır iktidarda olmanın yarattığı “gündem belirleme” tecrübesini konuşturarak, Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş vasıtasıyla hızla “yeni sivil anayasa” yapılması için Meclis’te temsil edilen partileri ziyaret ederek bu konuda görüşmeler yapmaya başlamıştır.
1980 faşist askeri darbesi sonrasında 29 Haziran 1981 tarih ve 2485 sayılı “Kurucu Meclis Hakkında Kanun” ile oluşturulan Kurucu Meclis tarafından hazırlanan 1982 Anayasası, 7 Kasım 1982 tarihinde yapılan referandumda yüzde 91,4 “evet” oyu ile kabul edilmiştir. Ancak geçen yıllar içinde; başlangıçta toplam 177 asıl maddeden oluşan Anayasada bu maddelerden 58 tanesi hiç değişmemiş, 96 maddede değişiklik olmuştur. Değişen 96 maddenin 31’i yeniden yazılarak tümden değiştirilmiş, 20’sinde esaslı, 45 maddede ise tali değişiklik yapılmıştır. 23 madde ise tamamen yürürlükten kaldırılan Anayasada şu aşamada 154 asıl madde yürürlüktedir.[[1]]
Bilindiği üzere 16 Nisan 2017 tarihinde yapılan referandum ile anayasanın “kuvvetler ayrımı” ilkesi önemli ölçüde yok edilerek; Bakanlar Kurulu kaldırılmış, yürütme yetkisi partili cumhurbaşkanına verilmiş, TBMM’nin yetkileri budanmış ve yürütme (cumhurbaşkanı) üzerindeki bütün denetim yetkisi, bütçe yapma yetkisi Meclis’ten alınarak, anayasada tanımlanmamış bir “cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi” adı altında “tek adam” rejimi kurulmuştur.
Tek Adam rejimi nereden esinlenmiş?
Yazılı ve görsel medyada boy gösteren iktidar yanlısı gazeteci, akademisyen, siyaset bilimciler(?), kurulmuş olan bu yeni yönetim sistemi için genel olarak Amerikan Başkanlık sistemini örnek gösterirlerken, muhalif kesiminkiler ise “şahsım devleti”, “patrimonyal sultanizm” gibi isimler kullanarak daha ziyade Amerikan kaynaklı; demokrasi, insan hakları vakıflarının yayınlarındaki sınıflamayı ve isimlendirmeyi tercih ederek “sahra altı – sub sahara” Afrika ülkelerindeki totaliter rejimlere atıf yapmışlardır…
Konuyla ilgili olarak yazmış olduğum makalemi ekte bilgilerinize sunarım.
Saygılarımla,
Haluk Dural
Milli Merkez Genel Sekreteri
Bir yanıt yazın