BERATLI ÖMÜR BIRAKMIŞ
HÜSEYİN MÜMTAZ
Duyunca, çaresiz bir biçarelik içinde kitaplığıma koştum…
Kitapları duruyor…
Hep duracak.
Kitapları onu hiç bırakmamış.
…
“Lefke Sevgilim ”de Nazım Beratlı; ilk baharlı, altın toplu, sarı mimozalı Lefke’yi anlatır.
LEFKE, SEVGİLİM’i okumadan, Kıbrıs’ı anladığınızı söyleyemezsiniz…
“Ben babaannemin ailesinden Osmanlı olmayı öğrendim… Çevreye saygılı olup, saygı da beklemeyi; hesaplı ve düzgün konuşmayı, bugünkü gençleri şaşırtan Osmanlıca kelimeleri… Kentli bir Osmanlı’nın, bir ulema torununun nasıl davranması gerektiğini…
Bir Yörük köyü olan anamın köyünde de insanların birbirine bağlılığını, akrabaların birbirini nasıl sevmesi gerektiğini, dayanışma duygusunun yüceliğini, eşli çağlardan kalma sözlü edebiyatı, meselleri ve en mühimi, insanın bazı değerler için neleri göze alması gerektiğini, cesareti, erdemi öğrettiler bana…
İşte bunlardan dolayı ben, biraz Osmanlı, biraz Türkmen, biraz da Akdenizli bir adamım… Bir Kıbrıslı Türk’üm… İkisi de büyük harf”.
At izinin it izine karıştığı günümüzde “İkisi de büyük harf” saptamasının altını çizin lütfen…
Beratlı, Türkçe’nin yaşayan en büyük kuyumcularından biridir. İnanmayan, kitabı okusun da belleğinde özellikle 214’üncü sayfadaki “Acaba âşık mı olmuştum?” bölümüne mutena bir yer ayırsın…
Yine bir ilk bahar.
Ve yine Lefke.
…
14 yıl geçmiş… 4 Şubat 2013 günü de şöyle yazmışız:
“Dr. Nazım Beratlı’nın siyasi fikirleri, değişen zamanlarda oluşan med-cezirlere göre farklı limanlara yanaşsa da ‘dil ve üslûbu’ mükemmeldir. Türkçe’yi çok iyi kullanır. Neredeyse 40 yıldır içli-dışlı olduğum ada’daki hangi taşın arkasında ‘fî tarihinden bu yana’ ne olduğunu çok iyi bildiğini iddia eden ben bile onun günlük yazı ve kitaplarını okuyunca farklı bir açı edinir, daha öğrenecek çok şey olduğunun farkına varırım…
Ve devam etmişiz; ‘Beratlı, Türkçe’nin yaşayan en büyük kuyumcularından biridir.’
Eksik yazmışız efendiler…
Bugün, son çıkan yeni kitabını okuduktan sonra diyoruz ki;
Beratlı Kıbrıs Türkü’nün ‘kara kutusu’dur, ‘kozmik odasıdır’, ‘mâ’şeri vicdanıdır’, ‘derin hâfızasıdır’.
Kitabın adı ‘KIBRIS(LI) TÜRK SİYASİ TARİHİ’.
Okumaya başladım.
Altını çizdiğim satırlar, sayfa kenarlarına aldığım notlar neredeyse orijinal baskıdaki punto sayısını geçti”.
Daha ne yazayım?
Nasıl yazayım, nece yazayım, nice yazayım?
…
Yine bir ilk bahar.
Ve yine Lefke.
Sevgilim Lefke.
Lefke Sevgilim…31 MAYIS 2024