KÜÇÜK BİR KUSURUM ELBETTE VAR

Hani derler ya, “Bu kadar kusur kadı kızında da olur.”

Azıcık, küçücük bir kusur da bunlarda var.

Yerli ve milli uçağımız göklerde,

5 dakikalık şarjla 50 dönüm tarla süren elektrikli göremediğimiz traktör,

Bir türlü kullanamadığımız, pahalılıktan bir türlü kurtulamadığımız Gabar’da petrol.

Yakamadığımız, kullanamadığımız Kara Deniz’de doğalgaz,

Açlıktan nefesi kokan emekliler için “EMEKLİLER YILI” ilanı,

Enflasyon yaza düşecek, kışa beli kırılacak diye yıllarca söylenen masal,

Büyümede Çin’i bile solladık deyip arkasından gönderilen İBAN.

2023’de milli ve yerli roketimiz göklerde deyip, 55 milyar Dolar ödeyip astronot giysileri giydirip şehir şehir gezdirdiğimiz Gezeravcı yolculuğumuz.

Emeklilerimizi ve çalışanlarımızı enflasyona ezdirmedik, ezdirmeyeceğiz,

IMF 5 milyar Dolar borç istedi verin dedik,

Terörün belini kırdık, ayakkabı numaralarını biliyoruz deyip, gelen şehitlerimize karşın:

Aklıma bir hikâye geliverdi.

Orta gelirli bir ailenin kızı, bir gençle tanışır, bir müddet arkadaşlıktan sonra evlenmeye karar verirler. Kız sevinçlidir, durumu ailesine açar ve bir akşam gencin ailesinin tanışmak için evlerine geleceği müjdesini ailesi ile paylaşır.

Evde bir telaş, bir heyecan başlar; o akşam için hazırlıklar yapılır ve misafirler beklenirken kapı çalar, heyecanla kapıyı açarlar, o da ne?  Elinde bir demet çiçekle delikanlı yalnızca gelir. Aile biraz bozulurlar ama belli etmeden genci buyur ederler, otururlar, çay, kahve derken kızın babası genci tanımak için merakla sormaya başlar. 

Oğlum, babanız anneniz neden gelmediler?

Genç kendinden emin: efendim çok özür dilerim, babam Teksas’taki petrol kuyularımızda oluşan bir sorundan dolayı acilen sabah, özel uçağımızla ABD’ ye gitmek zorunda kaldı. Annem de Umreye gitmişti, bugün dönecekti ama uçakları rötar yapmış dönemedi, sizlerden özür dileyip selamları var, ben de söz verdik, ayıp olmasın diye ziyaretimizi ertelemedim yalnız gelmek zorunda kaldım.

Kızın babasının gözleri fal taşı gibi açılır, ABD’ de petrol kuyuları, özel uçaklar, umreye gidenler, hem aşırı zengin hem de inançlı insanlar, kızımızın başına talih kuşu kondu diye aklından geçirir.

Çok güzel evladım! Aleykümselam da sen nere mezunusun?

 Efendim ben İstanbul Robert Koleji ve Boğaziçi üniversitesinden sonra Oxford’ ta yüksek lisansımı tamamladım ama işlerin yoğunluğundan doktoramı tamamlayamadım daha der.

Çok güzel maşallahın var. Peki, ne iş yapıyor sun?

Genç kendinden emin, özgüven tavan yapmış vaziyette: Ben Güney Afrika Birliği’ndeki altın ve elmas madenlerimizle ilgili şirketimizin yönetim kurulu başkanıyım, fırsat buldukça da babamın yetişemediği yerlerde ona yardımcı oluyorum. Yani işimiz çok ve yoğun.

Adam gayet memnun, özel sorulara geçer. Oğlum alkol, kumar, kadın gibi kötü alışkanlıklarınız var mı?

Onlarda ne efendim, sigara içmem, kumar bilmem, alkol tanımam, bar pavyon nerelerde olur haberim yok, namazlarımı kaçırmam, fakire fukaraya devamlı yardım ederim, bazı yıllarda üç ayları bile tutarım.                                                                                                                                                                             Baba şok geçirmektedir. Böyle bir insan nasıl olabilir diye. Hayretler içinde sorar:

Oğlum sen melek gibi birisin, nerede, nasıl büyümüşsün, peki, senin hiç mi kusurun yok?

Var efendim, kusursuz insan olur mu, benim de önem arz etmeyen küçük bir kusurum var.

Adam şaşkınlıkla nedir o küçücük kusurun evladım?

Efendim ben bol bol yalan söyler, insanları kandırırım!?

Esen kalınız.

Hani derler ya, “Bu kadar kusur kadı kızında da olur.” - nazim peker

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir