Elbette ülkelerin iç işlerine karışmak haddimiz değil, hakkımız hiç değil.
Ama İran’da İslam adına işlenen cinayetleri, insan hakları ihlallerini görüp duydukça, kadınlara yapılan baskıların feryadı arşa uzandıkça, ister istemez ilgilenmek gerekiyor, insan olarak.
İranlıların Tahran kasabı olarak nitelediği bu İbrahim Reisi kimmiş?
Helikopter kazasında yanarak ölen İran cumhurbaşkanı İbrahim Reisi kimdir diye sosyal medyada kısa bir araştırma yaptım. İlginç ve ders alınası bilgilere ulaştım.
Molla kültürüyle yetişmiş. İslam merhamet ve vicdan dinidir, sevgiyi, hoşgörüyü, merhameti emreder.
Ölen İran Cumhurbaşkanı (Orjinal yazılışı ile) Ebrahim Raeisi, sadece ilkokulu bitirmiş,
Ortaokul ve Lise seviyesinde bile tahsili yokmuş. Yani bizim tabirle cahil.
Cehalet ise insanlığın en büyük tehlikesidir. Cehaletin ve cahillerin olduğu yer cehennemdir diye tarif eder din alimleri.
Hukuk eğitimi almadığı, hukuk fakültesinin kapısından bile girmediği halde devrimin hemen sonrasında Tahran’a yakın Karaj şehrinde Cumhuriyet Savcısı yapılmıştır. Devrimlerin en büyük ayıbı da bu!. Rahmetli Türkeş, “En kötü demokrasi bile, en iyi devrimden daha iyidir” demişti.
Ondan sadece 2 yıl sonra ise 22 yaşında iken Emam Khomeini’nin onayı ile Tahran Savcı Yardımcısı olarak atanmış.
Çekirge gibi sıçrayarak, hak etmediği yerlere ışık hızıyla ulaşan bir cahil!.
İran’daki toplu katliamlarda en önemli rolü oynayan 4 zalim kişiden birisiymiş.
Bu kişi, İran’da her yıl yapılan tüm idamlarda da en yetkili karar verici imiş
Tüm bu cinayetlere ve idamlara hukuk adına karar veren ve uygulayan ya da uygulatan Ebrahim Raeisi: 1 saatlik bile “pozitif hukuk eğitimi” almamış merhametten yoksun bir kişiymiş.
Yaklaşık 2 sene önce Mehsa Amini’nin işkencede öldürülmesi üzerine yapılan sokak gösterilerinde devletin resmi açıklamasına göre 550, gerçek olan duruma göre ise 3.500 kişi derin devlet güçlerince öldürülmüştür.
Özetle Ebrahim Raeisi, İran’da kana ve katliama bulanmış bir kişidir.
Ben de bu adam, ülkemizde bazı kişi ve guruplar tarafından özellikle siyasal İslamcılar ve dinciler tarafından, hangi özelliği için çok seviliyor diyordum!.
Sanırım durum anlaşılmıştır.
Hani o anası idam edilirken bakan kız vardı ya!
İşte o manzara hiç gözlerimin önünden gitmiyor.
Verdiği kararlarla ciğerleri yakan birisinin, yanarak ölmesi de çok ilginç ve ibretlik olsa gerek.
Üzülmeye değer mi?
Devletlerarası ilişkilerde itidal ve geleceği hesaplamak çok önemlidir.
Ülkesinde de bir kesim yas tutarken, diğer kesim kutlama yapmakta; bu da yöneticilere ibretlik bir mesaj olsa gerek.
Elbette komşumuz İran’ın ve İran halkının huzuru ve güvenliği bizim için önemlidir.
Esen kalınız.
Bir yanıt yazın