Türkiye, ingiltere, fransa, italya, yunanistan ve ermeni çeteleri tarafından işgal edilen Anadolu’nun kurtuluş mücadelesinin başladığı 19 Mayıs’ı coşkuyla kutladı.
Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının Bandırma Vapuru ile Samsun’a çıkarak kurtuluş mücadelesini başlattığı 19 Mayıs, yunanistan için adeta “provokasyon günü” oldu. yunanistan başbakanı kiryakos miçotakis, yaptığı Twitter paylaşımı ile sözde pontus soykırımından bahsetti, Türkiye’ye iftira attı: “pontus rumlarının soykırıma uğradığı bu günü içtenlikle anıyoruz. Çoğu imha edildi. Bir kısmı vatanını terk edip kaçmak zorunda kaldı. Pontus soykırımının uluslararası tanınırlığı için çabamız devam ediyor. Adalet yerini bulana kadar anmaya devam edeceğiz.” miçotakis, bu paylaşımı yunanistan genel seçimlerinden iki gün önce yaptı.
miçotakis’in provokatif paylaşımına, Dışişleri Bakanlığından yanıt geldi: “Bu eşsiz kurtuluş mücadelesi, dönemin emperyalist güçlerinden aldığı destekle Anadolu’yu işgale yeltenen yunanistan’ın asla unutmaması gereken bir ders olarak tarihteki yerini almıştır.”
yunanistan’da yükselen ırkçı altın şafak partisinin oylarına talip olan miçotakis, yaptığı paylaşım ile aşırı milliyetçi yunan seçmenine oynadı. miçotakis’in bu paylaşımı, 21 Mayıs’ta yapılacak yunanistan genel seçimleri öncesinde yapması dikkat çekti.
Yunanistan’da 19 Mayıs 2022 tarihinde düzenlenen bazı etkinliklere yapılan açıklamalar söyle: yunanistan resmi makamları tarafından mesnetsiz “pontus” iddialarının yıldönümü bahanesiyle yapılan ve tarihi bütünüyle çarpıtmaya yönelik hezeyan dolu açıklamaları tamamen reddediyoruz.
yunan makamlarının tarihi akıldışı bir şekilde çarpıtma çabalarını ısrarla sürdürdüğünü görmek üzücüdür. Türkiye karşıtı lobilerin bu çarpık iddiaları üçüncü ülkelerde gündeme taşıyarak kamuoyunu aldatmaya yönelik çabalarını da kınıyoruz.
Tarihten husumet çıkartmaya ve genç nesilleri yanlış bir mecrada yönlendirmeye çalışanların bu çabalarının barış ve istikrara hizmet etmeyeceği açıktır.
Gerçekle bağdaşmayan yapay tarih anlatımlarından medet ummak yerine, yunanistan’ın Anadolu’yu işgal ve istila girişimi sırasında işlediği ve Müttefik Devletleri Tahkikat Komisyonu raporunda yer aldığı gibi Lozan Barış Antlaşması’yla tespit edilmiş insanlık suçlarıyla yüzleşmesi daha makul bir tercih olacaktır. Keza bu iddiaları ileri sürenlerin, 1821 Tripoliçe katliamı dâhil, başta Türkler olmak üzere diğer dini ve etnik gruplara karşı işlenen vahşet suçlarını ve mezalimi hatırlamalarında da yarar olacaktır.
yunanistan’ı gerçekleri çarpıtmak yerine işbirliği temelinde barış, istikrar ve müreffeh bir gelecek için birlikte çaba sarf etmeye davet ediyoruz.