ANADOLU KALESİ
HÜSEYİN MÜMTAZ
Haber “euronews”dan;
“AB’nin Türkiye’deki Mülteciler için Mali Yardım Programı (FRIT) çerçevesinde Ankara’ya sağladığı 6 milyar Euro desteğin hangi alanlara harcandığı ortaya çıktı. Avrupa Sayıştayı’nın (ECA) hazırladığı rapor hangi ülkenin ne kadar yardım yaptığını da gösteriyor. Ancak Avrupa Sayıştayı mülteci fonunun kullanımı ve denetlenmesi konusunda Türkiye’ye eleştirilerde bulunuyor. AB, Milli Eğitim Bakanlığı’ndan para iadesi talep ederken bakanlık bunu reddetti.
FRIT, Türkiye’deki Suriyeli mültecilerin desteklenmesi için ciddi bir ek fon desteği sağlanması doğrultusunda Avrupa Birliği Konseyi’nin yaptığı çağrıya cevaben 2015 yılında oluşturuldu. Programın toplam bütçesi 6 milyar Euro. Bu bütçe 3 milyar Euro’luk iki eşit dilime ayrıldı. Bunlar 2016-2017 ve 2018-2019 dönemlerini kapsıyor”.
Yâni neymiş?
Türkiye “mültecilerin” Türkiye’de “barındırılması için” AB’den yardım alıyormuş.
AB, “mültecilerin” AB’ye geçmemesi için Türkiye’ye para veriyormuş.
İrlanda, İngiltere üzerinden gelen sığınmacıları geri göndermek için acil durum yasası çıkarmaya hazırlanırken, İngiltere ise hiçbir sığınmacıyı kabul etmeyeceğini bildirdi….
İngiltere’nin yasa dışı göçmenleri Ruanda’ya gönderme planı parlamentodan geçti. İngiliz hükümeti, Nisan 2022’de hazırlanan “Ruanda Planı” kapsamında, ülkeye yasa dışı yollarla giren göçmenleri ve ülkeye girip sığınma talebinde bulunanları, Ruanda’ya gönderme hedefini açıklamıştı. İnsan hakları örgütleri ile BM başta olmak üzere birçok uluslararası kuruluş karara tepki göstermişti.
Yıllar önce yazmıştım, dolmuşta, biri yabancı önümdeki iki kişi konuşuyordu. Yabancının elinde
İki torba dolusu ilaç vardı. Bozuk Türkçesi ile hastanede muayene olduktan sonra eczaneden aldığını, muayene ve ilaçlar için para almadıklarını/vermediğini anlatıyordu.
Usul böyleymiş.
Şehirlerin uzak, yüksek yüksek tepelerinde Suriyeli mahalleleri varmış.
Canan Baykız diyor ki;
“Çocuğumuz yaşlımız acından ölür ama mültecinin ilacı protezi bizden!”
https://tele1.com.tr/cocugumuz-yaslimiz-acindan-olur-ama-multecinin-ilaci-protezi-bizden-1064213
Okuyun…
Üç kere okuyun.
Candaş Tolga Işık’a Suriyelilerle ilgili çarpıcı değerlendirmelerde bulunan İlber Ortaylı, Türkiye’de sığınmacıların bir süre sonra parti kuracağını iddia etti.
“Başka göçmenlere benzemezler” diyen Ortaylı, “Suriyelilerin nüfusu çok artıyor bu bir gerçek. Bir müddet sonra parti kurabilirler buna emin olun başka göçmenlere benzemezler! Kendine göre bir parti kurar o bilmem ne. Partileşmeye başlar veya gider başka bir partinin içine girer. Suriye’de hiçbir zaman böyle vatan kavramı yok ama partilerin içine girip ele geçirme bütün vatandaşlarda var. Çok politikler o konuda” ifadelerini kullandı.
Bu arada, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Suriyeli sığınmacıların ülkelerine dönmesi için Şam yönetimiyle görüşeceğini duyurdu.
Partisinin Ankara’daki genel merkezinde basın toplantısı düzenleyen Özdağ, ‘Anadolu Kalesi’ projesiyle Türkiye’deki sekiz milyon sığınmacıyı ülkelerine göndereceklerini söyledi.
Zafer Partisi lideri, Şam hükümetiyle ‘sığınmacı ve kaçakların geri dönüşü için’ görüşme sürecini başlattıklarını kaydetti.
AA’nın aktardığına göre Özdağ, parti yetkilileriyle Suriye Dışişleri Bakanlığı’nın ilk defa yarın görüşeceğini, sonra da bir heyetle diplomatik temasın başlayacağını aktardı.
Zafer Partisi lideri, 20 Ekim 1998 tarihli Adana Mutabakatı’nı imzalayan hükümette devlet ve dışişleri bakanlığı yapan Şükrü Sina Gürel’in partiye katıldığını, Suriye’yle görüşmeleri yürütecek ekibin başına geçeceğini dile getirdi.
Üç yıl yürürlükte kalan Adana Mutabakatı, iki ülke arasında karşılıklı tutukluların iadesi, istihbarat paylaşımı gibi birçok konuda işbirliğine imkân tanımıştı.
Peki, sığınmacı sorunu çözülmezse ne yaşarız?
– Zafer Partisi’nin önerdiği Anadolu Kalesi projesi ile sınırlarımızdan geçen yılda 400 bin kaçağın gelişi engellenmez ve 13 milyon sığınmacı ülkemizde kalarak doğumlar ile artarsa, 2040 yılında sadece ülkemizdeki Suriyeli sayısı 21 milyon olur.
– Bugün sayıları 2 milyon olan Afganlar, 2 milyon olan Afrikalılar da artacaktır.
– Enflasyon düşmez artar, işsizlik artar, Türkler işsiz kalırken, Türk doktor, mühendis göçü Avrupa’ya devam eder. Türkiye emek yoğun geri teknoloji ülkesi olur.
– Uyuşturucu zaten bir tehdit, sığınmacıların kalması durumunda uyuşturucunun ülkemize girmesi ve yayılması kolaylaşacaktır. Türkiye Afyon Savaşı öncesindeki Çin’e döner. Şehirlerimiz güvensizleşir.
– Türkiye, geri dönülmez şekilde kültürel olarak Ortadoğululaşır. Türk kadınları özgürlüklerini kaybederler.
– Ortaya yeni Arap ırkçısı terör örgütleri çıkar.
– Cihatçı Selefiliğin etkisi artar.
– Türkiye sonunda Suriye ve Irak gibi iç savaşa sürüklenir.
Ve yine F.S.’nin okur notu; “Yukarıdakilere, sayılarının en az 750.000 olacağı rivayet olunan Filistinlilerin Türkiye’ye getirilebilecek olması ve Hamas liderlerinin de Türkiye’ye yerleştirilebilecek olması ihtimalleri de eklenecek olursa, özetle, 1 milyona yakın Filistinli Hamas otoritesi altında Türkiye’de yaşayacak olursa neler olabileceği de ayrıca eklenmeli”.
Demek yeni Türkiye’nin yeni Yüzyılında Anadolu’ya böyle yeniden kaleler kuracakmışız…
…
Ankara Kalesi’ne hiç gittiniz mi?
Oradan başlayın.
Önce oraya gidin.
Bir yanıt yazın