Aytunç Erkin 12 Nisan 2024 günü Sözcü’de yayınlanan “EMEKLİ TÜMAMİRAL BAĞCIOĞLU’NUN İSYANI: ‘Çelenksiz’ bırakılan Türk Silahlı Kuvvetleri başlıklı yazısında diyor ki;
“5899 sayılı Ulusal ve Resmi Bayramlar ile Mahalli Kurtuluş Günleri, Atatürk Günleri ve Tarihi Günlerde Yapılacak Tören ve Kutlamalar Yönetmeliği’ne, 7 Kasım 2016 tarihinde bir ek madde daha eklendi. Ek madde ile garnizon komutanının Jandarma ve Sahil Güvenlik teşkilatının başındaki en üst rütbeli personelden rütbe ve kıdemce daha düşük olması durumunda, Türk Silahlı Kuvvetleri çelengi sunulamayacağı ifade edildi”.
Ben de yıllardır; çarşıda ve pazarda, yolda-sokakta-kaldırımda, “divanda, dergâhta ve bargâhta” neden bir türlü “üniformalı” tek bir rütbesiz asker, er bile göremediğimi merak eder, dururdum.
Meğer durum böyleymiş.
Öyleyse Attila İlhan’ın tam zamanıdır, lâfı fazla uzatmaya hiç gerek yok.
“ittihatçılar da vardı hilâl bıyıklıydılar
sustasına basılmış birer çakıydılar
mor kumrular patlıyordu câmilerden
mavzerlerin gözü dönmüştü
kara kalpaklıydılar
bir tambur kanat çırpmasın ıtrî’den
eksiksiz bütün ölmüşlerimiz ayaktaydılar
kılıçlar çekilmişti bâkî’nin gazellerinden
budin’den yaşlı sipâhiler
ezan okumaktaydılar
ertuğrul gazi mi tutmuştu
kemal paşa’nın ellerinden
oğuzlar mıydı yoksa bismillâh
yeniden başlamaktaydılar”
Yahut;
“mustafa kemal’in boz revolveri
zehir gibi susar Selanik’te
akşama sabaha hürriyet trenleri
binbaşı enver bey eli tetikte
def gibi gerilmiş manastır şehri
bütün camilerinde sala verilir”
Nokta!…