RAMAZAN’DA LONDRA, PARİS, HAMBURG, MARSİLYA, BARSELONA GİBİ ŞEHİRLERİN SOKAKLARINDAKİ İSLAMİ ŞOVLAR AVRUPALILARI ÜRKÜTTÜ VE AVRUPALILAR HIZLA BUNA KARŞI ÖRGÜTLENİYORLAR. İSLAM’A KARŞI ÇOK TEPKİ VAR.
Bugün İslamiyeti gösteriş dinine çeviren ve halkın kaynaklarıyla (tarikat liderleri, hocalar, muhafazakar politikacılar) çok zengin olanların sayesinde dünyanın geldiği noktada İslamiyet, insanların gözüne soka soka ve boğazına dayıya dayıya ibadet mekanı olmayan sosyal alanlarda dini şov şeklinde artık bıktırıcı, aleni ve yaygın olmaya başladı..
Biz bunları sadece islamiyetin yaygın olduğu ülkelerde değil, aynı zamanda batılı ülke sokaklarınıda ve ana caddelerinide Ramazan’da ve Cuma günlerinde şova çeviren toplu namaz kılmalarla yapılanlardan vs gibi olaylardan da biliyoruz.
Bu konuda Avrupa’da ki gelişen eğilimi yansıtan Avrupa Parlamentosu Eski Üyesi Alexandra Phillips Londra’nın işlek caddelerinde kutlanan Ramazan Bayramı şenlikleri için şunları söylüyor:
“Burası Birleşik Krallığın başkenti ve bir Hıristiyan ülkesi.. İster kabul edin ister etmeyin, Hıristiyanlık hâlâ bizim devlet dinimizdir.. En önemli ve işlek caddelerimizden birinde kutlanan büyük bir İslami bayram var..
Bu delilik..
Suriye ve Afganistan gibi yerlerde Noel ışıklarımızı yakıp kutlama yapmamıza izin vermiyorlar, değil mi?
Hıristiyanlık bizi bugün olduğumuz ülke yapıyor, kültürel değerlerimizin temelini oluşturuyor..
Bu aşağılayıcı bir şey..
“İslam boğazımıza dayatılan tek dindir..”
diyor bu ingiliz siyasetçi. Bu konuda bu gibi çok örnek tepki var ve gittikçede fazlalaşmış durumda.
Bu şovlar konusunda bu parlementer kısmen haklıda .
Amaaa:
Orta Doğu’yu karıştırıp orada huzur içinde olan halkları ülkelerinde siz ve sizin emelleriniz için yaptığınız emperyalist gaspçı, hırsız, sömürgen, kanlı uygulamalarınızla huzuru kaçırdınız.
Huzurla kendi hallerinde yaşamalarına izin vermediniz.
Doğum oranları evet yüksek, sizin ise düşük.
Çomağı soktunuz kovanın arıları size yürüyünce korku yükseldi değil mi?
Yaptıklarınızın bedeli diyelimmi..?
Bundan dolayı bu parlementer gibilerine Milletlerin huzurunu bozan emperyalist amacınıza uygun olarak islam tarikatlarına ve işbirlikçi muhafazakarlara, yarattığınız ve kullandığınız terör örgütlerine yaptığınız yatırım, zorla kaos demokrasi’ si dayatmaları ve müdahalelerden vaz geçin demek en doğrusu.
Batı bu durumda geçmişte başka ülkeler için kendi ektiğini şimdi biçiyor.
Bumaran etkisi denen olayı yaşıyor.
Başka ülkeleri karıştırıp, kaos yaratıp, kendi çıkarları için vicdansızca yaptıkları müdahaleleri şimdi dönüp kendi başlarına patlıyor.
Şimdi batıda açıkça şeriat gösterileri yapılıyor. Ve sokaklarda özellikle Ramazan ve Cuma günlerinde batı ülkelerinin yollarının, parklarının, caddelerinin bir kısmı namaz kılanlarla ve kabul edilemeyecek çirkin görüntülerle dolu…
Eğer batılı devlet ve halklar başka ülkelerin iç işlerine karışıp oraları işbirlikçi tarikat, aşiret, terör örgütleri, ayrılıkçı hareketler ve siyasetçiler ile kendi istediği gibi yönetmeden hala vazgeçmezlerse olacağı budur.
Sonuçta olan bu görüntüleri meydana getiren batılıların huzuru kaçırdığı ülkelerden batılı ülkelerine bunlar göç olaylarıdır.
Batılı ülkeler ve diğer ülkelere göç olaylarının durması, eğer bu şekilde batı politikaları devam ederse imkansız halede geleceği aşikardır.
Buda ülkelerdeki demografik, kültürel ve sosyal sıkıntılarla birlikte, dinsel aşırılıklar ve fiili çatışmalı olaylar vasıtasıyla ülkelerdeki milletler, dini ve etnik gruplar arasında kaçınılmaz sertleşmeleri beraberinde getirecek. Bu çok tehlikeli bir durum.
Ve bu durum yavaş yavaş batı toplumlarında yaşanıyor.
Zor bir dönemden geçiyoruz..
Çok zor bir dönemden..
Sefa Yürükel
Bir yanıt yazın