Geçtiğimiz yıl, Güney Azerbaycan Milli mücadelesi adına, Güney Azerbaycan’ın dışında ciddi etkinlikler yapıldı.
• 24 Aralık 2022, İzmir, Uluslararası, Güney Azerbaycan Türkleri 2. Forumu
• Mart 2023 Brüksel, Azadlıq, Adalet, Milli Hökümet mitingi
• Nisan 2023 İstanbul, Uluslararası, Güney Azerbaycan Türkleri 3. Forumu
• Mayıs 2023 Berlin, , Azadlıq, Adalet, Milli Hökümet mitingi
• 23-30 Eylül 2023, İzmir, Güney Azerbaycan Kültür Festivali
• Güney Azerbaycan Türk’ü, İnsan Hakları Aktivisti Nergis Muhammedi Nobel barış ödülü kazandı.
• Azstar Tv, Güney Azerbaycan Medeniyet Tv’si gibi yayına başladı.
• Barama Radyo’nun faaliyetleri Güney Azerbaycan milli hareketine ciddi katkılar vermeye başladı.
• Tribün dergisi, tekrar yayınlanmaya başladı. Özellikle Türkiye’de ciddi bir dağıtım ağı oluştu ve bir çok milli aktiviste düzenli olarak ulaştı.
• Kuzey Azerbaycan Devlet Başkanı, zaman zaman, Güney Azerbaycan Türklerinin varlığını ve mücadelesini destekleyen açıklamalar yaptı.
• Qadın Cephesi adlı, milli bir teşkilat yarandı.
• İnstagram ve diğer sosyal medya organlarında, gençlerimiz çok ciddi çalışmalar yapıyorlar.
Yurtdışında yapılan bu etkinliklerde, büyük ölçüde, milli güçler arasında eylem birliği gerçekleşti.
Ancak örgütsel birlik, fikir birliği ne yazık ki gerçekleşmedi.
Yurt dışındaki teşkilatlar ve liderler arasında, bir birlerine karşı suçlamalar, kısmen hakaretler, kavgalar devam etti.
Soydaşımız, Nergis Memmedli’nin, nobel barış ödülü alması, Güney Azerbaycan Türkleri için çok önemli bir olay olmasına rağmen, özellikle yurtdışında ki, milli aktivistler ve teşkilatlar, bu konuya sahip çıkmayarak, bence önemli bir eksiklik gösterdiler.
Ahmed Obalıya yapılan saldırı, milletimizi çok üzdü. Günaz Tv’nin mücadelesini olumsuz etkiledi.
Mahmud Eli Çöhreganlının, Türkiye ve Kuzey Azerbaycan’a girişinin yasak olması halinin devamı, milli mücadelemizi olumsuz etkileyen bir olay olarak devam etti.
Ülke içinde de, milli mücadelemizde, önemli gelişmeler oldu.
Tractor timinin maçlarında yükselen milli dalgalar, daha farklı alanlarda da yükselmeye başladı.
Türkiye’den ve sosyal medyadan izlediğim kadarıyla, Güney Azerbaycan Milli Kültürel Mücadelesi, Müzik, Reks, Resim, Sinema, Fotograf ve benzeri alanlarda ciddi gelişmelere gösterdi.
Yıllardır sessiz sedasız devam eden, kültürel faaliyetler, sanki son bir yılda çiçeklenmeye başladı.
Bütün şehirlerimizde, müzik grupları, dans grupları boy gösteriyor.
Ülkemizdeki önemli gelişmelerden birisi de, bu kültürel faaliyetlerde, kadınlarımızın, katkısın yükselmesi, kadınların neredeyse, bu kültürel ve milli faaliyetlere öncülük eder duruma gelmeleri oldu.
İran’ın bütününde, baskıcı molla rejime karşı, insanların, özellikle kadınların verdiği, mücadele, bizim kadınlarımızı da ciddi bir şekilde etkiledi.
Bir çok kültürel faaliyette ve yaşamsal faaliyetlerde, molla rejiminin, kısıtlamaları, yasakları yok sayıldı.
Yukarıda bahsettiğim faaliyetler, novruz bayramında ise zirve yaptı.
Kadın milli ressamımız, Fatime Dadaşzade’nin, hazırladığı yumurtalar, Fars Molla Rejimini şiddetle rahatsız etti ve milli düşünceli insanlarımız arasında büyük sevinç yarattı ve insanlarımıza cesaret verdi.
Geçtiğimiz yılda, Urmu Gölünün kurutulmasına karşı yapılan etkinlikler de zirve yaptı ve milli ruhun gelişmesine önemli katkı yaptı.
Sulduz yakınlarında, köylülerin, rejimin, bölgeye yapmak istediği kimyasal fabrikaya itirazları ise, yine milli mücadelemizin önemli bir direnişi olarak, hafızalara kazındı.
İran, Fars Molla rejiminin, İran’da yaşayan, farklı milliyetleri bir birine düşman etme ve aralarında çatışmalar çıkarma planları, önemli bir başarı gösterdi.
Kürtler ile yaşanan rekabet ve mücadeleler, zaman zaman, milletimizin, esas düşmanı, molla rejimine karşı verdiği mücadelede, zafiyetler yaşattı. Enerjimizi esas düşmana tam olarak yöneltme yerine, büyük bir kısım enerjimizi ise, Kürtler ile mücadeleye yönlendirdik. Bu ise bence milli mücadelemizde olumsuz bir durum yarattı.
Bir atalar sözümüz var. “İt itle boğuşanda, yolcunun işi rast gider. “
İran rejimi de, etnik grupları bir birleriyle savaştırarak, kendi yoluna devam etmeye, kendi işlerini görmeye çalışıyor. Bizlerin, bu oyuna düşmemesi, çok dikkatli olmamız gerekir.
Kuzey Azerbaycan ve Türkiye devletinin, her zaman ve her şekilde, öncelikle kendi devlet çıkarlarını düşüneceklerini zaman zaman unuttuk.
Olması gerekenden fazla umutlandık ve bel bağladık.
Güney Azerbaycan Milli Hareketi, şunu bilmelidir ki, biz kendi gücümüze, kendi ulusumuza güvenmeliyiz. Tamam Türkiye ve Kuzey Azerbaycan devletleri bizim dostumuz ama, onların devlet çıkarlarının, her zaman bizimle olan dostluklarından önce geleceğini bilmemiz gereklidir.
Şimdilik aklıma gelenler bunlar.
Sizlerden de, Geçtiğimiz il ile bağlı fikirlerinizi yazmanızı rica ediyorum.
Eldar Qaradağlı -isveç / TURKISHFORUM – ABDULLAH TÜRER YENER
Yazıları posta kutunda oku