Dünya Sıralamasına Giremeyen  Üniversiteler Kapatılacak mı?

Sözcü Gazetesi’nde sayın Sultan Uçar, 29 Mart 2024 tarihinde “Dünya sıralamasına giremeyen 197 üniversite kapatılacak mı?” başlıklı yazısında çok önemli bir konuyu  gündeme getirmiştir: YÖK’ün diploma denkliği için dünya sıralamalarında ilk bin üniversite içinde en az 2’sinde olma şartını, Türkiye’deki 208 üniversiteden 11’i tuttururken, 197’si tutturamadı. QS 2024 Dünya Sıralamasında ilk 400’e sadece ODTÜ girdi.”

THE 2024 Dünya Sıralamasında ilk binde   11 üniversite  yer almıştır. Bunlar;  ODTÜ, Koç, İTÜ, Sabancı, Bilkent, Boğaziçi, Çankaya, Hacettepe, Bahçeşehir, Özyeğin ve  YTÜ.

“Dünya başarı sıralamalarında ARWO, QS World, CWTS Leiden ve THE Word’ü ölçü alan YÖK’ün listesindeki 4 sıralamaya sadece İTÜ ve Hacettepe girebiliyor. ‘İlk binde en az 2 uluslararası araştırma sıralamasına girme’ şartını ise 11 üniversite tutturdu. Türkiye’deki 208 üniversiteden 197’si dünya sıralamalarında ilk binde yok. YÖK’ün yurt dışındaki öğrencilerden istediği ilk bin şartını, Türkiye’deki üniversiteler taşımıyor. Buna rağmen yurt dışındaki Türk öğrencilerin diploması, Türkiye’de geçersiz sayılabilecek.”

“İlk bin üniversite için ‘akademik yayın sayısı’ kriteri var. THE 2024’te Çankaya Üniversitesi, yılda 349 makale yazıp, 25 bin 482 atıf alan Prof. Dr. Dumitru Baleanu sayesinde dünya sıralamasında ilk bine girdi. Marmara, Ege, Dokuz Eylül, Gazi, İÜ, Çukurova gibi birçok köklü üniversite, ilk binde yok.”

Türkiye’deki üniversitelerde kayıtlı öğrenci sayısı 8 milyon ile   OECD ülkeleri içinde ilk sıralardadır. Bu öğrenci sayısı,  ortalama bir rakamla  nüfusumuzun yüzde 9’dur.  ABD’de bu oran  yüzde 6,  AB’de ise yüzde  5.7’dir.  Toplamda kamu, vakıf ve özel üniversite sayımız 209’dur.   130 devlet üniversitesi (11 teknik üniversite, 2 güzel sanatlar üniversitesi ve 1 yüksek teknoloji enstitüsünün yanı sıra Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi, Polis Akademisi ve Milli Savunma Üniversitesi), 75  vakıf üniversitesi ve 4 vakıf meslek yüksekokulu  vardır.

21 üniversitenin uluslararası  etkinliği ve  sosyal sorumluluk projesi,  65 üniversitenin   endüstriyel proje yönetimi yoktur.   65 üniversite kütüphanesinde yeterli sayıda yabancı dilde yazılmış  kitap   bulunmamaktadır.   88 üniversite patent ve tasarım başvurusu yapmamış, 28 üniversite  ise TÜBİTAK bursundan yararlanmamıştır.  

Üye olmak için kapıda beklediğimiz Avrupa Birliği’nde 20 öğrenciye 1 hoca, bizde  41.5 öğrenciye 1 hoca düşmektedir. 68 üniversite rektörünün uluslararası yayını yoktur. Uluslararası yayını olmayan bir öğretim üyesinin rektör olmasını  doğru bulmuyorum. Bu üniversitelerde öğrenciler için bu durum kötü  örnek oluşturur. Daha da önemlisi, bu üniversitelerde öğretim üyeleri rektör olmak için uluslararası  yayın yapmaya gerek duymazlar.

Bu konuda Ankara’da önemli bir tıp profesörünün adını taşıyan  bir vakıf üniversitesinde yaşanmış bir örnek YÖK tarihine geçecek kadar önemlidir. Bu  üniversitede aşağıda yer alan 9 kriter ile profesör atanmıştır. YÖK mevzuatında olmayan kriterler  ile  yapılan  hukuk  dışı atama, yargı kararı ile iptal edilmiş olmasına rağmen YÖK bu konuda sessiz kalarak bu kriterleri onaylamıştır.  

Aşağıda yer alan 9 kriter ile  profesör ataması yapılıyorsa, Türkiye’deki 197 üniversitenin  dünya sıralamalarında ilk binde yer almaması  normaldir. Üstelik  atanmayan aday, kendini bilimsel olarak ispat etmiş biri olmasına rağmen.

Sözcü Gazetesi’nde sayın Sultan Uçar, 29 Mart 2024 tarihinde “Dünya sıralamasına giremeyen 197 üniversite kapatılacak mı?” başlıklı yazısında çok önemli bir konuyu  gündeme getirmiştir: “YÖK’ün diploma denkliği için dünya sıralamalarında ilk bin üniversite içinde en az 2’sinde olma şartını, Türkiye’deki 208 üniversiteden 11’i tuttururken, 197’si tutturamadı. QS 2024 Dünya Sıralamasında ilk 400’e sadece ODTÜ girdi.” - image 17

Acaba profesör olmak için adayın “genç” olmasına bakılacak, eğer genç değilse  “dinamik” de  olmadığı için profesör ataması  yapılmayacak mıdır? Oscar Wilde  derki:  “Biri gerçeği söylerse, bir diğeri er veya geç yalanının ortaya çıkacağından emin olmalıdır.”  Mark Twain de  doğru bir   tespit yapmıştır: “Gerçek ayakkabılarını giymeden, yalan dünyayı üç kez dolaşır.” 

YÖK tarihine örnek olarak geçmiş 9 kriter aşağıdadır.

  • Dosyanın düzenli olması, (The regularity of the file)
  • Taşınır bellek, (Portable memory)
  • Adayın genç olması, (The candidate is young)
  • Adayın dinamik olması, (The candidate is dynamic)
  • Adayın projeci olması,  (Being a project designer)
  • Adayın yaşı, (Candidate’s age)
  • Adayın dinamikliği, (Candidate’s dynamism)
  • Adayın lisans programlarında ders vermesi, (The candidate’s teaching in undergraduate programs)
  • Adayın yüksek lisans programlarında ders vermesi. (The candidate’s teaching in graduate programs)
     

Yukarıda yer alan 9 kriter ile Ankara’da bir vakıf üniversitesinde profesör atanabiliyor ve de YÖK bu atamayı iptal etmiyorsa, “Dünya sıralamasına giremeyen 197 üniversite kapatılacak mı?” sorusuna   cevap verecek  makam  YÖK’tür.


Yazıları posta kutunda oku


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir