Türkiye’nin turizm potansiyeli çok yüksek. Son yıllardaki ataklarımızla en yakın rakiplerimizi bile geride bıraktık. Şimdi ise Arapların yeni rakiplerimiz olabileceği iddiaları var. Suudi Arabistan’ın turizm alanında hiçbir zaman Türkiye’ye rakip olamayacağının altını çizen Narin “Ülkemizde 365 gün turizm yapabiliyoruz. Suudilerin böyle bir potansiyeli yok. Rakip tanımayız” diyor.
Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TTYD) Başkanı Oya Narin, turizm gündemi ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
2023’ü her şeye rağmen başarılı bir şekilde kapattıklarını, 2024’ü ise başarılı geçecek bir sezon olarak öngördüklerini dile getiren TTYD Başkanı Narin, gelişmelerle ilgili şunları söyledi:
“2023 yılında da hedeflerimizi tutturduk sayılır. 54 Milyar Dolarlık bir gelirimiz var ve 56,7 Milyon turist ağırlamışız. 2023’ü de başarılı bir sene olarak kapattık, 2024’ü de başarılı bir yıl olarak görüyoruz. Bakanlığımızın koymuş olduğu bir gelir ve turist hedefi var. Bizlerin de hedefi bu yönde. Her ne kadar Rusya ve Ukrayna’da düşüş olsa da yine de beklediğimizin üzerinde rakamlar olacak. Avrupa pazarı da iyi gözüküyor. Erken rezervasyon akışı iyiye gidiyor. İç pazarda da akışımız yüksek. İyi bir sene bekliyoruz” şeklinde konuştu. Turizmciler olarak Ramazan Bayramı tatilinin 9 güne çıkması kararına çok memnun olduklarını belirten Narin, “Bayram tatili bizim için şeker gibi oldu.”.
Narin, Antalya ve İstanbul’un Türk turizmi içim iki önemli şehir olduğunun altını çizerek, “İstanbul’da ilerleyen senelerde 30 milyon turist sayısını göreceğiz. Antalya’da da 20 Milyon rakamını birkaç sene içerisinde görmeyi planlıyoruz. Bunlar çok uzak hedefler değil.” açıklamalarında bulundu.
Türkiye’nin son zamanlarda turizmde göstermiş olduğu başarının çok kıymetli olduğunu vurgulayan Narin, açıklamalarına şu sözlerle devam etti:
“Bu başarıyı sürdürmemiz lazım. Hepimizin bildiği gibi süper ligdeyiz. Daha çok yapacağımız şey var. Büyümemizi devam ettirmemiz, yatak kapasite artışını devam ettirmemiz çok kıymetli. Yatırımların önünü açmak, yeni planlar yapmak önemli. Özellikle şu an Arap Yarımadası’nda yapılan yatırımları iyi takip ederek bizim de 2030 ve sonrasına doğru yeni planları oluşturmalıyız. Türkiye turizm sektörü için yatırım yapılması gereken bir ülke. 2033’e kadar gelirimizi 130 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz. Bizim TTYD olarak yaptığımız planlamalar WTTC’nin rakamlarına da uyuyor. Bakanlığımız da önemli hedefler verdi. Bu sayılara ulaşmalıyız. Dolayısıyla yeni yatırımların önünü açacak yeni planlara ihtiyacımız var. Kıyı şeridinin dışında Anadolu’da adım adım birçok bölgede turizm hareketliliğini artırmamız gerekiyor. Bunları yapmak için hem dünyada hem de Türkiye’de kaynak var. Modellememiz çok önemli. Tabii ki teşvikler, destekler de bütün bunları yapabilmek için gerekli. Biz ülkemizde 365 gün turizm yapabiliyoruz. 4 mevsimi yaşayabiliyoruz. İnsan kaynağımız turizme çok müsait. Misafirperverliğimiz dünyaca biliniyor. Suudi Arabistan, Dubai gibi önemli imkanlara ve kaynaklara sahip destinasyonlar. Ama insan kaynaklarında sıkıntıları var. Bir turizm ekosistemleri yok. Bu nedenle de Türkiye’ye hiçbir zaman tam anlamıyla rakip olamazlar. Bize bir alternatif değil, ikinci olabilirler. Destek beklediklerini belirten Narin, “Biz diğer ihracatçı kardeşlerimiz gibi aynı destekleri 10-15 dolar gibi ayrı sektörlere, durumlara göre alırken biz üstüne ilaveten hem TGA hem konaklama vergisi hem de artı KDV olarak veriyoruz. Biz destek istiyoruz. Bu son derece doğal. Eşit olmak istiyoruz. Beklemekteyiz. İhracatçı sayılamayacağız belki ama döviz kazandırıcı faaliyetler içerisinde bize de destek verilmesi gerekiyor. Çünkü hizmet ihracatının içerisindeki 100 milyar dolar rakamının 50 milyar doları zaten bizim sektörden geliyor. Bizim performansımız bu, sektörümüzün performansı. Bu noktada beklentilerimiz var.”
Turizm sektöründe insan kaynağı konusunda sıkıntıların olduğunu paylaşan Narin, “İnsan kaynağımızın sektöre ilgisini kaybettik. İstikrarlı bir iş sahası sağlayamadık. Onlar da haklı olarak sektörden uzak duruyorlar. Sektörden mezun olanlar bile sektörde kalmıyor. Bunu sağlamamız lazım. İnsan kaynağının barınması yani lojman konusunun da çözülmesi gerekiyor.” dedi.
Bir yanıt yazın