DİYANET VE RUM ORTODOKS PATRİKHANESİ KAPATILMALI. LAİK BİR DEVLETTE BU TÜR İŞLEVİ OLAN KURUMLAR OLMAZ
Türkiye hiç bir zaman gerçek laikliği yaşamadı. Tam laikte olmadı. Türkiye hep Ala Turca ve çarpık bir laik ülke oldu.
Çünkü laik bir devlette devlet tarafından desteklenen Diyanet ve Rum Ortadoks Patrikliği diye bir şey olmaz.
Biz Türkler nedense hiç bir şeyi gerçeğine uygun bir şekilde hiç bir şekilde yapmıyoruz. Kötü kopyacıyız. Sorunluyuz.
Herşeyi Ala Turca yapmak istiyoruz ama yüzümüze gözümüze bulaştırıyoruz.
Bugün, sonuç olarak gelinen noktada Türk Vatandaşları Diyanet ve Rum Parikhanesi tarafından yönetiliyor, Laik bir devlet ortada olmadığı için.
Güya Anayasanın dediği gibi ortada laik bir devlet var. .. varmı.. gerçekten ?!
Atatürk zamanında devlet kurulurken bir düşünce ve deneyim yaptı Diyanet ve Patrikhane diye.
Fakat bu deneyin sonuçları kötü oldu Türkiye’nin rejimi ve milleti için. Türkiye bunların uygulamaları yüzünden uygarlığını, bağımsızlığını ve özgürlüğünü kaybetti. Gericileşti.
Atatürk’ün bu deneyin ( Diyanet-Rum Ortadoks Patrikhanesi) sonucunu görmeye ömrü yetmedi, iyi niyetliydi ama, bu iki deneyin yanlış sonuç vereceğini göremedi.
Fakat sorun Atatürk’te değil, deneyin kötü sonuçlandığını görüp sonradan müdahale etmeyenlerde.
Devlettekiler ve putçu kişiler Atatürk böyle yaptı, bunu ömür billah kabul ederiz ve değiştiremeyiz dedi.
Oysa Atatürk ben yanlış yaparsam siz bilimin yolundan gidin diyen büyük bir şahsiyetti.
Sürekli geleneksel olarak puta tapmaktan kurtulamayan mankurtlar, Atatatürk’ü hiç bir zaman anlamadığı için Atatürk’ü de bir put yaptı, bu yüzden onun bir deneyi olan ve kötü sonuç veren Diyanet ve Rum Ortadoks Patrikliğinin kapatılması gerektiğinide anlamadı.
Sonuç ortada.
Türkiye sözde laik ama gerçekte değil kaldı.
Bazılarıda içine saklandıkları son 30 yıldır Atatürkçülük diye uyduruk bir şey çıkardılar.
Esasında bunun bir çeşit putçuluk olduğunu ve bunun Atatürkçüyüm diyenlerinde bu “uyduruk Atatürkçülük kavramı” ile her anlamda Atatürk’ü ne kadar anlamadığını da gösteren bir olgu oldu.
Sorun kendinize bir: Atatürk bencimi olun dedi? Yoksa iş mi yapınmı dedi?
Atatürk bizlerin tembel olduğunu bildiği için zaten “ Türk çalış övün güven” demedimi?. Yoksa bu bir çalışkan olan bir millete söylenecek lafmı… ya.. .?
Atatürk, biz Türklerin, devlet kuruldu nasılsa yan gelip yatalım diyeceğini bildiği ve milletin de çalışkan olmadığını bildiği için ve bizi motive etmek için söyledi bu lafı tabiki..
Atatürk öncelikle, benci değil, bilimden ve akıldan yana olun, memleketin kurtuluşunu ve bağımsızlığını devam ettirin diye, bizim millet için Türkiye Cumhuriyeti diye bir düzen kurup altın tepside elimize verdi.
Bizde Atatürk rozetli Atatürkçüler ve putçu anmacılar olarak onun fikrinin ne olduğunu anlamadan ve sözlerinide idrak etmeden Atatürkçülük diye Atatürk’ün isteği dışı bir uyduruk bir kavramla ve şemsiye ile putçu birer Atatürk hayranları olduk.iş yapmadık. Ülkeye yararımız olmadı. Miras yedi olduk. Haylazlaştık.Yozlaştık. Bu yozlaşmaya devam ettik.
Ve kısacası, hala bundan sonrada, eğer Atatürk gibi Türkçü olmayıp ve taş üstüne taş koymazsak ve bu şekilde tembellik yapıp, ne idüğü belirsiz putçu bir kavram olan Atatürkçülük yaparsak ve Atatürk sevici Atatürkçüler olursak, Atatürk’ün fikir ve ilkelerini inceleyip, güncelleştirip geliştirmez ve katkılar yapmaz isek ve bugünkü aymazlığımızı birer beynamaz gibi devam ettirirsek vay halimize..
Türkiye’yi bugün gibi ve sonuç olarak görüldüğü gibi İslam Diyaneti ve Hırıstiyan Rum Ortadoks Patrikhanesine yönettiririz..
Kime ne diyorum ya…
Sefa Yürükel
Yazıları posta kutunda oku