Emekliler avucunu yalarsa orucu bozulur mu?

- emekliler avucunu yalarsa orucu bozulur mu
- emekliler avucunu yalarsa orucu bozulur mu

Yorumlar

  1. Erdoğan Özgenç avatarı
    Erdoğan Özgenç

    Şunu biz yaptık…
    Bunu da, onu da biz yaptık…
    Yaparsa?
    A Ke Pe yapar…
    ***
    Bizden önce ne vardı ki?
    Bu yoktu…
    Şu yoktu, o yoktu…
    Biz getirdik…
    ***
    Sizleri bilmiyorum ama gına geldi bana…
    Sözde muhalefete ayar veriyor…
    Değil…
    Sanki bunlar için seçilmemişler, görevleri değilmiş gibi…
    Adam düpedüz bizim paramızla alınan ve yapılanları;
    “Başımıza kalkıyor…”
    ***
    Günlerden Cumartesi ama iftariyelik bir fıkra aklıma geldi…
    ***
    İki arkadaş yola çıkarlar. Birinin elinde şemsiye vardır…
    Bir süre sonra şiddetli bir yağmur başlar…
    Adam şemsiyesini açar…
    ***
    Arkadaşıyla birlikte yağmurdan korunurken;
    -Bana dua et!..
    Bak der, seni ıslanmakta kurtardım…
    Öteki teşekkür eder…
    Ama…
    ***
    Şemsiyeli arkadaşı bir süre sonra yine;
    -Ben olmasaydım, sırılsıklam olacaktan be, der…
    Bu sahneler defalarca tekrarlanır…
    ***
    Ve öteki dayanamaz artık…
    Kendini bir hendekte biriken suya atarak bağırır;
    “Ulan yeter be, der; bundan daha fazla ıslanmam ya…”
    ***
    Yeter artık…
    Yaptıklarınızı getirdiklerinizi başımıza kalkmanızdan bıktık…
    Usandık…
    Alın ne yaptınızsa ne getlrdinizse başınıza çalın…
    Ve defolun gidin…
    ***
    Bundan daha fazla utanmaz ve üzülmeyiz…
    ***
    Ayrıca bedavaya mı yaptın bunları, züğürt geldin…
    Dünyanın en zenginleri arasına girdin…
    Yediğin önünde.
    Yemediğin arkanda; yedi sülalen köşe değil dört köşe…
    Adana’da sizin bu tavırlarınız için “görmemişin bir oğlu olmuş çekmiş ….. koparmış,”derler…
    ***
    Peki bu gerçeklere ne diyeceğiz?
    ***
    Eskiden şu mahalleler hepimizindi…
    Parklarımız çalınmamış, koruluklarımız kesilmemiş, şu çirkin aynalı kuleler, cam gökdelenler dikilmemişti…
    ***
    Eskiden; bu şehirler bizimdi…
    Kilis, Hatay
    Mersin
    Gaziantep, İstanbul bizim mi bir bakın…
    ***
    Eskiden; minarelerden sela sesi geldiğinde korkmazdık…
    Eskiden; camiler ibadet içindi…
    ***
    Eskiden; de kavgalarımız vardı ama kavgalarımız “Vatanı, bayrağı, cumhuriyeti, Atatürk’ü kim daha çok seviyor” diye sürüp giderdi…
    Eskiden; inananlar ikiye, şehitler üçe, millet dörde bölünmemişti…
    ***
    Eskiden; bir tek şehit bile manşet olurdu gazetelerde, adını hangi sokağa, hangi okula vereceğimizi bilemezdik…
    Eskiden; acılar hepimizindi…
    ***
    Eskiden diye başlayıp hüzünlenecek bir o kadar da gurur duyacağımız o kadar çok şey var ki, hangisini yazayım…
    Ve son yirmi iki yılda, utandıklarımızın, ayıplarının…
    Günahlarının, suçlarının hangisini…
    ***
    Hoşça kalın…

    Erdoğan Özgenç

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir