Turizmde, yeni yasalar yürürlüğe girdiğinde acenteler ve rehberler zorlanacak. Halbuki seyahat acenteleri ve rehberler turizmin lokomotifidir. Sektör temsilcileri yapılanları değerlendirirken “ Turizm sektöründe dengesizlik derinleşiyor” diyor.
Görüşümüze gelince:
Adı geçen konularda değişiklik yapılacaksa sektörün, acentelerin ve rehberlerin görüşü alınmalıdır. İyiye giden bir sektörde dengeler değişirse beklentilere de ulaşamayabiliriz. Doğru giden bir düzen varsa bunu neden bozmaya çalışıyoruz.
Seyahat acentaları, yiyecek-içecek, ulaştırma, konaklama gibi çeşitli hizmetleri birleştirerek, tur ve paket turlarını tasarlayıp pazarlıyorlar. Yapılan bu iş kolay değildir.
Turizm Bakanı Ersoy’un liderliğindeki yeni düzenlemelerin, turist rehberliği ve seyahat acentelarına yönelik olması, otel ve konaklama sektörünün üzerindeki baskıyı azaltırken, acentalar ve rehberler üzerindeki yükü artırıyor. Bu gelişmeler, havayolları ve otellerin pazar hakimiyetini güçlendirirken, zayıf konumda olan acentalar ve rehberlerin maliyet ve sorumluluk yükü artıyor, turizm sektöründeki mevcut dengesizlikleri derinleştiriyor.
Turizm endüstrisindeki yeni düzenlemeler, acentaların otellere ve havayolu firmalarına karşı zorlanırken rehberlere yük bindirme eğilimini artırıyor. Bu durum, seyahat acentaları ve turist rehberleri arasındaki uyumun kritik önem taşıdığı, turizm hizmetlerinin bütüncül başarısını etkileyen bir süreçte, sektördeki dengesiz rekabeti derinleştiriyor. Turizm Bakanı Ersoy’un liderliğindeki düzenlemelerin, bu eşitsizliği daha da belirginleştirdiği ve turizm sektöründeki sorunlara çözüm sunmaktan ziyade, otel ve havayolu sektörlerinin mevcut avantajlarını koruyarak, küçük işletmelerin üzerindeki baskıyı artırdığı eleştirileri gündemde.
Turizm endüstrisi, birbirinden farklı işletmeleri ve çalışma gruplarını bünyesinde barındıran, hizmet üretiminin her birimin eşgüdüm içinde çalışmasını gerektiren karmaşık bir yapıya sahiptir. Bu, tur organizasyonları için de aynı derecede önemlidir. Seyahat acentaları, yiyecek-içecek, ulaştırma, konaklama gibi çeşitli hizmetleri birleştirerek, tur ve paket turlarını tasarlayıp pazarlarlar ve bu turları turist rehberleri vasıtasıyla hayata geçirirler. Bu süreçte, turist rehberi ile seyahat acentasının arasındaki uyum, turun başarısını doğrudan etkileyen kritik bir faktördür ve turların uzun vadeli başarısını belirleyen bir unsur olarak öne çıkmaktadır.
Turist rehberleri ve seyahat acentalarına yönelik yeni düzenlemeler, turizm sektöründe tartışma yaratmıştır. Turist Rehberleri Birliği’nin açıklamaları, değişikliklerin belirli kişilere avantaj sağlayacağı endişesini ortaya koymuştur.
İstanbul Rehberler Odası, yabancı dil yeterlilikleri ve mesleğe giriş koşullarındaki değişiklikleri eleştirerek, bu durumun mesleki standartları düşürebileceğini savunmuştur. Yasa teklifinin meclis komisyonunda kabulüyle, disiplin ve denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi hedeflenmiş, ancak bu durum acentaların maliyet baskısını rehberlere yansıtma potansiyelini de beraberinde getirmiştir.
Bu gelişmeler, “Otellere gücü yetmeyen acentalar, faturayı rehberlere mi kesti?” sorusunu gündeme getirerek, sektördeki dengeler üzerinde önemli etkiler yaratabilecek bir tartışmayı ortaya koymaktadır.
Yeni düzenlemeler, turist rehberliği ve seyahat acentaları sektörüne yönelik olup, Turizm Bakanı Ersoy’un bu değişikliklerle otel ve konaklama sektörünün baskılarından sıyrılarak, sorumluluğu rehberler ve acentalar üzerine yıkma çabası gibi görünüyor. Bu durum, havayolları ve otellerin pazardaki hakimiyetini pekiştirirken, daha zayıf konumda olan acentalar ve rehberler üzerindeki maliyet ve sorumluluk yükünü artırıyor. Bu eşitsiz rekabet ortamı, turizm sektöründeki sorunları çözmekten ziyade, mevcut dengesizlikleri daha da derinleştiriyor.
Bir yanıt yazın