Site icon Turkish Forum

RAMAZAN PİDESİ DE SKİMPFLASYONA YENİK DÜŞTÜ!

Ramazan Ayı’nın müjdecisi diyerek 3 gün önce bir “Berat Kandili”ni daha kutladık hep birlikte. Sosyal medya yine kandil mesajlarıyla yıkıldı, mevlithanlar yine yanık yanık Naatlar ve Münacatlar okudular. Simitçiler ve pastaneciler, “kandil simidi” diyerek ihya oldular, “Kapitalizmin oyunu” diyerek Anneler Günü, Sevgililer Günü, kadınlar Günü, babalar Günü, Yılbaşı gibi kutlamalara burun kıvıran yobaz taifesi ise “Kandil Kutlamaları” adı altında da olsa yine de kapitalizmin oyununa gelip, simit veya tatlı türü bir şeyler satın aldılar! Yani tüketim konusunda sair günlerden farklı bir eğilimin içine girdiler.

“Allah bu gecede yeryüzüne tecelli eder ve bütün günahları affedeceği, bütün duaları kabul edeceği konusunda müminlere taahhütte bulunur” kabilinden verilen vaazların etkisinde kalarak sabaha kadar geceyi ibadetle geçirenler de mutlaka olmuştur. Hele de günahlarının çokluğundan emin olup, sonradan imana gelenler, hidayete erenler. Hazır böyle bir fırsat ayaklarına gelmişken, muhtemelen yüklendiler ibadete ve duaya. Allah kabul etsin cümlesinin duasını. Bu dünyada olduğu gibi cennette de bizim önümüze geçecekleri kesindir! Çünkü bizim, kandil simidi yeme dışında bu geceye özgü fazladan herhangi bir ibadetimiz olmadı. Yine vakit namazımızı kıldık, yine aynı duaları yaptık; Yarabbi sağlık sorunu yaşatma, sevdiklerimizle birlikte mutluluğumuzu elimizden alma, hayırlı ömürler yaşamamızı nasip et, hazır yeri gelmişken geçmiş günahlarımızı da affediver. Çünkü sana yakışan da kulunu affetmektir…

Peygamber, bir hadisinde der ki: “Et-Tâibu min ez-zenbi ke men lâ zenbeleh”. Yani “Günahından bir daha aynı günahı işlememek kaydıyla tövbe edenler, o günahı hiç işlememiş gibi olur.”  E bunun için Kandil gecesi, mendil gecesi beklemeye gerek yok ki. Bunu, yılın 365 günü ve günün 24 saati yapmak mümkündür. Yılın 365 gününde işlenmiş günahları bir gecede affettir, sonra aynı günahları işlemeye devam et. Ta ki; bir sonraki kandil gecesine kadar. Olur olur; alırsın babayı! Sonraki Kandile kadar yaşayacağına dair Azrail ile sözleşme yapmadığına göre; günah işlemeyi temelli bıraksan olmaz mı Müslüman?

Kandil geceleri öyle abartıldı ki bu ülkede; İslam’ı yaşamak, adeta bu birkaç geceye sıkıştırılmış durumdadır. Olmadık rivayetler ve uydurmalar yapıldı bu geceler hakkında. Oysa Kur’an’da sadece Kadir Gecesi’nin ve Cuma Günü’nün kutsiyetine atıfta bulunulur. Bunların dışındaki zamanların hepsi, değer ve kutsiyet bakımından birbirine eşittir. Kandil Geceleri hakkında yapılan uydurmalar dedim de aklıma geldi; tarih profesörü olduğunu söyleyen bir akademisyen, sosyal medya hesabında, okuyucularının, takipçilerinin ve arkadaşlarının Berat Kandili’ni kutladığı mesajında “Kur’an-ı Kerim’in bu gece indirildiğini” söyledikten sonra Kur’an’da “Duhan Suresi’nin 1-4 ayetlerini” delil göstermiş.

Oysa bu, büyük bir yanlış, kasten yapılıyorsa büyük bir saptırma ve Kur’an’ı inkâr anlamına gelmektedir. Evet, Berat Gecesi hakkında birkaç hadis metni var. Ancak eserlerinde bu hadislere yer veren ve kitapları, “Kütüb’ü Sitte/Altı Kitap” adı altında “Güvenilir Kaynak” olarak kabul edilen Tirmizi ve İbn Mace gibi büyük hadis alimleri, bu hadislerin senetlerinin sağlam olmadığını, yani ravi zincirinde kopukluklar olduğunu söylemişlerdir.

Duhan Suresi’nin 1-4 ayetlerinin Berat Gecesine işaret ettiğini söyleyen alimler olmuştur. Bu ayetlerde Kur’an’ın kutlu bir gecede indirildiği belirtilmekle, bu gecenin Berat Gecesi olduğunu söylemişlerdir bazı alimler. Ancak çoğunluk ulema bu görüşe katılmaz. Çünkü Bakara Suresi’nin 185. Ayetinde (2/185)  “O (sayılı günler), doğruyu eğriden ayırma, gidilecek yolu bulma konusunda açıklamalar ve insanlara rehber olarak Kur’an’ın indirildiği Ramazan ayıdır…” denilerek, Kur’an’ın, Şaban Ayı’nda (14. gecesi) değil, Ramazan ayında, indirildiği açıkça belirtilmiştir. Kadir Suresi’nin 1. Ayetinde (97/1) ise Kur’an’ın “Kadir Gecesi” indirildiği sarahaten haber verilmektedir. Kadir Gecesinin Ramazan ayının içinde olduğuna dair ise Peygamber’e ait ok sayıda hadis ve uygulama rivayeti bulunmaktadır.(1)

Dolayısıyla; daha doğrusu bize kalırsa; Berat gecesi hakkındaki rivayetler uydurmadır. Böyle bir geceye ve elbette Kadir Gecesi dışındaki kutsal gecelere umut bağlamak beyhude davranışlardır ki; Kadir Gecesi ve Cuma Günü Kur’an’da bulunmakla birlikte, Müslüman, günahlarının bu iki kutsal zaman diliminde nasıl olsa affedileceğini düşünerek, bu iki zaman dilimi dışında sorumsuzca yaşayamaz. Bu iki zaman dilimi Müslüman’ı kurtarmaya yetmez…

Ramazan Ayı’nın müjdecisi diyerek 3 gün önce bir “Berat Kandili”ni daha kutladık hep birlikte. Sosyal medya yine kandil mesajlarıyla yıkıldı, mevlithanlar yine yanık yanık Naatlar ve Münacatlar okudular. Simitçiler ve pastaneciler, “kandil simidi” diyerek ihya oldular, “Kapitalizmin oyunu” diyerek Anneler Günü, Sevgililer Günü, kadınlar Günü, babalar Günü, Yılbaşı gibi kutlamalara burun kıvıran yobaz taifesi ise “Kandil Kutlamaları” adı altında da olsa yine de kapitalizmin oyununa gelip, simit veya tatlı türü bir şeyler satın aldılar! Yani tüketim konusunda sair günlerden farklı bir eğilimin içine girdiler. - 94111065 10158543045714396 2304717628997894144 n

Ramazan Pidesi de Skimpflasyon’a Yenik Düştü!

Gelelim şimdi de asıl konumuza. Yine bir Ramazan ayına kavuşmak üzereyiz ve yine aynı tartışmalar. Sanki pidesiz Ramazan orucu tutulamazmış gibi, yine tartışmalar pide üzerinde yoğunlaştı. Bereket versin, artık “İftarların vazgeçilmesi pastırmaya yine zam” haberlerini artık duymuyoruz. Çünkü pastırma ve sucuk gibi şeyleri milletçe unuttuk artık. Değil satın almaya, isimlerini anmaya bile korkuyoruz. Çünkü bırakın pastırma, sucuk ve salam gibi işlenmiş et mamullerini, millet, karkas ete bile hasret artık. Önceki yıllarda çöpe atılan kemikler bile artık parayla satılıyor kasaplarda. Devletin süpermarketi olan TTK Süpermarketler bile parayla kemik suyu satıyor bu zamanda!

Geçen sene 300 gramı 10 TL’ye satılan Ramazan pidesi, bu sene 250 gramı 15 TL’ye satılacakmış. %50 zam gelmiş, demek ki pidedeki enflasyon %50 değil mi? Yo yo, yanılıyorsunuz! Pideden çalınan 50 gramlık miktarı da ekleyin, pidedeki zam miktarı % 80’i buluyor. Zaten fırıncıların açıklamasında da var, geçen sene 10 TL’ye satılan 300 gramlık pide, bu sene 18 TL’ye, 250 gramlık pide 15 TL’ye satılacakmış! Yani fırıncılar da Pide üzerinden kazıklıyorlar Müslüman’ı. Oysa pide de sıradan bir ekmek türüdür, kutsiyeti ve Ramazanla bağlantısı bulunmamaktadır. 18 TL verip 300 gram pide alacağına, o fiyata Ankara’da 750 gram Halk Ekmek alabilirsin mesela.

Ünlü ekonomist Mahfi Eğilmez şöyle diyor sosyal medya hesabında: “Bu yıl 250 gram Ramazan pidesi 15 TL’den satışa sunulacak. Geçtiğimiz yıl 300 gramlık Ramazan pidesi fiyatı 10 TL olarak satışa sunulmuştu. Shrinkflasyon+greedflasyon=Multiflasyon. Pide mi alıyoruz ekonomiye giriş dersi mi veriyoruz belli değil.”

Mahfi Eğilmez’in paylaşımında geçen “Shrinkflasyon”, ya da “Skimpflasyon”, ürünün ağırlık, hacim ve boyutundan çalarak ya da malın ve hizmetin kalitesini düşürerek fiyatları yükseltmekmiş.(2) Yani gizli zam. Malın veya hizmetin fiyatı aynı olmakla birlikte, miktarı, hacmi veya kalitesi düşürülüyormuş. Tavuğu cıyaklatmadan yolma, karıncayı belini incitmeden halletme anlamına geliyor bu Skimpflasyon tabiri. Zaten adından da anlaşılıyor tüketiciyi çaktırmadan düzme anlamına geldiği!

“Greedflasyon” ise  “Mal ve hizmetlerin fiyatlarını enflasyonun da üzerinde arttırma eylemi” olarak tanımlanıyor.(3) “Multiflasyon” ise  “Çoklu enflasyon” demekmiş.  Yani ağırlık, hacim ve uzunluktan çalmanın yanı sıra enflasyonun üzerinde yapılan zamlar demek oluyormuş.

Türkçemizde bu durumu anlatmak için çok güzel atasözleri vardır aslında. Bunlardan birisi “Kör tuttuğunu s…r” şeklindedir. “Saldım çayıra, mevlam kayıra” türü bir ekonomi düzenine ait bir kavramdır “Multiflasyon” kavramı. Elbette “Skimpflasyon” ve “Greedflasyon” kavramları da öyle! “Kör tuttuğunu s…r” Türk atasözünü de zaten bu İngilizce “Skimpflasyon” kavramına uygun düştüğü için hatırladık. “Heteredoks Ekonomi modeli” de galiba böyle bir ekonomi modeli olmalıdır. Hani şu, iddiaya göre; Trakya’da köylülerin elindeki verimli arazileri katakulli yöntemiyle eşi üzerinden ele geçirmeye çalıştığı söylenen(4) ve “bilim adamı” olduğunu söyleyen Maliye Bakanı’nın ekonomi literatürüne kazandırdığı ekonomi modelinden bahsediyoruz.

Türkiye’de Fitre Verecek Seviyede Kaç Zengin Var?

Ramazan’ın en önemli ritüellerinden birisi de Fitre’dir. Yani bir tür sadaka. Zaten literatürdeki adı da “Sadaka-i Fıtır” dır bu ritüelin. Diyanet, geçen sene 70 TL. olarak belirlediği fitre miktarını bu sene için 130 TL olarak belirlemiştir. Yani fitre miktarı %85.7 oranında artmış. Demek oluyor ki; ülkedeki enflasyon fırıncılara göre %80.3, Diyanet’e göre %85.7’dir. Duruma bakılırsa; fırıncılar daha insaflı gibi görünüyorsa da, aslında değiller.  Tam aksine; demek ki Diyanet fırıncılara kıyasla çok daha gerçekçi ve ekonomi konusunda çok daha bilgilidir!

Peki, Kimler Fitre Verecektir?

Diyanet diyor ki: “Ramazan Bayramına kavuşan, temel ihtiyaçlarının ve bir yıllık borçlarının dışında nisap miktarı (80,18 gr. altın veya bu değerde) mala sahip olan Müslümanlar kendileri ve velâyetleri altındaki kişiler için fıtır sadakası vermekle yükümlüdürler (Kâsânî, Bedâî’, 2/70,72).”(5)

Peki, temel ihtiyaçlar nelerdir?

Yine Diyanet bu ihtiyaçların, zamana, şartlara ve kişiden kişiye değişeceği önkoşuluyla birlikte ulemanın bu ihtiyaçları genel olarak şöyle sıraladığını belirtmektedir: “Buna göre temel ihtiyaçlar; barınma, yiyecek, giyecek, sağlık ve güvenlik giderleri, ulaşım, eğitim, ev eşyası, meslek ve üretim için kullanılan arsa, bina, makine ve aletler ile elektrik, su, yakıt, aidat vb. cari giderlerdir.”(6)

Gelin isterseniz Diyanet’in üstü kapalı olarak sıraladığı temel ihtiyaçlardan bazılarını kendi aklımızla biz açmaya çalışalım:

Barınma ihtiyacından maksat: Kendisinin ve velayeti altındaki aile fertlerinin güvenlik ve konfor içinde barınmasına yetecek kapasitede, sağlamlıkta ve özellikte evi ya da böyle bir evin kirasını karşılayacak kadar geliri olmalıdır.

Ulaşım ihtiyacından maksat: Kendisinin ve velayeti altındakilerin ulaşım ihtiyacını karşılayacak çap ve konforda özel aracı veya bu ihtiyacı karşılayacak miktarda geliri olmalıdır.

Güvenlik ihtiyacından maksat: Güvenlik, geniş kapsamlı bir kavramdır. Sosyal güvenlik (sağlık sisteminden istifade)  olarak anlaşılabileceği gibi, kendisinin ve aile fertlerinin her türlü dış tehditlerden korunmasını da kapsar. Güvenlik ihtiyacı, potansiyel tehdidin boyutuna ve kişinin toplumsal statüsüne göre değişir. Kimi insan, güvenlik ihtiyacını aklını kullanarak, kimisi basit bir silahla giderirken, kimisi kendisine özel korumalar tutarak ancak giderir bu ihtiyacını. Dolayısıyla; bu tür masraflar da temel ihtiyaçlar arasında sayılır/sayılmalıdır.

Sayılan diğer ihtiyaçlar ise açıktır. Yani, bu sayılanların ve bir yıllık borçlarına karşılık gelecek servetin dışında artı olarak bir de 80.18 gram altını veya bunun karşılığında bir serveti olacak. Ancak bu durumdaki bir Müslüman dinen zengin sayılacaktır ve ancak bu Müslüman kendisi ve velayeti altındaki aile fertleri adına fitre verecektir.

Görüldüğü gibi; Fitre de tıpkı Hac ve Zekât gibi bir zengin ibadetidir, üstelik de Hanefilere göre farz değil, Vaciptir. Esasen İslam’daki Namaz ve Oruç fakir ibadeti, Hac ve Zekât zengin ibadeti olarak kabul edilmektedir.

Bu kıstaslara göre; acaba bu ülkede fitre verecek zenginlikte kaç Müslüman vardır? Daha doğrusu soruyu şöyle soralım; bu durumda Türkiye’de acaba kendilerine fitre verilmesi gereken kaç yoksul vardır?

DİSK’e bağlı Türk Metal-İş Sendikası Araştırma Merkezi (BİSAM) tarafından yapılan son açıklamaya göre; Ocak ayına ait Türkiye’deki yoksulluk sınırının 52.000 TL. olduğunu da belirtmiş olalım.(7)


DİSK, solcu ve hükümet aleyhtarı bir sendika diyorsanız, o zaman size TÜRK-İŞ’i verelim.
TÜRK-İŞ de Ocak ayı yoksulluk sınırını 49.000 TL. olarak açıklamıştı değil mi?(8)


Sözüm ona dini ve hayrî dernek ve vakıf adı altında faaliyet gösteren STK’ların, en başta da kendisini din adamı olarak tanıtan ve Allah-Peygamber kelimelerini dillerinden düşürmeyen şarlatanların yönetmiş oldukları STK’ların duygu sömürüsüne kanıp da kendini sıkıntıya sokma Müslüman. Hatta bunların yakınından bile geçme.

Hükümetin vereceğini vadettiği 3000 TL’lik bayram ikramiyesini, 5000 TL’ye çıkarması için dua eden emekli kardeşim, bu paradan fitre vermeye çalışma. Bu para, zaten sana verilmiş bir Fitre veya sadakadır. Yani, seni Fitre ve Sadakaya el açacak duruma düşürdüler, bunu neden hâlâ anlamıyorsun?

Aklını kullan Müslüman.

Çünkü Tanrı “…Allah aklını kullanmayanları pislik içinde bırakır” diyor kitabında(9)

27 Şubat 2024

___________

1- Daha geniş bilgi için bkz. https://islamansiklopedisi.org.tr/kadir-gecesi & https://islamansiklopedisi.org.tr/berat-gecesi

2- https://tr.euronews.com/2022/07/28/stagflasyon-srinkflasyon-ve-skimpflasyon-ne-demek-enflasyondan-daha-mi-kotu & https://www.haberturk.com/skimpflasyon-nedir-skimpflasyon-ne-anlama-geliyor-ne-demek-3656065/3

3- https://www.ekonomim.com/gundem/greedflasyon-da-acgozluluk-hayatimiza-girdi-haberi-726596

4- https://www.ilerihaber.org/icerik/kirklarelindeki-arazi-toplulastirmasi-danistaya-tasindi-142686 & https://www.change.org/p/g%C4%B1da-g%C3%BCvenli%C4%9Fi-i%C3%A7in-trakya-da-arazi-toplula%C5%9Ft%C4%B1rmas%C4%B1-istemiyoruz

5- https://kurul.diyanet.gov.tr/Cevap-Ara/453/kimler-fitir-sadakasi-vermekle-yukumludur

6- https://kurul.diyanet.gov.tr/Cevap-Ara/394/havaic-i-asliyye-temel-ihtiyaclar-nelerdir

7- https://www.birlesikmetalis.org/index.php/tr/guncel/basin-aciklama/2121-bisam0124

8-https://www.turkis.org.tr/turk-is-ocak-2024-aclik-ve-yoksulluk-siniri/

9- Elmalılı Meali(Orijinal), https://www.kuranmeali.com/AyetKarsilastirma.php?sure=10&ayet=100

Foto: Pandemi günlerinde bizim evde yapılan pide…

Exit mobile version