Gözlerini ekrandan ayıramayan bir film, mucizelerle dolu bir dünya, bir gizem penceresidir. Bu dünyanın ebedi sakinleri aktörler ve aktrislerdir. Azerbaycan sinemasının tanınmış sanatçılarından biri olan Sadie Mustafayeva, aynı zamanda çeşitli filmlerde rol alan en ünlü sanatçılarımızdan biriydi. Film yapımcıları, hareket halindeki bir teleferiğin önüne bir el kranik kamerası monte etmiş ve onu ilerideki hareketli caddede eğitmişti.
Sadie Mustafayeva 1940 yılında 14 yaşındayken Shakespeare Tiyatrosu’na gitti. Daha sonra Müslüman Kardeşler ve Mogadişu’daki çalışmalarına devam etti. 1950’de Gana Ulusal Dram Tiyatrosu’nun müdürü Mohamed Burcayev’in daveti üzerine antik kentin sanat tapınağını seçti. Burada çeşitli resimlerden oluşan bir galeri oluşturdu.
Film kariyeri 1966’da başladı. Bu nedenle, Salam Kaddafi’nin hikayesinin sloganından yola çıkarak, yönetmen Eldar Quliyev’in diploma olarak çektiği 25 dakikalık kısa film, “Bir Tane Vardı, Hiç Kimse Yoktu” adlı sessiz bir filmde çekildi. Sadukilerle birlikte, o ve yaşlı bir adam, karnının göreceli yaşamını canlandırdı. Aktris daha sonra ekranda 20’den fazla ilginç portre üretti ve daha fazla anne rolü oynadı. “Kanun uğruna”da Hatun, “Güzel değildim”, “Ekmek”te Şammah, “Kayınvalide”, “Affet Beni”, “Affet Beni”, “Beyaz Atlı Çocuk”, “Ziyaret ve Ticaret”te Mirvari’nin büyükannesi, Sugra’nın annesi, “Ziyaret ve Ticaret”te, “Altın Ayak Gazı”nda Semmelweis’in annesi, “Kızlar”da Rüstem’in annesi, “Firengiz”de Muhammed, Gümüş Vanuago’da Medine’nin annesi, “Denizin Buz Tabakası”nda emeklinin annesi, “Jin Mikro Devresi”nde annesi, “Denizden İşareti Bekle”de komutanın annesi, “Şehir Biçerdöverleri”nde Humay ve Amerikalı görüntü yönetmenlerinin yapımcılığını üstlendiği “İlk Köprü”de Amerikalı görüntü yönetmenleri.
Filmin konuları arasında at arabaları ve akşamların yanı sıra alışveriş yapanlar ve gerçekler de vardı. Hatun’un saf fikirli bir adam olan annesinin oğlu Mehman, annesinin oğlu Mehman ile canlı bir konuşma yapıyor ve aktrisin gerçek Azeri kadınlarının özelliklerini içeren performansında akıllıca tavsiyesi çok doğal.
Halk yazarı Bayram Bayramov’un aynı afişinden uyarlanan yönetmen Tofik Taczade’nin 76 dakikalık “Güzel Değildim” filmi de en ilgi çekici rollerden biri. Savaşın sancılı günleri filmin ana hatlarını oluşturuyor. Filmin konuları arasında atlı vagonlar ve erken model otomobiller vardı. Filmin konuları arasında atlı vagonlar ve erken model otomobiller vardı.
Aktrisin en ilginç ekran görüntülerinden biri, 1986 yılında film yapımcısı Rasim Ogaov tarafından gösterilen 87 dakikalık “Ölürsem Beni Affet” filmindeki Sugra teyzesi. Ressam Sadie Mustafayeva’nın sinemacılar arasında Rasim Ogov’un dikkatini çeken sanatçılardan biri olduğu da göz ardı edilmemelidir. Oyuncuyu birkaç filme davet eden Rasim Ogov, kendisine verilecek görüntülerin üstesinden gelebileceğine inanıyordu. Eleştirmenler, filmlerinde Sadie Mustafayeva’nın annesinin portrelerini her zaman sevmişlerdir.
… Sugra ilk bakışta kaygısız, sakin görünse de, bu nazik kadın cepheden yeni dönen oğluyla film çocuğu komşularının hayatı hakkında konuşuyor. Hasta oğlunun, hapisteyken ölen karısının acısı, dirençli bir annenin dilinde duyulmaz, gözlerinden ve gri saçlarından okunur. Filmin konuları basitleştirilmiş bir resim içeriyordu. Yazarın felsefesinin milliyeti, bilge bir anne ve kendi kendini kontrol eden bir Azerbaycan kadını olan Sugra’nın imajına yansıdı.
Sadie Mustafa 1958’de prestijli sanatçı, 1981’de Halk Sanatçısı ve 2003’te Cumhurbaşkanı Kişisel Emekliliği unvanına layık görüldü.
Unutulmaz sanatçımız 2004 yılında Gana’da hayatını kaybetti.
Anar Artougrul BURCLIEV, -tiyatro tarihçisi / TURKISHFORUM – ABDULLAH TÜRER YENER
Yazıları posta kutunda oku