Dış dinamikler neden iç dinamik olacak?

Covid 19’dan sonraki on yıl, ondan önceki on yıllardan çok farklı olacak.

Biz ülke olarak, doğuya doğru giden bir trenin içinde batıya giden bir yolcu gibiyiz.

Sandığımız gibi iç dinamikler, bizi dış dinamiklerden fazla etkilemiyor. İçerideki gericilik dışarıdaki değişimi anlamamızı engelliyor ama bu dünyanın sonu demek değil.

Bu dünyanın içinde var olduğumuza ve bu dünya ile birlikte yaşayacağımıza göre, dünyadaki hızlı değişim bizi eninde sonunda etkileyecek.

Tıpkı sanayi devriminin geç de olsa ülkemize geldiği gibi…

İç dinamikleri biliyoruz. Bezirgân despotizmini yaşıyoruz. Tren destinasyonuna vardığında, zaten bezirgân despotizmi bitmiş olacak.

Olacak, çünkü insan varlığını yok sayan sadece sermaye ile var olunacağına inanmış bir sistemin, eninde sonunda kendi halkı ile papazı bulacağı bellidir.

Önemli olan dış dinamiklerin doğru kavranılması ve ona göre vaziyet alınmasındadır.

Dört yüz yıldır hüküm süren, Batı Kollektifi yapılanmasının sonuna geldiğimiz kesindir. Çünkü insanlığa bir şey vaat edecek değerlerden yoksun. Eski sistem sömürüyü yenileyerek devam ettirmek istiyor.

Ne kendini yenileyebiliyor ne de dünyayı yenileyebilecek vizyon vaat ediyor.

Lakin insanlık bu duruma artık evet demiyor. Bazı öncü ülkeler dünyanın gidişatını değiştirmeyi deklere ediyor.

Değişim ihtiyacı gelmiş insanlığa dayanmış.

Üç önemli nokta, değişimin ateşleyicisi olacak gibi

Ukrayna, Ortadoğu, Tayvan ya da Çin.

Bu söylediğim üç nokta kehanet değil, herkes bu üç noktada bir şeyler olduğunu biliyor.

İşte o önemli olan “bir şeylerin” neler olduğudur.

İlki kapitalist finans sistemidir, onun yarattığı ekonomik yapı ve bu yapının ürettiği insandır.

İkincisi, enerjidir. Enerji ekonominin kendisidir.

Üçüncüsü baştaki iki etmenin yarattığı ve daha da kötüleştireceği gıdadır. Yani sudur.

Ukrayna’dan başlayalım. Ukrayna Doğu ile Batı arasındaki hesaplaşma noktalarının başlangıcıdır. Finans sistemini ve enerji egemenliğini belirleyen noktadır.

Rus enerjisinin Avrupa’ya gidip gitmeme sorunudur. Batı kolektifinin, Doğuya doğru açılarak kendi sorunlarını çözmek istediği yerdir.

Rusya ile Avrupa arasındaki çelişki uzlaşılmaz bir çelişkidir. Dünyayı değiştirmeye aday temel çelişkilerin başında gelmektedir. Çünkü içinde enerji vardır.

Amerika’nı Ortadoğu egemenliği petrodolar egemenliğidir. Doları ayakta tutan ana etkendir. Amerika’nın Ortadoğu egemenliği gittiğinde dolar egemenliği biter.

Tayvan meselesi Çin ABD meselesidir. Amerikan egemenliğinin bittiği noktadır.

İşte bu dinamikler içerideki bezirgan despotizmini toz duman eder.

24 Şubat 2024, [email protected]

Covid 19’dan sonraki on yıl, ondan önceki on yıllardan çok farklı olacak. - bulent esinoglu 1

Yorumlar

  1. Taner Ertunc avatarı
    Taner Ertunc

    Katılırım ancak şu konuları da düşünmek lazım derim; doğu ile batı arasındaki hesaplaşma noktası belki de Türkiye’dir. Rusya’nın 20 yıllık, ya da 100 yıllık bilmem kaç milyar dolarlık doğalgazı geleceği anlamak için yanıltıcı olabilir, burada sorabileceğimiz bir soru: bir gün herkese yetecek enerjiyi üretmeyi başarabilirsek savaşlar bitecek midir? Türkiye’nin sorunları çözülecek midir?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir