Patronlar işletmelerinde vasıflı işçi çalıştırmak istiyor. Ancak vasıfsız işçi sigortası, vergisi, yemeği, ulaşımı ve maaşı ile pahalıya geliyor. Bu nedenle patronlar ithal işçiden yana tavır koyuyor. Başta Suriyeliler olmak üzere, Türk devletlerinden gelenler tercih ediliyor. Bu da yetmiyor ve yeni ithal işçiye gerek duyuluyor.
Özetleyecek olursak patronlar karın tokluğuna çalışacak vasıfsız yabancı işçi peşindeler.
Bir de vasıfsız işçiden iyi iş beklenmiyor.
Bu durumda bizim işçiler iş bulmakta zorlanıyor. Sorunun bu koşullarda çözülmesi de zor görünüyor. Bugünkü yazımızda sektörün ilgililerinin konu hakkındaki görüşlerini sizlere aktarmak istiyoruz.
Sektöründeki her fabrikanın en az 100 işçi eksiğiyle çalıştığını söyleyen TUSİD Başkanı Bekir Topuz, “Türkiye sanayisinin işçi ithalatına ihtiyacı var. Bize artık mühendis lazım değil, vasıfsız işçi lazım” ifadelerini kullandı.
Son dönemde sanayici ve üreticinin işçi bulma konusunda dillendirdiği şikâyetlere bir yenisi daha eklendi. Endüstriyel Mutfak, Çamaşırhane, Servis ve İkram Ekipmanları Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TUSİD) Başkanı Bekir Topuz, artık sektördeki her fabrikanın en az 100 işçi eksiği ile çalıştığını ve yeni fabrika ya da kapasite yatırımlarının işçi eksikliği yüzünden yapılamadığını söyledi.
Personel eksikliğinin bugünlerde zirve yaptığını vurgulayan Bekir Topuz’un açıklamaları şöyle:
“Artık işçi ithalatı yapmamız gerekiyor. Ancak dışarıdan getirdiğimiz işçiler bir takvim ve programa bağlı olmalı. Dikkatli davranırsak işçi ithalatı olumlu katkı yapar. Özellikle turizm gibi sektörlerin büyümesi, artan ihracat ortamı bu sorunu daha da büyütüyor. Ancak Türkiye’de yaşayan insanlar işçi ihtiyacını artık maalesef karşılayamıyor. Paydaş olduğumuz tüm alanlarda bu böyle. Bize mühendis değil, vasıfsız işçi lazım. Fabrikalarımızda mühendise 25 bin lira, işçiye ise 35 bin lira veriyoruz. Ama mühendise, ‘Gel sen bu makinenin başına geç, ustanın yaptığı işi sana öğretelim, sadece burada dur, 40 bin lira verelim’ diyoruz. Mühendis bunu kabul etmiyor ve bize, ‘Benim işim masada oturmak’ diyor. Yani günün sonunda ihtiyacımızı kimse karşılamıyor. Bu sıkıntı büyüyor. Tedbir alınmazsa sorunlar daha da büyüyebilir.”
Yıllardır mesleki eğitimi en öncelikli faaliyet alanlarından biri olarak gördüklerini anlatan İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Erdal Bahçıvan da TÜSİD Başkanı’nın dile getirdiği soruna şu sözlerle destek verdi:
“Sanayimizin katma değerli üretime geçmesi ve yüksek teknoloji alanlarına yönelebilmesi için nitelikli işgücüne yani ‘aranan eleman’a büyük ihtiyaç duyuyoruz. Günümüzde, nitelikli işgücü ihtiyacının karşılanması ve verimliliğin artması da hız kazanıyor. Şirketlerin yetişmiş insan kaynağı ile buluşması gittikçe önem kazanıyor. İnsan kaynaklarını geliştirmeyen şirketlerin işgücü piyasasına yeni gelen gençlerle buluşma noktasında ciddi sıkıntı hatta yaşadıkları bir dönemden geçmekteyiz.”