Uygurlar Çin’de zorunlu çalışma yapmak zorunda kalıyor –
Volkswagen için oksijen azalıyor.
Yeni bir çalışma, Çin hükümetinin milyonlarca Uygur’u devlet çalışma programlarında çalıştırdığını doğruluyor. Çin’de zorunlu çalıştırmanın ürünleri de Avrupa’ya ulaşıyor. AB şimdi bunları yasaklamak istiyor.
Sincan’dan Pamuk: Çin hükümetinin bölgede ekonomik kalkınma ve yoksulluğu azaltma çabası içinde olduğu yerlerde, bunun arkasında muhtemelen zorla çalıştırma vardır.
Çin hükümetinin tepki vermesi uzun sürmedi. Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Pazartesi günü yaptığı açıklamada, “Yalanların”, Uygur bölgesini istikrarsızlaştırmak ve Çin’in gelişimini yavaşlatmak amacıyla Sincan’da zorunlu çalıştırmaya ilişkin yeni iddialar olduğunu söyledi.
Geçen hafta, Sincan araştırmacısı Adrian Zenz, Sincan’da mesleki eğitim ve yoksulluğun azaltılmasına yönelik devlet programlarında zorla çalıştırmanın kullanıldığına dair kanıtlar içeren yeni bir çalışma yayınladı. Alman otomobil üreticisi Volkswagen de yeni iddialarla karşı karşıya kaldı. VW, Sincan’da bir fabrika işletiyor ve bu nedenle eleştirilere maruz kalıyor. Geçen yılın ortasında, Volkswagen Grubu’nun Çin CEO’su NZZ’ye tesiste insan hakları ihlali veya zorla çalıştırma olduğuna dair hiçbir kanıt bulunmadığını söyled.
Volkswagen Sincan’dan çekilmeyi düşünüyor
Bu artık farklı görünüyor. 2017 ve 2018 yıllarında Sincan’da Çinli araç üreticisi Saic ile birlikte VW tarafından yapılan büyük bir test pistinin inşasında zorla çalıştırma kullanıldığı anlaşılıyor. Alman otomobil üreticisinin çalışanları daha önce araştırmacı Zenz’e tüyolar vermişti. Daha sonra inşaatta yer alan şirketlerin belgelerinde ilgili bilgileri buldu.
Açıklamaların ardından büyük bir yatırım fonu, artık şirkete yatırım yapmaktan sorumlu olmadığını söyleyerek VW ile olan işbirliğini sonlandırdı. VW, şirketin Sincan’dan olası bir çekilmeyi araştırdığını söyledi. Şubat ayının başında, Alman kimya şirketi BASF, ZDF ve “Der Spiegel” dergisinin araştırmasının ardından BASF ortağının çalışanlarının Sincan’daki Uygurları izlediğini ve korkuttuğunu ortaya çıkardıktan sonra Sincan’dan çekildiğini duyurdu.
Mesleki eğitim ve yoksulluğu azaltma kisvesi altında
Sincan bölgesinde Uygur, Kazak ve diğer Müslüman azınlıkların zorla çalıştırıldığı iddiaları yeni değil. 2022 yılında, Birleşmiş Milletler özel raportörü bir raporda Sincan’da devletin iki zorla çalıştırma programı bulunduğunu ortaya çıkardı: Birincisi, azınlık gruplarının üyelerini gözaltına alan ve onları işe girmeye zorlayan mesleki eğitim ve öğretim programları. İkinci olarak, Uygurların hükümetin zorunlu kıldığı işlere yerleştirildiği yoksulluğu azaltma sistemi var. Bu amaçla işçiler Çin’in diğer bölgelerine de taşınıyor.
Zenz yaptığı çalışmada bu programların devam edeceğini ve en az 2025 yılına kadar devam edeceğini doğruladı. İnşaat, tekstil, elektronik ve güneş enerjisi endüstrilerinin yanı sıra pamuk, domates ve biber ekiminde de zorla çalıştırma kullanılıyor. Zenz’e göre, yalnızca 2023 yılında Sincan’dan 38.000’den fazla işçi Çin’in diğer eyaletlerine gönderildi. Zenz, devlet haber ajansı Xinhua’dan gelen bir rapora atıfta bulunarak, geçen yılın ilk üç çeyreğinde Sincan’da toplamda 3 milyondan fazla “iş transferi” gerçekleştiğini yazıyor.
AB zorla çalıştırmadan üretilen ürünleri yasaklamak istiyor
AB, Sincan’da artık kapsamlı bir şekilde belgelenen insan hakları ihlalleriyle baş etmeye çalışıyor. Zorla çalıştırma kullanılarak üretilen ürünlerin ithalatını yasaklayacak bir yasa teklifi geçen yılın Ekim ayından bu yana Avrupa Parlamentosu’nda bulunuyor. Buna ek olarak yasa, şirketlerin tedarik zincirlerinin zorla çalıştırmaya karışması açısından incelenmesini mümkün kılmalıdır. ABD’de de benzer bir yasa 2021’in sonundan bu yana yürürlükte.
Çin hükümeti, Sincan’da zorla çalıştırma, gözaltı ve baskı iddialarını defalarca reddetti. Dışişleri Bakanlığı sözcüleri, Sincan’daki hükümet programlarının aşırıcılık, ayrılıkçılık ve terörizmle mücadelenin yanı sıra bölgenin ekonomik kalkınmasını da hedeflediğine dikkat çekti.
Bir yanıt yazın