Avrupa’da bir çok nedenden ırkçılık artıyor, bu sadece milliyetçi partilerin taraftarları arasında değil, sosyal demokratların, liberallerin ve demokratların taraftarları arasındada artıyor. Parlementolar ve Belediye meclislerinde ırkçı partiler şu günlerde önemli kazanımlar elde ettiler.
Çünkü Avrupa’da şu anda 1937-38 dönemine benzer, ekonomik, siyasi, sosyal ve kültürel bir kriz var. Mevcut siyasi partiler ve sistem güçleri krizi çözemiyorlar. Batı Avrupa’da ki medyada verilen bilgilere göre, sürekli Rusya’ya karşı savaşa hazır olun tam tamları çalınıyor siyasilerce. Yani krizi aynen 1938’de olduğu gibi, savaşla çözme eğilimindeler. 1938 sonrasında ne olduğu göz önünde bulundurulduğunda sonucun ne olduğunu hepimiz biliyoruz. Alenen o dönemde normal insanların hiç beklemediği bir anda uygar Avrupa’da; Irkçılık, katliam, soykırım, savaş suçları, insanlığa karşı suçlar işlendiğini biliyoruz.
Bu günkü durumda da görülüyorki, Avrupada ki çözülemeyen ekonomik ve siyasi krizden dolayı önümüzdeki dönemde de bu durum, etnik kimliği özellikle Batı ve Orta Avrupa kökenli olmayanlara çok yansıyacak.
Bu yüzden Batı ve Orta Avrupa etnik kökenli olmayan kişiler, gün geldiğinde gidecekleri/sığınacakları Anavatanlarının tehlikelere karşı korunması konusunda daha duyarlı olmalılar. Anavatanlarına dünden daha çok ama çok sahip çıkmalılar.
Çünkü Avrupa’da önümüzdeki yıllarda Anavatanı Avrupa olmayan etnik azınlıklar, krizin sertleşmesi durumunda aynen 1938 lerde yahudi ve çingeneler olduğu gibi hedef tahtasına oturtulacaklar ve krizin sebebi olarak gösterilecekler, zaten gösterilmeye başlanmış da durumdalar ve böyle bir durumda ise, olabilecek olan bir katliam, soykırım ve tehlike halinde gidecekleri yer ise Anavatanları olacaktır.
Bu satırları iyi okumalı herkes.
Kimse gülüp geçmemeli.
Zamanı geldiğinde bir an önce Anavatanlarına gitmekten geri kalmamalılar. Şu anda ellerinde bulunan Avrupalı ülkelerin kendilerine verdiği vatandaşlık ve pasaportlarada yarınlar için pek güvenmemeliler.
Örneğin, 1938’lerde yahudilerin ve Çingenelerin gidecek Anavatanları yoktu. Hepsinin Avrupalı ülkelerden birinde vatandaşlık kimliği ve o ülkenin pasaportları vardı. Asırlardır orada yaşıyorlardı. Malları mülkleri vardı. Üst düzey yerlerde bile her anlamda önemli konumdaydılar. Bir gecede mallarına, ruhsatlarına, tapularına, dükkanlarına, diplomalarına, vatandaşlık haklarına ve pasaportlarına el kondu.
Ve hiç biri terörden, hayvan gibi avlanmaktan dolayı kaçmaktan, soykırıma ve katliama uğramaktan kurtulamadılar.
Kısaca, 1938 lerde yaşayan etnik kökeni Avrupalı olmayan insanlara Avrupalı ülkelerde sadece vatandaşlık ve pasaportları olduğu için bir şey olmasaydı, o zaman milyonlarca yahudi ve çingene asla soykırıma uğramazdı 1938-44 arasında.
Bu yeni krizden dolayı bugünlerde ve önümüzdeki dönem de çok dikkatli olmakta yarar var.
Panik yapmamalı ama ama böyle bir ihtimali de hiç bir zaman hiç bir kimsede göz ardı etmemeli. Zamanı geldiğinde Anavatana gitmeyide bilmeli.
Demedi demeyin.
Sefa Yürükel
Bir yanıt yazın