2024 YILINDA , İNSANLIĞIN ARTIK KURTULMASI GEREKEN DİNLERLE AÇIKTAN MÜCADELE ETMEYENLERE SAKIN KURTARICI GÖZÜ İLE BAKMAYIN
Din, egemen güçlerce bireyleri;korkutarak sinsice, esir etme, yönlendirme, kullanma, sömürme yöntemidir.
Din çarkına girmiş, ya da ondan ve onun kitle içindeki gücünden çekinip, onunla açık mücadele etmeyen hiç bir kimse potansiyel olarak başka birisine veya bir millete iyilik yapamaz.
Bırakın iyilik yapmayı, kurtarıcı da olamaz.
Kendiside din kirinin içinde kirlenir.
Dinle uzlaştığı veya dinden korktuğu için kendiside dinin bir çeşit kullanım aleti olur.
Bunlar din minderinin dışında güreşemez.
Sakın bu tiplere kim olursa olsun, ister kendisini uygar, Türkçü, laik, Atatürkçü, Milli, Milli Bir Hareket veya Parti diye lanse etsin, bunlar en nihayet korktukları, bilim ve akılı kullanarak hareket etmedikleri için bir çeşit dinin esiri olmuşturlar.
Ve bunlar öyle esintiler içindedirlerki dinin esiri olduklarının bile farkında değildirler.
2024 yılında, dijital çağda, hala Ortadoğu efsaneleri ve safsataları olan bir çok akraba dinlerin, özellikle ; İslam, Hıristiyanlık ve Musevilik gibi dinlerden korktukları yada “taktik” olarak onlara birşey demeyenler ve bu dinlerle mücadele etmeyip onlarla uzlaşan her bir kişi, hareket, parti veya kurum ne insanlığa ve nede kendi milletine yararlı olamaz.
Bunlar da kendilerine laik dese bile en az dine inanlar kadar hatta onlardan daha da fazla insanlık ve millet için çok tehlikelidirler.
Çünkü, sahtedirler;
Çünkü lafta bilime ve akıla inandığını söylerler. İnsanları kandırırlar. Yamukturlar.
Çünkü kendilerini laik gösterirler.
Çünkü kendilerini dine inanlardan farklı gösterirler.
Çünkü bu milletin ve kişinin inancı diye uyduruk ve korku dolu bir argümanla dinden çekinirler.
Ve bunlar sorsan güya modendirler ve ama dinden çekindiğinide belli etmemeye çalışırlar.
Onunla mücadeleyi öncelik ve temel konu olarak ele almazlar.
İktidara geçince biz bu dinle ilgili işleri zamana yayarak halledeceğiz derler. Bu konuda bunlar kendilerini taktikçi
olarak gösterirler….. devrimci değildirler..
Bir kere hayatın bir kuralı vardır, bir işe nasıl başlarsan öyle uzayıp gider.
Dine ses çıkartmayalım şimdilik deyip, bu şekilde bir işe başlarsan başladığın işte öyle gider.
Yani yamuk gider.
O yamukluk da hiç bir zaman düzelmez.
Bu gibi tipler, kuruluşlar, hareketler veya kurumlar, işte böyledirler.
Dürüst değildirler.
Bunu konuda bu tip ve kuruluşlara karşı her bir bireyin ve her bir milletin gerçekten uyanık olması lazım.
Herkesin gemisine binmemesi lazım.
Uyanık olması lazım!
Neden uyanık olması lazım?
Bir kere daha insanların ve milletlerin kurtarıcısı olarak piyasaya çıkan umut tüccarlarının eline düşmemesi için lazım!
Ve bunun için akıl ve bilimi kullanması, kendine uzatılan elma şekerli pazarlamayı sorgulaması ve analiz etmesi için çok uyanık olması lazım!
Sefa Yürükel