Geçenlerde birkaç kez yazmıştık.
Turizmciler 2024’den çok umutlu. Turizmci Recep Yavuz son açıklamasında “Turizm sektörü 2024 yılında altın çağını yaşayacak” diyor. Sektör, yeni sezona iddialı hazırlanıyor. Fiyatlarda da toparlanma var.
Turizmci Recep Yavuz’dan Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) Raporu kapsamında 2024 yılına yönelik öngörüler ve değerlendirmeler yaptı. 2024 Yılında Turizmin Seyrini
Recep Yavuz’a göre Dünya ve Türkiye turizmi için 2024 yılı yoğun bir yıl olacak. İşte Recep Yavuz’un kaleme aldığı yazısı:
“BM Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) 2023 yılının sonuçlarını ve 2024 yılına dair öngörülerini yayınladı.
Buna göre, 2023 yılında 1.3 milyar insan yurt dışı seyahati gerçekleştirdi. Bu, pandemi öncesinin %88’ine denk geliyor. Ortadoğu, Avrupa ve Afrika bölgeleri 2023 yılında en büyük artışın gerçekleştiği bölgeler oldular.
2013 yılında dünyanın toplam turizm geliri 1.4 milyar olarak gerçekleşti. Buradan kişi başı turizm gelirinin 1000 Doların üzerinde olduğunu hesaplayabiliriz.
BM Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) pandeminin başında turizme etkisinin 2024 yılına kadar süreceğini öngörmüştü. Belki bizim için değil ama dünya genelinde öyle de oldu. Yasaklar ve kısıtlamalarla yönünü kaybeden turizm, yeni yeni eskiye dönme sürecine girdi.
Birtakım olumsuzluklara rağmen, turizm direncinin kendini ispatladığını 2023 yılında hep birlikte test ettik.
Maskesini çöpe atanın soluğu tatilde aldığı 2022 yılı ise dengelerin alt üst olduğu turizm tarihinin en şaşırtan yılı oldu. Tatile gidebilmek için uçak parası kadar PCR testine para ödeyen turist, bütün istatistikleri alt üst etti. Her bir turizm ürünü değerinin çok üzerinde alıcı buldu. Zira hala dünyanın birçok bölgesi pandemi kısıtlamalarının kıskacında ve kapalıydı.
Dolayısı ile tatil alternatifleri kısıtlı idi. Aylardır dört duvar arasına sıkışıp kalmış olan turist her şeyinden fedakarlık etti, ama tatilinden etmedi. Hem fiziken hem ruhen başka diyarlara acilen ihtiyacı vardı. Sanırım 2022 yılında insanlar seyahat edemeseydi birçoğu telafisi olmayan bunalıma girerdi.
Çok iddialı olacak ama turizm, pandemiden sonraki süreçte insan sağlığına en etkili ilaç oldu.
***
Böylece 2022 yılı Dünya Turizm tarihine kişibaşı gelirin en yüksek yılı olarak geçti. Turizmci de 2023’ü bunun üzerine kurunca sektördeki dalgalanmalar başladı.
Turist sayılarında ve gelirlerde hep 2019’u baz aldık, ama yeni fiyatlandırmalarda 2022 referans yılımız oldu. Yeni geliş rekorlarının kırıldığı 2023’teki doluluk şikayetlerinin sorumlusu işte budur.
Öğrenciyken yaşardık, şehir içi otobüste tıka basa yolculuk edip, herkes bir şekilde halinden şikayet edince kaptan sert bir fren yapardı, herkes yerli yerine otururdu. 2023’te bu freni turist yaptı.
2024, bu farklı iki yıldan süzülen gerçeklerle daha oturmuş, biraz daha dengeli ve ölçülü ama daha yoğun bir yıl olacak. Son iki yıldan öğreneceklerimizi uygulayacağımız daha ayakları yere basan bir yıl. Hem satan sattığının değerinin hem alan aldığının gerçek değerinin farkında artık.
***
Takip edebildiğim kadarı ile birazda aşağıdaki UNWTO (Dünya Turizm Örgütü) Raporu’na dayanarak diyebilirim ki, Dünya 2024 yılında gümbür gümbür bir turizm yılı yaşayacak.
Haziran – Ekim dönemi sevilen tatil destinasyonları tıka basa dolacak. Hele Akdeniz neredeyse, “Turist gelmesin artık!” diyecek. Bunu öngören bazı ülkelerin “over turizm” tehlikesine şimdiden tedbirler aldığını görüyoruz.
İtalya, İspanya, Yunanistan gibi yoğunluğa maruz ülkeler, turist gruplarını sınırlanıyor, şehir girişlerine ek vergiler koyuyor, ziyaret gün ve saatlerini kısaltıyorlar.
2024 yılının ilk verilerine göre savaşlar, doğal afetler, pandemi ve ekonomik çalkalanmaların içinden geçerek ilerleyen turizm sektörü 2024 yılında altın çağını yaşayacak.
Gelin neden bunu öngördüğümü yayınlanan UNWTO Raporu’na bakarak irdeleyelim:
Dünya Turizm Örgütü Raporu’na göre 2024 yılını şu 9 ana konu belirleyecek:
- Asya bugüne kadar pandemi öncesine dönemedi. 2024 Asya’nın turizme açılma yılı olacak. Burada hem gelişler hem çıkışlar açısından dünya turizmine akacak çok büyük bir potansiyel mevcut. Asya’da birtakım kaynak pazarların açılması ve destinasyonların normale dönmesi dünya 2024 yılında dünya turizmini yeniden şekillendirecek.
- Dünya çapında en çok turist gönderen ülke olan Çin’in giriş ve çıkışlara tekrar izin vermesi, ve uçak bağlantılarının artırılması ile Çin’den Batı’ya çok önemli bir turizm hareketliliği 2024’e damga vurabilir. Bu yaz her yerde Çinlileri göreceğiz gibi… Tabii ters istikamet de öyle. Çin, 30 Kasım 2024’e kadar Fransa, Almanya, İtalya, Hollanda, İspanya ve Malezya’ya vizesiz seyahat imkanı tanıdı.
- Dünya genelinde kademe kademe gerçekleşen “Vize ve Seyahat Kolaylıkları” özellikle Yakındoğu ve Afrika ile olan turizm hareketliliğine önemli katkı sağlayacak.
- Dünyanın en çok ziyaret edilen ve turist gönderen kıtası Avrupa’da seyahat 2024’te daha hareketli olacak. Mart ayında Romanya ve Bulgaristan Schengen’e dahil olacaklar ve böylelikle bu ülkelere giriş ve çıkışta artışlar olacak.
- Temmuz ve Ağustos’ta Paris’te yapılacak yaz olimpiyatları ve Haziran – Temmuz aylarında Almanya’da gerçekleşecek Avrupa Futbol Şampiyonası (EURO 2024) Avrupa turizmine ivme katacak.
- 2024’te yeniden Başkan seçecek olan Amerikalılar, Doların değerinin artmasının etkisi ile seyahatlerini artıracaklar. Amerikalılar, 2023’te olduğu gibi kendi ülkelerinin yanı sıra Avrupa, Akdeniz ve Güney Amerika’ya yönelecekler.
- Bütün bunların yanında ekonomik ve siyasi gündemin yarattığı ters rüzgarlar sezonun gidişatına etki yapacak. Artan enflasyon, yüksek faizler ve petrol fiyatları 2024 yılının konaklama, ulaşım gibi tatil kalemlerine olumsuz etki yapacak. Bundan yola çıkarak tatilcinin fiyat – hizmet dengesini bulacağı yakın destinasyonları tercih edeceğini öngörmek doğru olur. Turist yakına gidecek.
- Personal sorunu dünya genelinde artarak devam edecek ve turizmin en önemli konularından biri olmaya devam edecek. Yapay zeka nereye giderse gitsin, halihazırda en değerli şey: İnsan
- İsrail ve Filistin arasındaki savaş son yıllarda yıldızı parlayan Ortadoğu ülkelerini olumsuz etkileyecek. Aynı şekilde Rusya – Ukrayna Savaşı turizmin tepesinde “Demokles’in kılıcı” gibi durmaya devam ediyor.”