Türkçe ibadete 22 Ocak 1932 tarihinde başlanmasının 92.yıldönümünde hatırlamamız gerekenler:
• Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Başbakan İsmet İnönü döneminde, ezan ve Kur’anın Türkçeleştirme çalışmaları Aralık 1931 yılında Dolmabahçe Sarayı’nda dokuz hafızdan oluşan komisyon başlar. Çalışmaların 1932 yılı Ramazan ayına kadar bitirilmesi kararlaştırılır ve tamamlanır.
• 22 Ocak1932 günü Yerebatan Camisi’nde, Hafız Yaşar [Okur] tarafından ilk kez ezan ve Kur’an-ı Kerim makamla Türkçe okunur. (1)
• Vatan şiirinde “Bir ülke ki, camiinde Türkçe ezan okunur./Köylü anlar manasını namazdaki duanın” diyen Ziya Gökalp’in düşü gerçekleşir.
1932-1950 arasında okunan Türkçe ezan
Tanrı uludur (x4)
Şüphesiz bilirim bildiririm Tanrı’dan başka yoktur tapacak (x2)
Şüphesiz bilirim bildiririm Tanrı’nın elçisidir Muhammed (x2)
Haydi namaza (x2)
Haydi felaha (x2)
Namaz uykudan hayırlıdır (sabah ezanında söylenir) (x2)
Tanrı uludur (x2)
Tanrı’dan başka yoktur tapacak
• Batılı güçlerin dayatması sonucunda 1946’da başlatılan çok partili sandıksal Amerikan demokrasi(*) sürecinde dini inançlar DP (Demokrat parti) ve CHP tarafından seçim malzemesi yapmakta yarışırlar.
• Devrimci Türkçe ibadet uygulaması 18 yıl sürer.
• 14 Mayıs 1950 seçiminde iktidar olan DP ‘nin ilk yaptığı işlerden biri yürürlükteki mevzuatı değiştirerek Arapça ezan ve ibadetin önündeki hukuki engelleri kaldırmak olur.
• Bu bereketli alanda oy avcılığı yarışı 2024 yılında da olanca hızı ile sürüyor. Hala!!
• “..ama umudu var büyük insanlığın umutsuz yaşanmıyor” diyen Nazım Hikmet ” Kim Türkiye’yi AB(D) emperyalizmine satmış ve satmaya devam etmekte. İşte bunlar mürtecidir. ” sözü günümüzde de TBMM’deki siyasi partilerin kısır çekişmelerinde mihenk taşımız olsun temennisiyle!(2)
Hafız Sadettin(Kaynak)’ın sesinden Türkçe ezanı:
(BU YAZI DERLEMEDİR)
(*) “Demokrasinin iki çeşidi vardır.
‘Biri zor ve gerçek olanı, öbürü de kolayı, oyun olanı…
Topraksızı topraklandırmadan, işçinin durumunu sağlama bağlamadan, halkı esaslı bir eğitimden geçirmeden olmaz birincisi, köklü değişiklikler ister. Bu zor demokrasidir ama gerçek demokrasidir.
İkincisi kâğıt ve sandık demokrasisidir. Okuma yazma bilsin bilmesin; toprağı, işi olsun olmasın, demagojiyle serseme çevrilen halk, bir sandığa elindeki kâğıdı atar. Böylece kendi kendini yönetmiş sayılır. Bu oyundur, kolaydır. Amerika bu demokrasiyi yayıyor işte. Biz demokrasinin kolayını seçtik, çok şeyler göreceğiz daha…”(1954)
Daha geniş bilgi için İSMAİL HAKKI TONGUÇ BELGELİĞİ VAKFI bağına bakılması önerilir(3 )
(1) http://www.hurriyet.com.tr/ezan-18-yil-turkce-okundu-39161709
(2) https://www.sozcu.com.tr/nazim-hikmetin-1954-yilinda-yaptigi-konusma-sosyal-medyada-gundem-oldu-wp2190959
(3) http://www.tongucvakfi.org.tr/koumly-enstituumlleri.html
Yazıları posta kutunda oku