Bu sezon turizm sektörü rekor bekliyor. “Ne olursa olsun 50 milyonun üstünde turist ağırlayacağız” deniliyor. Havaalanlarının dolup taşacağı otel yatak sayılarımızda artışlar bekleniyor. Pazar çeşitliliğimizin de göz kamaştıracağına vurgu yapılıyor.
Veri analiz platformu Turizm Databank, “2024’te kaç milyon turist gelir?” ve “2024 yılında turizmde ne olacak?” sorularını ele aldı. Neden Hala Turist Sayısından
Turizm sektörüne yönelik veri analizleri gerçekleştiren Turizm Databank; 2024 yılına yönelik öngörüleri, 2024 yılında turizm sektöründe asıl olarak ele alınması gereken gündem maddeleri, turizmde sürdürülebilir bir gelişme için göz önünde bulundurulması gerekenler değerlendirildi.
Turizm Databank’ta yer alan değerlendirme şöyle:
Bazı turizmciler 2024’te yeni bir “rekor” bekliyor.
Gerekçeleri açık olmasa da genel eğilim Türkiye’nin daha da popüler olacağı yönünde. Ancak, bir işletme yönetmek daha detaylı çalışmaları gerektirmez mi?
Dünya, seyahat talebinde değişen eğilimlere ve onlara cevap vermeyi amaçlarken; birileri hala sayı artırma peşinde.
Ne şükür ki, 2023 yılında turist sayısı %10 dolayında arttı ancak bu doluluklara ve gecelemeler yansımadı.
Dünya çapında, işletme bazında maliyetler yükselmesi, personel sıkıntısı, finansman ve talepteki bazı sıkıntılar konuşulurken, ülkemizde hala bunlar gündemde değil.
Pandemi sonrasında, “intikam turizmi” sonuçlarını konuşmak artık moda değil iken, bizde “bazı intikamlar” gündemde.
Oysa, “Dünya 3’üncüsü” olan Türkiye turizminde gündem, daha incelikli olmalıydı. Çünkü sorun, hala sezonu uzatamamış ve orta gelirden kurtulamayan bir turizm yapılanması varken, ne yapacağımızdır.
Birileri hala %50’leri ancak aşan yatak sayısını artırma peşinde koşarken, Bakanımız da göreve geldiğinden bu yana nitelikli yatak ve gece başına geliri yükseltmek gibi hedeflere dikkat çekiyor.
“Dünya 3’üncüsü” olan ülkeye neden hala doğrudan turizm yatırımı gelmez. Aksine 2023’te %90 dolayında düşer?
Oteller vb. tesislerde doluluk ve gecelemeler neden hala istikrara kavuşamadı?
Maliyetler sürekli artarken, ki 2023’te aylar bazında yıllık %80’in altına inmedi, neden hala artacak olan turiste nasıl hizmet verileceği konuşulmaz?
İspanya, Yunanistan, Fransa ve İtalya gibi ana rakiplerde geceleme ve doluluk gelişmesi bu kadar belirgin iken, neden hala turist sayısından ötesini konuşmuyoruz?
2019 yılında TGA’yı kurup, büyük bir eksikliği gidermemize rağmen, neden hala bu yapının gelir ve giderleri, etkinliği söylemden öteye rakamsal olarak açık değil?
Daha konuşulmayan onlarca konu var turizmin gündeminde. Ve Bakanlık, bunları tek başına halledemez.
Bakanlık yapsın, biz toplayalım mıdır, mantık! Veya öbür cepheden “Ben yaparım oldu.” mudur?
Peki, 2024 yılında ne olacak, beklenti ne? İşte yanıtları:
- Ne olursa olsun yine 50 milyonu aşan turist ağırlayacağız.
- Ne olursa olsun yine nominal turizm gelirimiz artacak.
- Ne olursa olsun yine havalimanlarımız dolup taşacak.
- Ve ne olursa olsun yine; mevsimsellik, doluluk, turist dağılımı ve pazar çeşitliliği yerinde kalacak.
- Ne olursa olsun yine otel yatak sayımız artacak.
- Ne olursa olsun yine personel sayımız artacak. (En düşük gelir elde etmelerine rağmen) vs. vs…
Sonuçta 20 yıldır 1000 Doları bulamayan kişi başı turist harcaması yine revize edilecek, geçmişten beri tam ölçemediğimiz hesaplar, yine kabaracak.
Ve böyle giderse; “Hamdolsun; şunu, şundan yaptık da bu yüzden şu oldu.” cümlesi kurulamayacak mı?
Tahminimiz; 2024’te birkaç 50 milyon turist ve birkaç 50 milyar Dolar gelir elde etmemiz yönündedir.
Haydi hayırlısı.