ANLAYANA SİVRİSİNEK SAZDIR…
ANLAMAYANA DAVUL-ZURNA AZDIR..!
Sene 1922 Mustafa Kemal Konya’da Mevlanın huzurundan ayrılırken kendilerine gelen Allah’u Ekber sesleriyle, üzerlerine doğru gelen bir yüz elli kişilik sakallı cüppeli topluluğu görürler…
Dedem Çakıroğlu Hüseyin ve arkadaşları iki adım öne atılırlar…
Paşa,
– “Bırak Hüseyin çavuş gelsinler dertleri neymiş dinleyelim.” der.
Topluluğun önündeki kişi elindeki Kur’an-ı Kerim’i sallayarak,
– “Paşa Paşa, duyduk ki sen bu gökten inen mukaddes kitabı kaldırıp yerine gavurların kullandığı kitabı getirecekmişsin, ölürüz de izin vermeyiz” deyince…
Mustafa Kemal adamın elindeki Kur’an-ı alır üç defa öper orta yerinden bir sayfayı açar,
– “Burayı bana okur musunuz.?” der.
Adam okuyamaz…
Topluluğa döner,
– “İçinizde burayı okuyacak kimse yok mu.?” diye seslenir.
Kimseden ses seda çıkmaz, etrafına döner…
– “Biz buraya gelmeden İngilizler buraya gelmiş. Bunları alın, nezarete atın, sorgularını ben yaparım…” diye emreder.
Aksam üstü o topluluktan sadece 21 kişi tutuklu kalır, geri kalanlar serbest bırakılır.
Bu sorguda kendilerinin İngiliz ajanları olduğunu kabul ederler.
İçlerinden bir tanesi,
– “Paşa Paşa gün gelecek içinize soktuğumuz ajanlar sayesinde seni milletine öyle kötüleyeceğiz ki bu millet ilerde senden nefret edecek…”
– “Bu ajanlarımız sayesinde kim Ankara hükümetine destek verdiyse onları da ya hunharca ya da siyasetle ortadan kaldıracağız..” demiştir..!
Gel zaman, git zaman, devran döner…
Olaydan tam tamına 33 sene sonra ne mi olur.?!
Bu yakalanan 21 kişi, 1955 yılında, Menderes Hükümeti tarafından Af edilip memleketlerine gönderilir…
İşte varın şimdi siz düşünün.?!
O memleketlerine gönderilenlerle; onların oğulları ve torunları şimdi neredeler.?!
Ne yapmaktalar.?!
Kaynak:
MİLİS YARBAY OSMAN AĞA ve GİRESUNLU FEDAİLER…
ZEHRA KIRAÇ ATA DERNEĞİ- / TURKISHFORUM – ABDULLAH TÜRER YENER