Otelciler “Her şey dahil” sisteme yenilik ve çeşitli alternatifler getirmek için kolları sıvadı. Sistemden vaz geçilmeyecek. Yarım pansiyon ya da içkisiz alternatifler konuklara sunulacak.
Bir de şu var:
Yeme –içme sistem devam edecek. Ancak yiyecek ve içecek fiyatlarının sürekli artması kafaları karıştırıyor. “Her şey dahil “ sisteme para verenler içki içmiyorsa neden yüklü para versin. Ya da sınırsız yiyeceklerden uzak duranlar da var. Bunların da gözetlenmesi var. Yarım pansiyonun daha mantıklı olduğunu söyleyenler de çoğunlukta.
Özellikle Rus turistler Antalya ve Alanya’dan vaz geçmiyor. Rezervasyonlar neredeyse ikiye katlandı. Bazı İngiliz turistler de “her şey dahil” sistemi savunuyor ve rezervasyonlarını da buna göre yapıyor. Türkiye dışında fiyat artımına gidilmediği de ses getiriyor.
“Her şey dahil” sistemde konuklar için mükemmelin ötesinde büfeler hazırlanıyor. Kaliteden taviz verilmiyor.
Yarım pansiyon konusunda da çalışmalar var.
Bentour CEO’su Deniz Uğur, artan fiyatlara karşı Türkiye’deki otellerin rekabet avantajını koruyabilmeleri için her şey dahil sistemi içinde bir revizyon önermişti. Uğur, her şey dahilde pek çok misafirin kullanmadığı/tüketmediği şeylere para ödemek istemediğini, bu nedenle her şey dahil sistemi içinde değişik seçeneklerin (paketlerin) oluşturulması gerektiğini söylemişti.
Deniz Uğur’un bu önerisine Coral Travel/Ferien Touristik’in Genel Müdürü Koray Çavdır, Schauinsland Reisen’in turizm bölümü başkanı Andreas Rüttgers destek verirken, ANEX Tour’dan Demir Karaçaylı ve Pro Guest Touristik Marketing’in sahibi Karsten Voss yaklaşımı gerçekçi bulmuyor.
Touristik Aktuell‘e konuşan Coral Travel/Ferien Touristik’in Genel Müdürü Koray Çavdır, fiyatlarda sınıra ulaşıldığını belirtti. Otellere tatilcilerin gerçekte ne istediğini iyi analiz etmeleri çağrısında bulunan Çavdır “Müşteriler her şey dahil tekliflerini çok farklı kullanıyor. Buna göre farklı paketler oluşturulabilir.” diyor.
Schauinsland Reisen‘in turizm bölümü başkanı Andreas Rüttgers, tatil otellerinin bir değişim sürecinde olduğunu anlattı. Şu anda üç trendin göze çarptığını kaydeden Rüttgers “Bunlar ‘klasik her şey dahil’, ekstra ve premium tekliflerle genişletilmiş her şey dahil ve 3 ve 4 yıldızlı otellerdeki daha ucuz her şey dahil. Ancak bunlarla sınırlı değil. Giderek daha fazla sayıda insan sadece oda veya oda-kahvaltı rezervasyon yapıyor. Bunun tek nedeninin de bireysellik veya esneklik arzusu olduğundan emin değilim.”
Pro Guest Touristik Marketing‘in sahibi Karsten Voss ise farklı her şey paketleri yaratmanın diğer destinasyonlarda şüpheyle karşılandığını söylüyor. Trendy Hotels’de çok iyi bir sezon geçirdiklerini kaydeden Voss’un açıklamaları şöyle:
“Dolayısıyla böyle bir soru aklımıza bile gelmedi. Her şey dahilde farklı paketler oluşturma konusunun diğer destinasyonlar için bir tartışma konusu olmadı. Şunu söylemek gerekir ki farklı pazarlarda farklı pazarlarla çalışamazsınız. Bu işe yaramaz. Bu durum misafirin kafasını karıştıracaktır. Bunun yerine yarım pansiyon gibi klasik bir teklif daha tutarlı. Buna dönük piyasada kesinlikle bir talep var ve pek çok destinasyonda bu karşılanmıyorANEX Tour Müşteri İlişkileri Müdürü Demir Karaçaylı ise “Trend açıkça ultra her şey dahile ve kaliteye, dolayısıyla da daha yüksek fiyatlara doğru giderken her şey dahilden alkolün çıkarılması veya büfe sunumunun sınırlandırılması gibi talepler gerçekçi değil.” değerlendirmesini yapıyor.
Rusya Tur Operatörleri Birliği (ATOR) Başkanı Maya Lomidze, yurtdışı destinasyonlarının maliyetinin büyük ölçüde ruble kuru ve ekonomik durumdan etkileneceğini açıkladı.
GazetemRu’nun TASS’tan aktardığı habere göre, Maya Lomidze, 2024 yaz sezonu için erken rezervasyon kapsamındaki Türkiye tatil paketlerinin, geçen yılın benzer kampanyalarına kıyasla yüzde 5-7 daha pahalıya satıldığını açıkladı.
Lomidze, “Travel Hub. Puteşestvuy!” adlı uluslararası turizm forumunda, “Erken rezervasyonla ilgili kampanyalar var, önümüzdeki yaz için zaten duyuruldular ve şu anda geçen yıldaki benzer kampanyalardan biraz daha pahalılar. Biraz daha pahalı demek, yaklaşık yüzde 5-7 artış demek. Turistler için bu rakam görmezden gelinebilir, özellikle de rublenin şu anda güçlendiğini düşünürsek” açıklamalarında bulundu.
Lomidze, 2024 yılında Türkiye’ye yapılan paket tur seyahatlerinin genel olarak ne kadar artacağı sorusuna yanıt verirken, birkaç faktör nedeniyle şu anda kesin bir tahminde bulunmanın zor olduğunu belirtti. Lomidze fiyat artışlarıyla ilgili olarak, “İyimser senaryoya göre geçen yılla karşılaştırılabilir olacak. Kötümser senaryoya göre ise fiyatların artması mümkün olabilir. Ruble kuru, talep koşulları ve ülkenin kendi ekonomik durumuna bağlı olacak” şeklinde konuştu
Diğer yurtdışı destinasyonlarda ise tatil paketlerinin maliyetinin büyük ölçüde ruble kuru ve ekonomik durumdan etkileneceğini, ancak birkaç ülkede istikrarlı bir eğilim beklendiğini ifade eden Lomidze, “Fiyat dinamikleri açısından, Birleşik Arap Emirlikleri daha istikrarlı, Tayland ise örneğin Türkiye’ye göre daha istikrarlı. Mısır biraz daha stabil. Bu nedenle, bu ülkelerde geleneksel yıllık mevsimsel fiyat artışları yüzde 5-7 aralığında olacak” şeklinde açıkladı ve bu tahminin koşulu, turistlerin satın alma gücünü sınırlayabilecek ekonomik kriz olmaması olduğunu ekledi.
ATOR İcra Direktörü, “Türkiye dışındaki çoğu yurtdışı destinasyonunda enflasyon ve döviz kuru haricinde fiyat artışı için objektif nedenleri şu anda görmüyoruz” ifadelerini kullandı.
2023 yılında yurtdışı tatil destinasyonlarındaki fiyat artışlarına değinen Lomidze, Türkiye’deki tatil paketlerinin geçen yıla göre yüzde 20-30 oranında arttığını belirtti. Bu arada, Tayland ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde fiyatların genel olarak aynı seviyede kaldığını ifade etti. Lomidze , “Mısır’da ise fiyatlar yaklaşık yüzde 10 arttı. Yani, yurtdışı destinasyonlarında en büyük artış Türkiye’de oldu” şeklinde konuştu.
Bir yanıt yazın