İslam adına hüküm veren ilmihalcilerin bize öğrettiği İslam’ın şartları 5 idi.
Kelime-i şehadet getirmek,
Namaz kılmak,
Oruç tutmak,
Hacc’ca gitmek,
Zekat vermek.
İş bununla bitti sanıyor cahil Müslümanlar. Bunlar kişinin Tanrı’ya karşı bireysel görevleridir kanımca.
Oysa İslam’ın esas şartı:
Şirk koşmayacaksın, Tanrı’ya ortak aramayacaksın,
Öldürmeyeceksin,
Çalmayacaksın,
Asla yalan söylemeyeceksin,
İftira atmayacaksın,
Gıybet- dedikodu yapmayacaksın,
Adaletsizlik yapmayacaksın, adil olacaksın,
Rüşvet almayacak, rüşvet vermeyeceksin,
Adam kayırmayacaksın, liyakâta önem vereceksin,
Yetime, öksüze, garibe iyi davranacaksın, zulüm etmeyeceksin,
Emanete ihanet etmeyeceksin,
Yalan yere şahitlik etmeyeceksin,
Ölçü ve tartı da hile yapmayacaksın,
Haksızlık ve zulüm karşısında dik duracaksın.
Kul hakkı yemeyeceksin.
Bunlar ise toplumu ilgilendiren esas konulardır. Kişi bunları yapmalı, İslam’ın esas şartı bunlar olmalı. Olmalı ki, toplum huzur bulsun, güven ortamı oluşsun.
Bir duyarlı imamızın cami tabelasına yazdığı gibi, ahlaksız Müslüman:
Namaz kılan hırsız, oruç tutan üç kâğıtcı, Tanrı diyen sahtekâr olur.
İkinci şıkta yazdıklarım ahlakın gereğidir.
Dinsiz ahlak oluyor ama ahlaksız din olmuyor maalesef.
Esen kalınız.