(Mücadele,6)”Gün gelecek Allah onların hepsini diriltecek ve yapıp ettiklerini kendilerine haber verecektir. İnsan unutur-her ne kadar onlar yaptıklarını unutsalar da, Allah, olanları-eylemlerini kaydeder. Çünkü Allah, yaptığınız her şeye şahittir-her şeyin doğrudan tanığıdır…”
(Nahl,39)”Dünyada insanların tartıştıkları-anlaşmazlığa-görüş ayrılığına düştükleri konuları açıklamak, her şeyin gerçeğini bildirmek üzere, öldükten sonra Allah insanları diriltecek. Böylece kimlerin doğruyu söyleyen, kimlerin yalancı olduğu meydana çıkacaktır-gerçeği yalanlayan nankörler-hakkı inkâra kalkışanlar yalancılar olduklarını bilmeleri için diriltileceklerdir.”
(Tegabün,7)”Gerçeği yalanlayan nankörler, kesinlikle tekrar diriltilmeyeceklerini iddia ettiler. De ki: ‘Rabbime and olsun ki kesinlikle diriltileceksiniz. Sonra yaptıklarınızın tamamı size haber verilecektir. Ve bu, Allah için çok kolaydır.’ ”
(Nahl,38)”Onlar, var güçleriyle yeminler ediyorlar, ‘Allah öleni bir daha diriltmez’ diyorlar. Hayır, bu Allah’ın gerçekleştirmeyi kendine borç bildiği bir vaadidir-ölüleri diriltmek, Allah’ın bizzat Kendisinin üstlendiği Sözüdür.”
(Âli İmran,9)”Mutlak gerçek şudur ki Allah vaadinden-Sözünden asla geri dönmez-Allah, Sözünü yerine getireceği yer ve zamanı asla şaşırmaz.”
(Câsiye,24)”O arzularını ilâhlaştıran-kendilerini vazgeçilmez sanan kimseler, ‘Hayat, ancak bu dünya hayatından ibarettir-dünya hayatımızdan başkası yok. Doğar ve yaşarız-yaşarız ve ölürüz. Bizi yok eden sadece zamanın akışıdır. Başkası yok etmez-(öldükten sonra da dirilmeyiz)’ derler.”
(Hac,5-7)”Ey insanlar! Ölümden sonra yeniden dirilme konusunda kuşkunuz varsa, dünyaya gelişinizi bir düşünün. Unutmayın ki Biz sizi önce topraktan, sonra küçücük bir spermden, sonra embriyo-ana rahminde asılı duran bir maddeden, sonra biçimi belli ve belirsiz bir dölütten yarattık. İşte size yaratılışınızın aşamalarını böylece açıklıyoruz. Neyi dilemişsek belli bir süreye kadar onu rahimlerde tutarız. Sonra sizi bir bebek olarak çıkarırız, sonra da gelişip büyümenize imkân sağlarız, içinizden kiminiz erken vefat ettirilir, kiminiz de yaşlılığın öyle düşkün çağlarına eriştirilir ki, bildiğini bilemez hâle gelir. Hâlâ kuşkunuz varsa, yeniden dirilişe! Yeryüzünü de kupkuru-cansız görürsün, yağmur yağdırdığımız zaman o toprak kabarır ve canlanır ve her türden güzel bitkilerle donanır. Bütün bunlar, Allah’ın-Tanrının var olduğunu, ölüleri onun dirilteceğini ve onun her şeye kâdir olduğunu ifade eder-Allah gerçektir. Allah’ın açıkladıkları gerçektir. Şüphesiz Allah ölüleri diriltir. Allah’ın gücü her şeye yeter. Kuşkusuz Allah kabirlerdeki ölüleri de yeniden diriltecektir.”
(Yâsin,77-79)”İnsan, kendisini bir damla sudan yarattığımızı hiç düşünmez mi ki bize karşı apaçık bir düşman kesilir-cephe alır? Kendi yaratılışını unutarak bize örnek veriyor-lâf dokunduruyor, ‘Şu çürümüş kemikleri kim diriltecek?’ diyor.
De ki: ‘Kim o kemikleri ilk kez yarattıysa onları yine O diriltecek-yoktan var eden, [yeniden] hayat (da) verir.’ Çünkü sadece O, bütün yaratılmışların-her tür yaratma eyleminin bilgisine sahiptir.”
(Neml,67,68)”Gerçeği yalanlayan nankörler, ‘Biz ve babalarımız-atalarımız ölüp toprak haline geldikten sonra, diriltilip çıkartılacak mıyız-yeniden mi diriltileceğiz?’
Yemin olsun, bununla şimdi biz, önceden de atalarımız tehdit edildi. Bu gibi tehditvari palavralar, öncekilerin masallarından başka bir şey değildir’ dediler.”
(İsra,49-51)”İnkârcılar, ‘Demek biz bir yığın kemiğe, toza toprağa dönüştükten sonra, gerçekten yepyeni bir yaratma eylemiyle diriltileceğiz, öyle mi? diye alay ederler.
De ki: ‘İsterseniz taş veya demire dönüşün! Ya da dirilmesini hayal dahi etmediğiniz-sizce imkânsız görünen bir biçime girin, fark etmez. Ne olursanız olun mutlaka yeniden diriltileceksiniz!’ Bu sefer,
‘Peki, bizi yeniden kim diriltecek?’ diyecekler. De ki: ‘Sizi ilk defa kim yarattıysa O diriltecek!’ Bunun üzerine sana alaycı bir tavırla başlarını sallayarak, ‘İyi de, ne zaman olacak bu iş?’ diyecekler. De ki: Belki düşündüğünüzden çok daha yakın…’ ”
(Kaf,20)”Diriliş günü gelir, Sûr’a-diriltici soluk üflenir. Diriltildiğinde dehşetten ne yapacağını bilmeyen insana: ‘İşte bu yeryüzünde yaşarken sürekli uyardığımız hesap günüdür-sözü edilen-geleceği vaat edilen gündür!’ denilir.”
(En’am,29-31)”Bazı [inançsız]lar, ‘Hayatımız şu dünya hayatından ibarettir, bundan başka bir hayat yoktur ve öldükten sonra yeniden diriltilecek de değiliz!’ diyorlardı.
Onları Rablerinin huzuruna çıkarıldıkları zamanı bir görsen! Allah, onlara: ‘İnkâr ettiginiz bu yeniden diriliş günü doğru-gerçek değil miymiş?’ diye sorar. Onlar da ‘Rabbimize yemin olsun ki, evet, doğruymuş-gerçekmiş’ diyecekler.
Allah ile karşılaşmayı hesaba katmayanlar hüsrana uğramışlardır-kaybedenler, Allah ile karşılaşmayı yalanlayanlardır. Nihayet o saat ansızın gelip çatınca, ‘Bizim için sadece dünya hayatı vardır’ diyenler, ağırlıklarını sırtlanmış bir halde, ‘Dünyada işlediğimiz kusurlar-yaptığımız şımarıklıklar-aşırılıklar-hayatımızı boşa harcamamızdan dolayı yazıklar olsun bize-dünya fena yanıltmış bizi’ derler. Dikkat edin, yüklendikleri-taşıdıkları ağırlık ne kadar da kötü.”
(Yâsin,48-53)” ‘Gerçekten doğru söylüyorsanız; tehdit ettiğiniz azap-bu yeniden dirilme ne zaman?’ diye meydan okurlar.
Onlar, birbirleriyle didişip-[yeniden dirilmeye] itiraz edip dururlarken kendilerini ansızın yakalayacak korkunç titreşimli bir sesi bekliyorlar!
İşte o zaman onlar birbirlerine ne bir vasiyette bulunabilecekler ne de ailelerine geri dönebilecekler.
Nihayet diriltici soluk-Sûr’a üflenince, insanlar bulundukları yerlerden-kabirlerden, Rablerine doğru koşacaklar.
İşte o zaman, ‘Eyvahlar olsun bize, kim kaldırdı bizi yattığımız-uyuduğumuz yerden? Demek Rahman’ın söz verdiği-uyardığı-söz ettiği şey işte buymuş. Gönderilen resûller doğru söylemişler’ diye panikleyecekler.
Olacak olan sadece müthiş-korkunç titreşimli bir tek ses. Diriltilmeyeceğini zannedenlerin hepsi diriltilmişlerdir. Ve bakmışsın hemen herkes huzurumuzda hazır bulunurlar-bir de bakmışsın ki hepsi huzurumuzdadır!”
Bir yanıt yazın