Çok saygıdeğer okurlarım bir türlü işin içinden çıkamadım. Ve sizlerle de paylaşmak istedim.
Ne olacak bu Müslümanların perişanlığı, tutarsızlığı, kara cehaleti? Amaç birilerini zengin edip, dünyada cenneti yaşatmak mı?
Kimi tek evliliği, kimisi çok eşliliği savunuyor.
Kimisi insan mübarektir diyor, kimisi insan yakıyor, kafa kesiyor.
Kimisi faiz haramdır diyor, kimisi darül harptir faiz helaldir diyor.
Kimisi yitik getiriyor, kimisi mala çöküyor.
Kimisi körpe kızlarla evliliği savunuyor, kimisi şiddetle karşı çıkıyor.
Yıllarca kimisi ”Namaz dinin direğidir” diyor, kimisi Kur’an’da böyle bir ibadet yok diyor.
Kimisi bütün namazlar iki rekâttır diyor, kimisi Peygamberin kıldığı gibi diyor.
Kimisi ölüye Kur’an okunur diyor, kimisi amel defteri kapandı yok diyor.
Kimisi Kandiller var diyor, kimisi Kadir gecesinden başka kandil yoktur diyor.
Kimisi Kur’an’ı Arapçasından okumak değerli, kimisi bu doğru değil anlayarak okunmalı diyor.
Kimisi Miraç vardır, Peygamber Burak’la göğe çıktı diyor, kimisi Miraç değil İsra var diyor.
Kimine göre cennet anaların ayağı altında, kimilerine göre kadın insan değildir, şeytan deniyor.
Kimilerine göre parmak çizilse abdest bozuluyor, kimilerine göre çizme kanla dolsa bozulmuyor.
Kimine göre Kutlu Doğum Haftası var, kimine göre bu bir uydurmadır.
Kimine göre 3 cumaya gitmeyenin kalbi mühürlenir, kimilerine göre bu bir Emevi uydurmasıdır.
Kimine göre cemaat-tarikat var, kimine göre bunlar İslam’ı bölmek için İngilizlerin kurdurduğu taşeron dinci kuruluşlar.
Kimine göre başörtülü kızları okutmuyorlar, kimileri de kızlar okumaz diyor.
Sevgili okurlarım! İşte bütün sorunlar bura da düğümleniyor!
Bunların hangisi doğru, hangisi eğri?
Yaklaşık 1.500 yıldır bu sorulara yanıt verememiş bir İslam dünyası var.
Bütün bunlara cevap bulması gereken DİB, devlet destekli bir İslam projesi uygulamakta.
İnternetin kullanımı ve bilgiye kolay ulaşım sonucu; tepetaklak olan günümüz İslam anlayışını; Asiye Nasıl kurtulur misali kurtarma yolunda debelenmekte siyasal islamcılar.
Nabza göre şerbet, sakala göre tarak uygulaması da kâr etmiyor artık.
Din pazarı kurulmuş vaziyette, ne ararsan bulursun bu pazarda uydurulmuş İslam adına.
Dipsiz hadis deryalarından her kafaya, her duyguya, her düşünce ve kanaate uygun her tür CEMAAT ve TARİKAT mevcuttur bu Din pazarında.
Gerekçeleri de: Din de farklılıklar “DİNİN ZENGİNLİĞİDİR” denilerek bir de teselli ve dayanak bulunmaktadır.
Oysa Kur’an bu dinde ayrılıkları. Rum:32 ile Enam;159 da açıkça lanetlemekte.
SONUÇ ve AMAÇ MI? Ne İslam’ı yüceltmek ne de Müslümanları kurtuluşa ve iyi ahlaka yöneltmek. Birbirine Zıt ve birbirinin gözünde gerçek Müslüman bile sayılmayan, birbirinden ayrı farklılıklarla zenginleştirilmiş %99 Müslüman Türk halkı, İslam algısıyla İslam Dinini, Siyasetin Siyasal İSLAMCILARI kanalıyla İslam dinine yaşam suyu verilip İslam’ı ayakta tutmak ve Türk halkını Ahirete Endeksleyip KAZ gibi yolmaktır. Onlarca fabrikaları olan Koçların bile 8 milyar Dolar mal varlığına karşın, Menzil şeyhinin 52 milyar Dolar mal varlığı size bir şeyler anlatmıyor mu?
Müslümanlar dini Kur’an’dan okuyup öğrenseler; ne kaz gibi yolunur, ne aldatılır, ne kandırılır ne de din pazarı olur!..
Esen kalınız.