İspanya’nın Atletico Madrid takımında, bir Türk topçu oynar.
Ülkenin siyasetçileri bu topçunun Barcelona’da oynamasını isterler.
Türk Hava Yolları Barcelona’ya zaten sponsordur. 10 milyon Euro vermiştir. Araya bazı kişileri sokarlar bu topçuyu Barcelona’ya alın, diye. Barcelona’nın bu topçuyu Atletico Madrit’ten almak için 15 milyon Euro’ya ihtiyacı vardır. Barcelona, Fair play çerçevesinde bu parayı ödeyemez. Türk Hava Yolları bir kılıf bulur, bir şeye daha sponsor olur ve Barcelona’ya 15 milyon Euro öder ve transfer gerçekleşir. Barcelona bedavadan topçu almış olur.
Oynarsa oynar, oynamazsa oynamaz. Nasılsa maliyet SIFIR
Ama Türk topçu Barcelona’nın kıymetini bilmez.
Fırsat buldukça İstanbul’a kaçar. Dünyası İstanbul’daki hatunlardır.
200’ye yakın antrenmana çıkmaz. Barcelona bunu kapının önüne koyar. 12,5 milyon Euro’yu getiren bu topçuyu alır der.
İşin mizahı.
Barcelona bu topçuya kasasından 1.-Euro ödememiştir.
Topçu için 12,5 milyon Euro ister. Müşteri çıkmaz.
Topçunun Avrupa piyasasında vukuatları ayyuka çıkmıştır.
Galatasaray ilgilenir ama 12,5 milyon ödeme şansı yoktur.
İşe yine siyasiler girer. Yukarıdan emir gelir,
Başakşehir bu topçuyu alsın. Başakşehir’in imkanları kısıtlı.
Bütçeden verecekleri para 3,5 milyon Euro’dur.
Açık olan 9 milyon Euro’yu birisi vermelidir.
Bir kuruma yukarıdan emir gelir. Kurum 9 milyon Euro’yu öder.
Kim? Bir ipucu vereyim.
Bu kurumun ucuz ürünlerini almak için, garibanlar sabah 6’da kuyruğa giriyor. Ürünleri halk için. Ama bu kurum 9 milyon Euro ödüyor. Halbuki bu parayı fiyatına yansıtsa. Ne güzel olur.
9 milyon Euro’yu ödeyen kurum.
İSTANBUL HALK EKMEK.
Şimdi gelelim yazının sonuna.
Bu ülkenin 24 milyon Euro’su,
Birilerin keyfi için Barcelona’ya ödenmiştir.
Ne için ?
Topçu Barcelona’da oynadı da,
Ne oldu?
Bir hesap yapın.
24 milyon Euro’ya kaç okul yapılır.
Yazıları posta kutunda oku