GAZZE
ÜÇ BİN YILDIR SÜREN SAVAŞIN SON MUHAREBESİ
7 Ekim 2023 tarihinde Gazze şeridinden İsrail yerleşim alanlarına atılan füzelerle, geçmişten gelen hesaplaşmanın son muharebesi, Kassam Tugayları ve İsrail arasında tekrar başlamıştır…
7 Ekim 2001 tarihinde ise, 11 Eylül olayını müteakip, Amerika’nın Taliban’a yönelik saldırısı ile Afganistan topraklarını işgalinin İSLAMAFOBİ örtüsü ile bağlantılı olduğu da hatırlardadır…
7 Ekim tarihlerinin eş zamanlı olarak tarihte yer almış olmalarının bir tesadüf olup olmadığını ise henüz bilmiyoruz…
Üç bin yıl önce, Davut un sapanıyla fırlattığı taşla, Filistin kıralı Callut’un ölümü hatırlandığında, asırlar sonra günümüzde Hamas’ın roketlerinin İsrail topraklarına düşmeğe başlaması tarihi diyalektiğin güncellenmiş halini göstermektedir..
Milada göre ( Milenyum un) üçüncü bin yılın ilk yüzyılının 23 senesinde başlayan son muharebenin muhtemel sonuçları henüz belli değildir… Yahudiler’in Roma dönemindeki son büyük sürgününden itibaren geçen asılar dikkate alındığında bu topraklarda ki hakimiyetin Filistinlilere ait olduğu da bilinmektedir…..
1947 tarihi ve takip eden yıllardan itibaren bu toprakların siyasi hakimiyetinin giderek İsrail toprağı olarak el değiştirdiği de açıktır….
İkinci Dünya savaşını takiben Filistin topraklarında köprü başını ele geçirmiş olan ilk Yahudi yerleşimcilerin geçen süre içinde siyasal, ekonomik ve askeri örgütlenmelerinin , küresel sermayenin de desteğiyle geliştirilmiş olduğu da tartışmasızdır…
Gerek altı gün savaşı ve gerekse Yom Kippur ve Lübnan Hizbullah savaşlarındaki farklı sonuçlara rağmen, İsrail, Golan tepeleri ve Batı Şeria dahil olmak üzere bir şekilde FABIAN stratejisiyle alan kontrolunu sağlamıştır…
Sürece bakıldığında, halen , üç bin yıl önceden başlamış ve zaman ara süre gelen savaşın son muharebesine tanık olunmaktadır…
Harp tarihi açısından örnekleme yapıldığında savaşın kaderini tayin eden önemli muharebelerin olduğu görülür…Bunlardan birisi ikinci dünya savaşı dönemine ait olan Midway deniz muharebesidir…Savaşın kaderine etkili olan Midway muharebesi, Amerika’nın kesin sonuçlu kazanımı ile Japon Donanmasının Pasifik ‘teki etkinliğini önemli ölçüde kırmıştır.. Süreç aksi istikamette gelişmiş olsaydı ve muharebenin kazananı Japonya olmuş olsaydı muhtemelen ABD, sonraki aşamada savunmasını ana karasına öncelik vererek sürdürmek durumunda kalabilirdi…Böylebir sürecin sonucu ise Normandiya çıkartmasının ya tamamen engellenmiş olmasına, ya da gecikmesine neden olabilecekti ki, bu da Almanların batı cephesindeki kuvvetlerini tekrar doğu cephesine kaydırarak Kurks muharebesinde yarım kalan taarruzlarının devamına imkan sağlayabilecekti.. Sonuç ise, ikinci dünya savaşının bu bağlamda uzamasına ve giderek Almanların tekrar durumu lehlerine çevirmelerine imkan sağlamış olacaktı…
Sayılı bazı muharebelerin, savaşların genel seyri üzerindeki etkisi dikkate alındığında İsrail ile Filistin arasındaki üç bin yıl öteden gelen ve sürmekte olan bu savaş kapsamındaki Gazze muharebesinin muhtemel seyri, bu savaşın kaderinde bu bağlamda ne ölçüde etkili olabilecektir…
Bir tarafta 30 bin kişilik Kassam Tugayları ve gerisinde Filistin Halkı diğer tarafta ise ABD + İngiltere nin açık desteği ile muharebe alanında yer alan İsrail kuvvet çarpanları itibariyle konu ele alındığında ; açık ara ateş ve manevra üstünlüğünün Kassam Tugaylarının aleyhine olduğunu gösteriyor…
Kuzey Gazze’nin sınırlı bir coğrafi bölgesinde yürütülen asimetrik muharebesinin tünel bağlantılı direniş ve savunma hatları karşısındaki küresel güçlere karşı direnişi, harp tarihi yönünden ve asimetrik muharebelere yönünden önemli bir örnek de oluşturuyor..
Gazze direnişinin küresel ölçekteki yankılarının uluslar arası düzeyde kitlesel tepkileri ise güncel haliyle, anti Siyonist istikamette bir süreci tetiklemiş olarak görülüyor… Davos zirvesinde çizilen karizmanın birçok ülkenin sokaklarında bu bağlamda yankılanmaya başlamış olması da, küreselcilere karşı toplumların kitlesel tepkisinin giderek artacağı anlamına geleceğinin, işaretlerini veriyor
Kitlesel hareketlerin sosyopolitik sonuçlarının ise zaman boyutunda İsrail + ABD güdümlü siyasi iktidarların kendi halklarıyla karşı karşıya kalmaları ihtimalini de arttırıyor…
Davut’un sapanıyla atılan taş, İsrail oğullarının Filistin topraklarındaki kazanımlarını üç bin yıl önce sağlamış bulunuyordu…Büyük savaşın son muharebesinin güncellenen hali aynı topraklar üzerinde ve Gazze şeridi muharebe alanı üzerinden revanşını almanın işaretlerini vermektedir…
Hamas bu muharebe sonucundaki küresel düzeyde, BM. ve güdümlü bazı ülke siyasi iktidarlarının tutumlarına rağmen , dünya genelindeki halk kitlelerinin de desteği ile sonuç alırsa , bu muharebenin kazanımıyla üç bin yıldır süren savaşın kaderini de tayin etmiş olabilecektir..
Bu süreçte muhtemelen tarihi coğrafyada iki devletli bir yapının temelleri de atılmış olabilecektir… Diğer yönden ise, Netenyahu ve aşırı sağcı iktidarın da sonu gelmiş olacaktır…
Şayet, bu son muharebe gene İsrail’in askeri başarısı ile biterse bu da Hamas ( Filistin ) için , üç bin yıllık savaşın devam edeceği anlamını taşıyacaktır…
Halen devam etmekte olan Gazze soy kırımı sürecinde binlerce genç geleceği olmayan bir ortamdadır… Hamas, siyaseten etkisiz kılınmış olsa bile bu süreçte binlerce muharip genç unsurun gene Kassam veya yeni oluşum Tugayları çatıları altında örgütlenerek , üç bin yıllık savaşın devam edecek evrelerinin muharipleri olacakları da açıktır…
GAZZE MUHAREBESİNİN BÖLGESEL ETKİERİ
Özellikle gerek ABD ve gerekse İngiltere neden ateşe taraf değiller ve çatışmanın sürmesinden yanalar…Benzer durum, Ukrayna Rusya savaşı sürecinde de bu iki ülkenin savaşın devamından ve körükleyicilerinden olduklarını gösterdi….Beklenti bu bağlamda bölgesel mi yoksa küresel mi ????
Gazze muharebesinin sürmekte olduğu bölge dışında, süreç içinde kuzeyde Lübnan Hizbullah’ı, doğudan Ürdün ve kısmen Suriye ile güneyden de Mısır’ın muhtemel müdahalelerine karşı, İsrail’in bu hudut bölgelerine kuvvet ayırmış olması, Kassam Tugaylarının belli oranda yükünü hafifletmiş olabilecektir… Diğer yönden ABD ve İngiliz deniz kuvvetler yanında Fransa ‘nın da deniz unsurlarının bir araya gelmeleri, Kassam’ın 30 bin kişilik asimetrik gücüne karşı bu boyutta kuvvet oluşturulmasının İsrail’e desteğin ötesinde , bazı bölgesel mesajları içerdiği anlamını taşımaktadır…
Suriye’nin Lazkiye ve Tartus limanı bölgesindeki Rus filosuna bir mesaj mıdır ?
Bölgede İsrail karşıtı diğer ülkelerin askeri müdahalelerine karşı caydırıcı bir diğer mesaj mıdır ?
Doğu Akdeniz enerji alanlarında ve çevre bölgelerdeki enerji alanları üzerinde varlık iddiası mıdır ?
22 / 24 Ağustos 2023 tarihinde yapılan BRICS toplantısında prensip olarak alınan yeni para birimi konusundaki karara karşı özellikle petrol üreticisi ülkeleri ikaz anlamında caydırıcı bir uyarı mıdır ?
Çin’in Ak deniz bölgesinde yararlanmakta olduğu limanlar içinde özellikle ABD deniz kuvvetlerinin de istifade ettiği Hayfa limanının, Çin tarafından da kullanılmasından doğan rahatsızlığı , ABD açısından ortadadır…. Bu bağlamda ABD in dolaylı şekilde bu konuyu İsrail ile Gazze üzerinden verdiği destekler kapsamında örtülü şekilde pazarlık konusu mu yapmayı amaçlamaktadır ?
Bölgesel denklemi, Gazze muharebesinin devamı itibariyle etkilemiş olduğu bir diğer cephe de Rusya Ukrayna savaşı olmuştur… Ortada Rusya’nın geçici ateş kes ilanının durum itibariyle etkileyici unsuru da Gazze muharebesinin etkili olmasıdır…Özellikle ABD ve Avrupa Ukrayna’ya sürdürmekte oldukları askeri yardımı Gazze de ki şartların zorlaması ve muharebenin uzaması nedeniyle bu yardımlar Ukrayna yerine İsrail’e kaydırılmak zorunda kalınmıştır…Bu süreç ise Rusya için de geçici bir ateş kes imkanı doğmuştur…
Yerel savaşların devamından yana olan Atlantikçi politikanın bölgesel savaşı da tetikleyecek ortamları oluşturmak konusundaki arayışları hissedilmektedir… Karadeniz’in NATO ya açılması konusundaki ABD arayışının gerisinde daha çok, istikrarsızlaştıracağı mutlak olan bu bölgede ilk fırsatta BÜTÜN BEKLENTİLERİ OLAN Rusya, Türkiye çatışma ortamının oluşturulabilmesidir…
Ukrayna üzerinden başlatılan, Gazze sürecinde devam eden yerel görüntülerin bu muharebelerin bölgesel boyuta taşınabilmesi için böylebir politik hedefin ve stratejik hesapların olabileceği dikkate alınmalıdır…
Gerek Ukrayna savaşı ve gerekse Gazze muharebesi çıkış olarak alınırsa bu süreçte küresel hesapları olanların, yerelden, bölgeselliğe oradan da gerçekleştirebilirlerse küresel düzeyde bir savaşa süreci dönüştürmeleri savaş davullarının sesini duymuyorsanız sağırsınız sözünü söyleyen Kıssınger’i hatırlatmaktadır…
Küreselcilerin straterjik hedefler ve beklentilerine göre ( Savaşlar , yıkımlar, silah pazarlamaları , ülkelerin acze düşürülüp finansal destek görüntüsünde borç sarmalına sokulmaları, yeni bir Marshall planı ortamının yaratılması, kriz ve kaos oluşturularak BRICS ülkeleri tarafından desteklenen yeni para biriminin çıkarılmasının önlenmesi..) Sonuç olarak, dolar hakimiyetinin devamı üzerinden amaçları olan tek kutuplu dünya düzeni arayışının gerçekleşmesini sağlayabilmek… Bu süreçte savaş davullarının seslerinin duyulmasından bunu mu anlamak gerekiyor ?
GAZZE MUHAREBESİNİN KÜRESEL ETKİLERİ
Bölgesel olarak sürmekte olan Ukrayna savaşı ve Gazze muharebesinin küresel boyuta alan genişletilerek yayılması savaş davullarını uzun zamandır çalmaya çalışan finans kapitalin stratejik hedefi olarak görülmektedir…
Evangelist Siyonist cephe üzerinden güncellemeye çalışılan ve tek kutuplu bir dünya hedefinde ki hegomonik süreç, çok kutuplu ve güç dengelerine dayalı bir küresel yapıdan rahatsız olmaktadır…
22 / 24 Ağustos 2023 tarihinde yapılan BRICS toplantısına, Arjantin, Mısır, İran, Etiyopya, Suudi Arabistan ve BAE.nin de katılmalarının söz konusu olacağı anlaşılmıştır…
Esasen kuruluşu itibariyle genel durum göz önüne alındığında BRICS üye devletlerinin dünya nüfusunu % 42 sini , oluşturduğu, küresel ihracatın % 18 içerdiği , küresel GSYH. %26 sahip olduğu görülmektedir…
Dünya ekonomisinin 2022 Gallup raporuna göre de Amerika nın 25,3 trilyon dolar olan varlığına karşı , Çin’in 19,9 trilyon a ulaşmış olduğuda görülmektedir..
Çin ve Rusya liderliğinde görülen BRICS genişlemesinin küresel ölçekte ivme kazanması Asya Altyapı Bankasının giderek farklı düzeyde IMF karşıtı yeni bir kredi kurumu oluşturması ve en önemlisi, BRICS sürecinde dolar karşıtı olarak yenibir rezerv paranın doların karşısında yer alması küresel hesapları alt üst etmeye yeterlidir…
Bütün zorlamalara rağmen çok kutuplu bir yapı küresel boyutta hissedilmektedir.. ABD in gücü kullanılarak küreselcilerin ülkeler üzerindeki çeşitli siyasal baskı ve ekonomik yaptırımlarına rağmen, ulus devlet bilincinde olan ülkelerin direnmekte oldukları da görülmektedir..
Özellikle gerek Amerika ve gerekse Çin in stratejik derinlikleri karada, denizde , havada ve uzayda çatışma noktasına gelmiştir…
Çin özellikle Afrika Orta Doğu ve Akdeniz bölgelerine ağırlıklı olarak girmektedir… Bir taraftan Pasifikte, diğer taraftan Hint Okyanusunda ve halen de Akdeniz’de bayrak gösterir durumdadır…
Çin Afrika da beş ülkeyi kapsayan demir yolu ile kıta içlerinde yer almış durumdadır.. Bu bağlamda, Kenya , Mozambik, limanlarından yararlanmakta olup, diğer yönden Ruanda, Uganda, Burindi, Güney Sudan da ekonomik bağlantılarını güçlendirmektedir…
Akdeniz’ de ki liman bağlantıları içinde Pire Limanı yanında Hayfa limanını da ABD rahatsız olmasına rağmen kullanmaktadır…
Orta Doğu bölgesi Çin’in petrol tedarik ettiği bir alan bir olup, Basra ve Aden Körfezleri, Kızıl Deniz, Suveyş’i takiben Akdeniz bölgesinde Portekiz, İspanya, Türkiye, Malta, Güney Kıbrıs Mısır ve Fast’a da liman arayışları ,Yunanistan ve İsrail’in de ötesinde sürmektedir…
Amerika’nın Akdeniz’deki Gazze muharebesi sahası içinde İsrail e askeri destek veya bölgedeki petrol havzaları konusunda karakol görevi yapmakta olduğu görüşlerin yanına bu hususların da konulması gerekecektir…
Amerika , bir taraftan küresel denklemde aleyhine gelişen jeopolitik ve jeostratejik güç parametrelerindeki kaymalar ile uğraşırken, Çin ise Asya Pasifik ve diğer taraftan Afrika ve Akdeniz coğrafyasında ki ağırlığını arttırmaktadır…Sürecin en önemli yönü ise orta ve uzun vadede dolar karşıtı yeni bir rezerv para biriminin finans dünyasında yaratacağı deprem olabileceğidir…
ABD BRICS işlevsiz kılabilir mi?…Veya yeni katılmaları önleyebilir mi ? Gazze muharebesi gerekçesinde bölgeye gönderilen nükleer denizaltı ve uçak gemileri, bunlardan bazılarının Kızıl Denizde konuşlandırılmış olmaları sadece İsrail in güvenliği için mi, yoksa süreç içinde BRICS katılma isteğinde olan Mısır, İran, Etiyopya,. Suudi Arabistan B.A.E. dolaylı bir uyarı mı ?…
BRICS sürecinde Arjantin ayrıca dikkate alındığında ; 2023 başlarında gerek Brezilya ve gerekse Arjantin in aralarında yeni bir para birimi ve ulusal para üzerinden dolar dışı ticaretin yürütüleceği anlaşması hatırlanacaktır…Ancak son Arjantin seçimleriyle iktidara gelen ( GETİRİLEN ). Yeni devlet başkanı Javier Mile inin politik tutumu bir taraftan Jelinsky anımsatırken diğer yönden Arjantin’in dolara bağımlı ve ulus devlet yapısından ziyade küreselcilerin istekleri istikametinde görev yapacağını göstermektedir…
The Economist ‘in 2024 yılı kapağında ki diyagramın şifreleri içinde altta Güney Amerika ile, Pasifik bölgelerinin haritaları gösterilmiştir… Bu bağlamda Güney Amerika’nın önemli iki ülkesi olan Arjantin ve Brezilya üzerinde ki spekülasyon Brezilya’nın BRICS kurucularından olduğu, Arjantin’in de küresel oyunda yön değiştirdiği ve ileride Ukrayna, Rusya savaşını kurgulayanların Arjantin ile Brezilya ‘yı bir çatışma ortamına sürükleyip sürüklemeyecekleri sorusunu da akla getirmektedir……
BRICS çözülmesi veya yeni bir para biriminin çıkarılmasına engel olunması için ile esas aktörden, Çin ve Brezilyanın sorunlar ile karşı karşıya bırakılmaları küreselcilerin stratejik hedefleri içinde olabilecektir… Esasen Rusya da daha önceden Ukrayna savaşı ile yıpratılmak istenilmiştir..
Önümüzdeki dönemde Arjantin ve Brezilya’nın muhtemel kışkırtıcı olaylardan uzak durmaları ve küresel oyun kurucuların oyunlarına gelmemeleri için dikkatli olmaları önemlidir…
Asya Pasifik bölgesi ise, Çin’in her geçen gün konroluna girecek gibi görünmektedir…
Gazze muharebesi görüldüğü kadar yerel düzeyde kalıp bölgesel yayılma ihtimalinin zayıf olduğunu göstermektedir…
Hindistan’ın Hindu Müslüman karşıtlığında çözüm bulamayan Başkan Modi Netenyahu güdümünde ki İslamafobi arayışında yer almak istemişse de, Gazze sürecinde din, inanç farkı gözetmeyen dünya halklarının kollektif tepkisi ile o da karşılaşmıştır…Halkların ;Kendi yönetimlerini hiçe sayarak caddelerde göstermekte oldukları küresel tepki, Evangelist Siyonist politikalara karşı giderek çok daha büyük oluşumların da doğacağının işaretini vermektedir..
Gazze muharebesini sadece yerel bir direniş hareketi olmanın ötesinde küresel boyuttaki jeopolitik sonuçlarına bakıldığında, sürecin bir yönü itibariyle küreselcilerin savaşlar ve yıkımlar üzerinden uygulamak istedikleri stratejilerini ve bu bağlamda BRICS ve bağlantılı olarak yeni para biriminin çıkmasının engellenmesi olarak da görmek mümkündür..
Diğer yönü ise , Gazze muharebesinin küresel düzeyde yansıyan sosyo politik etkilerinin önemli yönü ; toplumları ,kendi yönetim kadrolarına rağmen Evangelist Siyonist karşıtı verdikleri tepkileriyle yeni bir sürecin başlamasına da neden olacağını göstermiştir….…..
Gazze muharebesinin KÜRESEL sonucu , asıl itibariyle, dünya genelinde artan ve muhtemelen daha da artacak olan Evangelist Siyonist politikalara karşı ulusal bilinç ile, ulus devletlerin dayanışmaları ve tavırları olacaktır.