Şöyle ki: Eski çağda Yunanlılar Karadeniz’e Pontus adını vermişlerdi. Zaten “Pontus”: Yunanca “deniz” demekti. Yunanlılar tıynetlerine uygun olarak bir elçabukluğuyla, kendileriyle hiçbir ilgisi bulunmayan bu devleti kendi devletleri, devletin İranlı kurucusu Mihirdat’ı da Mihirdates yaparak kendi kahramanları ilan ettiler!
Medeni Helen uygarlığına bakın hele!
Karadeniz’in güney sahillerine Pontus, bölge sakinlerine de Pontuslu dediler. Sonra bölgede yaşayan bütün Hıristiyanları Yunanlı ilan ettiler. Onlara göre Karadeniz Müslümanları da Türklerin zoruyla din değiştirmiş Ortodokslardı. Bu cehalete güler misin, ağlar mısın?
Aynı oyunun Trabzon isminde de oynandığı anlaşılıyor. Hüseyin Hüsamettin Efendi, Amasya Tarihi’nde Trabzon adının Tibaren veya Tibaron kelimelerinden bozma olduğunu yazar. Diyarbakırlı Sait Paşa’nın Miratü’l İbar’da bildirdiğine göre bazı Arap tarihlerinde Trabzon’un adı,… T…şehrinde çoğunluğu teşkil ettikleri anlaşılan Tibarenler’e izafeten Tibarende, Tibarite, Trabende, Trabzende imlaları ile yazılmıştır. Bazı Arapça eserlerde ise Karadeniz’e Bahr-i Trabezanda yani Trabzon Denizi denmektedir.
İdrisi; şehrin adını Atreb ezun olarak kaydeder. Joachim Lelewel’in Atlası’nda Trabezonda olarak geçen kelimeyi batılı kartografların Trabezonda, Trebxonda, Trebezonda, Trebisond, Trapezunt, Trabison şeklinde okuduklarını yazmaktadır. Yunanlar, yine bir el çabukluğu ile bu kelimeyi “Trapezous” haline getirerek Yunanlaştırdı! Yani Yunanlılar, yine bir el çabukluğu ile bu kelimeyi “Trapezous” haline getirerek güya Yunanlılaştırıvermişler!
Oysa Karadeniz sahilinde Yunanlılar tarafından kurulmuş herhangi bir şehir yoktur! Friedrich Hrozny, “Orta Asya’dan Kafkasya’nın kıyı kesimine gelen boyların uygarlık öğreterek buralara yerleştiğinden” bahseder. R.P. Pullant ve Charles Texier de aynı görüştedir. Onlar da “Trabzon’un yerli halkının Türk olduğunu” yazmışlardır. Fransız seyyah Texier, Architecture Byzantine adlı eserinde, “Trabzon’un milattan yüzyıllarca önce Orta Asya’dan gelen Türk boyları tarafından kurulduğunu” kaydeder. Türklerin M.Ö. 1000 yıllarından itibaren Doğu Karadeniz Bölgesine yerleşmeye başladıkları, başka bilim adamları tarafından da tespit edilmiştir. Bazı tarihçiler ise bu tarihi M.Ö. 2000 yıllarından başlatırlar.
Ve yine; M.Ö. 63 yılında yani Pontus Devleti’nin çöktüğü yılda doğup, M.Ö. 23 yılında öldüğü bilinen ünlü coğrafyacı Strabon ve M.Ö. 900 yılında yaşadığı tahmin edilen Homer, İlyada Destanı’nda Truva Savaşları sırasında Doğu Karadeniz Bölgesi’nden şöyle bahsederler; Alizonlar’ın; [(Alazonların-NS) Xalub-Halup-Chalub/p-Gargar-Gasga-Kaşka-Tibaren; diğer adlarıdır. SB], Truvalıların yardımına gittiğini kaydederler. Herodot ve Ksnefon, Pontus adını dahi kullanmazlar, bölgeden, orada yaşayanların adını zikretmek suretiyle bahsederler. M.S.105 yılında doğan Makedonyalı İskender’in, Asya seferini anlatan eserinden başka, bize önemli bir Karadeniz Seyahatnamesi bırakan tarihçi Arrianus’un Doğu Karadeniz halklarıyla ilgili listesinde de Yunanlılar yoktur! Kaynak /Halil Gülsoy-Tarihten Notlar
Bir yanıt yazın